Düşüncelerinizi yorum olarak belirtirseniz mutlu edersiniz : )~
Bir kış ayında, oldukça kasvetli görünen günde bile içinde ki bahara engel olamıyordu. Buraya geldiği günler arasında kötü bir gün sayamazdı. Ama kalbinde filizlenen aşkın pençesinde olduğu her gün çok daha güzel bir gündü."Ben şunu doldurup geliyorum" dedi henüz yeni gelmiş ve sıralarına yerleşmiş öğrencilerine bakarak.
Sobadan aldığı kova ile dışarıya çıktığında yapması gerekenleri hatırladı.
Önce kömür koy demişti Nergis. Bunu birçok kişi söylemişti ama Nergis'in anlatımı daha dikkatini çekmişti.
Kömürü koyarken, okulun biraz uzağında, şallarına sarılmış bir şekilde konuşan iki kadın çekti dikkatini. Kimsenin arasında ne konuştuğunu merak etmiyordu tabii. Ama 'Nergis' ismini duyması konuşmayı dinlemesi için yeterli bir sebepti
"Diyorum ki; Selvi ile konuşsakta Nergis ile Mustafa'yı tanıştırsak"
Kaşlarını çatarak kömür olan ellerini çırptı. Mustafa kimdi? Ve niye tanışıyorlardı?
"Olmaz. Kız okuyacak"
"E okusun yine canım. Biz Selvi'ye bir söyleyelim yine de. Kötü mü olur evlenseler? Mustafa'nın işi gücü de yerinde e yakışıklı da"
Olduğu yerde öylece durmuş kadınların konuşmasını pür dikkat dinliyordu. Nergis'in isminin başkası ile yan yana gelmesi nefesini kesmişti.
Kadınlar konuşmayı kesmiş, evlerine dağılmıştı ama Anıl olduğu yerde kalakalmıştı. Ne yapacaktı şimdi? Aklından ya Nergis evlenmek isterse diye geçiriyordu. Yutkunarak okula doğru baktı.
Günlerdir düşünüyordu. Hissettiklerinden emin olmaya çalışıyordu. Onu her gördüğünde içi çekiliyor, bazen 24 yaşında bir adam gibi değilde 10 yaşında bir çocuk gibi oluyordu. Ne dediğini bilmeyen, eli ayağına dolanan bir çocuk gibi.
Tam şuan karar verdi. Hissettiği her şeyi tek tek söyleyecekti Nergis'e. Zaten artık içinde de tutamıyordu. Yarım kalan işini hızlıca bitirip sınıfa dönmüş telefonundan Nergis'e kısa ve net bir mesaj yazmıştı.
Okuldan sonra gölün kenarında konuşabilir miyiz?
🍃
İlk defa zor gelmişti ders anlatmak. Vakit geçmek bilmemişti. Zil çalar çalmaz öğrencilerin okuldan çıkışını izlemiş ve hiç vakit kaybetmeden peşlerinden çıkmıştı. Eve girdiğinde aynadan kısaca kendine baktı. Siyah bir sweat ve siyah bir pantolon vardı üzerinde. Özensiz mi duruyorum acaba diye düşündü. Saçlarını arkaya doğru taradı. Elini sakallarında gezdirdi. Kısaltmayı düşünse de Nergis'i bekleteceğini fark ederek bundan vazgeçti. Montunu tekrar üzerine giyerek derin bir nefes verdi ve söyleyeceklerini aklında toparlaya toparlaya gölün kenarında buldu kendini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefha
Teen Fiction"Günlerdir hatta haftalardır bunu düşünüyorum. Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum" dediğinde dolan gözlerimi saklamak için başımı öne eğdim. Ayrılık konuşmasını duymak istemiyordum. "Anladım" dedim sözünü keserek. Gözleri tekrar beni bulduğunda kaşlar...