~~
"Annem tamam geldim işte ya" diyerek kendisine sıkı sıkı sarılan ve ağlayan kadını teselli etmeye çalışıyordu.
Annesinin gözünde 10 yaşında bir çocuktu. Evden bir hafta uzaklaşsa derdine düşerken şimdi aylarca gidip gelmemesine alışması hiç kolay değildi.
"Geldin de kaç ay oldu haberin var mı senin? Unuttun gittin bizi"
"Anne, biraz bize de müsade etsen de bizde sarılsak. Hem abim kapıda kaldı ya. Bırak da salona geçsin"
Aylin Hanım zar zor oğlundan ayrıldığında Anıl bu sefer Nil'e sarılmıştı. "Çok özledim kızım seni"
"Özlediysen gelseydin abi"
"Bir sen eksiktin zaten" diyerek kendisini sırada bekleyen abisine, babasına ve yengesine sarılmıştı.
Hep birlikte salona geçip oturduklarında Anıl soru bombardımanına tutulmadan hızlıca Nergis'e mesaj attı.
Evdeyim ben
"Aç mısın oğlum?" diyerek hemen yanına oturan annesini kolunun altına aldı. "Değilim anne"
"Bir şeyler hazırlasaydık"
"Hiç gerek yok"
Telefonuna bildirim geldiğinde kısa süreliğine ekrana bakmıştı.
Nergis : Çiçeği Serra'ya tekrar attırdım ve geldi hiç çaba sarf etmeme rağmen kucağıma düştü.
E, evren evlenmek iyidir diyor demek ki
Nergis : Allah Allah öyle mi diyormuş? Sanki düğünde evlilik okumaya engel gibi bir şey demiştin. Yanlış hatırlamıyorum değil mi?
Nergis!
Nergis : Duydum şuan sesini. Gittim!
"Hiç yüzümüze de bakmıyor" Anıl gözlerini sitemle konuşan Nil'e çevirdi.
"Yorgunum ya...Biraz uyusam, sabah bol bol konuşuruz olmaz mı?"
"Olur olur. Hadi oğlum git yat sen, bakma bunlara" dedi Ahmet Bey.
~~
Anıl gözlerini kapının ardından gelen Nil'in sesiyle aralamıştı. Böyle uyanmaları unuttuğunu fark etti. Sabahın köründe öten bir horoz yoktu, onun yerine Nil vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefha
Teen Fiction"Günlerdir hatta haftalardır bunu düşünüyorum. Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum" dediğinde dolan gözlerimi saklamak için başımı öne eğdim. Ayrılık konuşmasını duymak istemiyordum. "Anladım" dedim sözünü keserek. Gözleri tekrar beni bulduğunda kaşlar...