"Sevdiler mi sence beni?" dediğimde Anıl, gözünü birkaç saniyeliğine yoldan ayırarak bana baktı.
"Bunu sürekli sorduğunun farkında mısın?"
"Cevap vermediğin için olabilir mi?"
"Bende sevdiniz mi acaba diye sormadım hiç. Ama sevdiklerini görebiliyorum" dediğinde arkama yaslandım.
İsteme faslını geride bırakalı 1 hafta oluyordu. Anıl'ın tayini henüz kesinleşmemişti bir hafta sonrasına kadar belli olacağını söylemişti.
Neler olmuştu hiç anlam verememiştim ama Anıl'ın ailesinden, İstanbul da ki yakınları için nişan yapma talebi gelmişti. Çok kalabalık olmayacağını, sadece yakın çevre olacağını söylemişlerdi. İtiraz etmek istememiştim. Babam, halamlarda kalacağımızı söylese de Anıl'ın ailesi yine onlarda kalmamız konusunda çok ısrarcı olmuşlardı. Birbirimizi daha iyi tanırmışız. Ben her şeye 'Olur' demekten başka bir şey yapmıyordum.
Ve şimdi bizde İstanbul'a gidiyorduk. Yola gece çıkmıştık. Yolu yarılmışda sayılırdık. Annem, Anıl'ın yanına atmıştı beni. Benim canıma minnetti tabii ki ama buna babam ne demişti bilmiyordum.
"Sen annemleri boşver de asıl yengemi gör. Elinden çekeceğin var" dediğinde korkuyla ona baktım. Kendisi ile tanışamamıştım çünkü istemeye gelmemişti. Elti faciası yaşamak istemiyordum.
Anıl, göz ucuyla bana bakarak kahkaha attığında gözlerimi kıstım. Benim yengesi ile sorun yaşayacak olmamdan niye bu kadar keyif almıştı ki?
"Ne kadar korktun ya?"
"Sende baya keyif aldın" dedim, sinirle. Hâlâ gülüyordu. Araba kullanmasa kucağımda ki uyursam diye aldığım yastığı yüzüne atabilirdim.
"Yengem sağolsun dün beni hiç uyutmadı" birkaç saniye bana baktı. "Dedi ki; Eltim ne sever, ne yer, ne içer her şeyini söyle ona göre yemek hazırlayalım. Hazırlık yapalım"
"Yani yanlışlıkla sevdiğim bir şeyi yapmak istemedi" dedim kaşlarımı kaldırarak.
"Gülme!" dedim sinirle. Gerçekten moralim çok bozulmuştu. Ne olursa olsun ilişkimiz iyi olsun isterdim.
"Gül" dedi bana. "Çünkü her şeyi tersten anlıyorsun"
"Nasıl?"
"Yengem benden önce seni sevdi. Çünkü yanlışlıkla tam onun kriterlerine göre bir gelin bulmuşum" diyerek göz kırptığında güldüm. "Neymiş kriterleri?"
"Güler yüzlü, bak bu çok önemliydi yengem için. Çok bilmiş ve burnu havada değil. E güzelliği söylememe gerek yok"
"Bir şey söyleyeceğim" dedim, ciddiyetle. "Söyle"
"Bu saydığın kriterler Tuğçe'ye ait olabilir mi? Hem anladığım kadarıyla onu ailenle tanıştırmışsın. O kadar ciddiydi yani?"
"Babanları ara da bir yerde durup yemek yiyelim" dediğinde, konuyu kapatmak istediğini anlamıştım ama benim kapatasım yoktu. Merak ediyordum, biraz anlatsa sorun olmazdı bence.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefha
Teen Fiction"Günlerdir hatta haftalardır bunu düşünüyorum. Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum" dediğinde dolan gözlerimi saklamak için başımı öne eğdim. Ayrılık konuşmasını duymak istemiyordum. "Anladım" dedim sözünü keserek. Gözleri tekrar beni bulduğunda kaşlar...