~
Uyumuş, uyanmış ve kahvaltı için oldukça geç sayılabilecek bir saatte kahvaltı masasına oturmuştuk. Anıl dışarıda yapma konusunda ısrarcı olmuştu ama hiç mi hiç dışarı çıkasım gelmemişti. Üzerimi değiştiresim bile yoktu. Hala sabahlıklaydım.
Sanırım bu yüzden kendi evimiz olmasını isteyecektim.
Zihnimi okumuş gibi "Yarın, okuldan sonra bakarım eve. Ama internette bile düzgün bir şey yok. Biraz uzayacak gibi" dedi.
"Sorun değil demiştim"
Çayımdan bir yudum alırken Anıl "Derse de artık dönmemiz gerekiyor" dedi. 2 haftalık bir ara vermiştim. Dersten soğumam için yeterli bir süreydi.
"Plan yapalım mı şimdi?" dedim. Ders çalışmak zevkli miydi bilmiyordum ama plan yapmak kesinlikle çok zevkliydi.
"Olur" dedi,
"Kağıt-kalem?"
"Nil'in odasında vardır. Sen kağıt kalem getir. Bende burayı toparlayayım" dediğinde başımı salladım. Nil'in odasının kapısını açtığımda elim kalbime gitmişti. Kapının önünde koskoca iskeletin ne işi vardı? Duvarları anatomi posterleri ile kaplıydı. İç çektim. İşi zordu gerçekten.
Çalışma masasının üzerinden birkaç A4 kağıdı ve birkaç renkli kalem alarak odasından çıktım. Mutfağa, Anıl'ın yanına geldiğimde toparladığı masanın üzerine kalem ve kağıtları bıraktım.
"Nerede kalmıştık?" diyerek yanımda ki sandalyeye oturdu. "Konuları bitirmiştik ama benim zorlandığım birkaç konu var. Onlara tekrar bakabilir miyiz?"
"Bakabiliriz tabii. Olasılık mı?" dediğinde başımı salladım. Konunun ismini duymak bile beni sinir ediyordu.
"Branş denemelerini sıklaştıralım, genel denemeye haftada 1 şeklinde devam edelim. Sonra onu da arttırmamız gerekecek"
Başımı salladım. "Edebiyat, coğrafya, tarih artık bunlara daha çok vakit ayırman gerek"
Anıl, hem bana söylüyor hem planı oluşturuyordu. "Ağır gelir mi sence?" dediğinde bir güne yazdığı konulara baktım. "Sen yokken sıkılacağımdan tüm gün ders çalışırım, ağır gelmez"
"Sıkılmazsın, Nil rahat bırakmaz. Gerçi o kütüphaneden eve zor gelir. Nil'i eleyelim ama yengem sürekli konuşacak konu bulur. Ben vaktini çok çalarlar mı diye korkuyorum"
"Daha neler" dedim
"Senin için bir masa almamız gerek"
"Şey mi yapsak hani yarın annemler gidecek ya...Bende onlarla gitsem eşyalarımı toparlamış olurum"
"Benim de eşyalarımı toparlamam lazım, hem çocuklarla vedalaşmam da lazım. Haftasonu beraber gidip beraber geliriz diye düşünüyorum"
Bu gitme demek miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefha
Teen Fiction"Günlerdir hatta haftalardır bunu düşünüyorum. Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum" dediğinde dolan gözlerimi saklamak için başımı öne eğdim. Ayrılık konuşmasını duymak istemiyordum. "Anladım" dedim sözünü keserek. Gözleri tekrar beni bulduğunda kaşlar...