Başlık bulamama sorunu ile karşı karşıyayım her zaman ki gibi
İyi okumalar, gülümseyerek yazdığım bir bölüm umarım beğenirsiniz.
~
Birini bu kadar çok sevmek, önünü arkasını düşünmeden, başına ne gelecek bilmeden sadece kalbini dinleyecek kadar sevmek sadece dizilerde, kitaplarda olur sanardım. Ama bulunduğum şu nokta, bunun gerçekten de olabildiğini söylüyordu bana. Gerçekten o kadar çok sevebiliyordun, mesele doğru kişiyi bulmaktaydı. Ruhunu ancak ruhundan anlayan birine teslim edebilirdin. Koşulsuz sevmek, tam olarak öyle birini bulduğunda olurdu.
Uyuduğum en huzurlu uykumdan, huzursuz bir sesle uyandım. Zil çalıyordu. Hemde ısrarla.
Gözlerimi istemeye istemeye açtığımda henüz günün aymadığını odanın karanlığından anlamıştım. Başımı Anıl'ın göğsünden kaldırdığımda o da uyandı. Zili umursamadan, beni tekrar kendine çekmiş ve başımı göğsüne yaslamıştı. "Zil çalıyor" dedim, elimi omzuna koyarken.
"Şu saatte gelen hiç kimseyi umursamam. Zaten bizimkiler gelmez"
Saçlarımı okşarken tekrar uykum gelmişti. Uykuya dalacakken zil bir kez daha çaldı ve ben bu sefer itiraz kabul etmeyerek kalktım. "Eğer bu Nil ise" dedi Anıl kendi kendine mırıldandıp yatakta doğrulurken. "Kardeşlikten reddedeceğim"
"Ben bakıp geliyorum, sen uyu" dedi bana. Yerden gömleğini alıp, düğmelerini ilikleme gereği duymadan odadan çıkmıştı. Birkaç dakika gelmesini bekledim, gelmeyince meraklanarak sabahlığımı hızlıca giymiş ve kuşağını bağlayarak odadan çıkmıştım.
"Ben seni sevdim ya...Hata yaptım, kendimde değildim. Hemen sildin beni. Bakmadın hiç yüzüme." Tuğçe'nin sesini duymak adımlarımı durdurmuştu.
"Kimle geldin sen buraya?" dedi Anıl.
"Tek geldim...Canım çok yanıyor benim. Evlenmezsin sandım, bir gün affedersin beni sandım. O kadar yılın hatrına affedersin dedim. Belki hemen olmazdı ama affederdin. Hani çok seviyordun beni"
Kendinde olmadığını sesinden anlayabiliyordum. Alkol almış olmalıydı. Gidip gitmemek arasında kalmıştım. Anıl, kapıya yaslanmış bir şekilde duruyordu. Tuğçe'yi ise göremiyordum.
"Hadi" dedi Anıl. "Gece gece polis çağırmayayım"
Polis gelsin bende istemezdim. Böyle bir günü böyle hatırlamak da istemezdim. Merdivenleri indiğimde Anıl, gözlerini bana çevirmişti. Utandığını gözlerinden anlayabiliyordum.
"Tebrikler" dedi, beni gören Tuğçe alkışlayarak. Hiç iyi görünmüyordu. "Polis çağırıyorum" dedi Anıl, beni kapının önünden çekip kapıyı kapatmak isterken.
"Çağırma...Bir taksi çağır ve bir arkadaşına filan gönder" dedim. Bu halde tek başına kalması da sağlıklı olmazdı.
"Ne bileyim ben arkadaşını"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefha
Teen Fiction"Günlerdir hatta haftalardır bunu düşünüyorum. Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum" dediğinde dolan gözlerimi saklamak için başımı öne eğdim. Ayrılık konuşmasını duymak istemiyordum. "Anladım" dedim sözünü keserek. Gözleri tekrar beni bulduğunda kaşlar...