11.Bölüm|Kıskanırım Seni Ben

875 59 18
                                    

~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~

Odasına girip kendi köşesine çekilmişti. Kendine önceki hayatına göre küçük ve daha mutlu eden bir hayat kurmuştu burada. Sabah erken kalkıp pencerenin önüne dikiliyor ve çok net görünen güneşin doğuşunu izliyordu bir süre. Sonra okul için evden çıkıyordu. Her gün iyi ki bu mesleği seçmişim dedirten çocuklarla buluşuyor, onların hayatlarına dokunmak için elinden geleni yapıyordu. Sonra...Sonra yine en sevdiği işi yapıyordu. Matematik anlatıyordu. Önce kendi için yapmak istedi. Öyle ki çok seviyordu matematiği. Birisine matematik anlatmak onun için terapi gibi bir şeydi. Sonra onun için anlatır oldu. Ve sonra sadece onu biraz daha fazla görmek için...

Kısaca elinde ki kitaba baktı Anıl. Okulda işi bittiğinde ve eve geldiğinde işte bu köşeye, pencerenin hemen önünde ki koltuğuna, oturur kitap okurdu.

O, eğitim ile ilgili kitabını altını çize çize, yeri geldiğinde not ala ala okurken karşı evin ışığı yandı. Yani Nergis'in odasının.

Gözlerini kitaptan çekmiş ve perdenin arkasında görmek istediği yüze odaklamıştı. Nergis, çalışma masasına oturduğunda yüzü perdenin açık bıraktığı kısıma geliyordu. Nergis'in sorular ile savaş halinde olması ve yüzünde ki o ciddiyet kendisini güldürüyordu.

İç çekerek derin bir nefes aldı. Ne zaman bu hale geldiği hakkında bir fikri yoktu. Birden olmuştu sanki bir şeyler...İstanbul'a gittiğinde fark etmişti Sanki hayatında hep olması gereken biri yok olmuş gibi gelmişti.

Çok garip hissediyordu. Karşısında, cıvıl cıvıl renkleriyle olan elbiselerinden birini giymiş,  kahverengiye çalan dalgalı saçlarını açık bırakmış, parıl parıl parlayan yeşil gözleri ile kendisine bakan kızı her gördüğünde içinin açıldığını hissediyordu.

Ayağa kalktı ve giysi dolabının kapaklarını açtı. Eşofmanına uzanırken bir ay kadar önce aldığı cübbeye baktı. Nergis'in avukat olma hayalini duyar duymaz yapmıştı bunu. Sonra saçmaladığının farkına varıp bunu Nergis'e vermemişti.

Ama bu dolabın kapağını açıp karşısında o cübbeyi her gördüğünde içinde Nergis'i hayal edip duruyordu.

Adliye koridorunda, kendinden emin adımlarla, saçları dalgalana dalgalana yürüyen o kadını hayal ederken iç çekiyordu.

🍃

Güzel bir sabaha uyanmıştım. Kalkıp öncelikle kendime güzel bir kahvaltı hazırlamış sonra kahvemi de alarak masa başına oturmuştum.

Önceliğim, paragraf ve problemdi. Anıl, her gün çözmem gerektiğinin altını çizip duruyordu. Bunu yapmaktan pek hoşlandığım söylenemezdi. Sıkıcı geliyordu.

Göz ucuyla pencereden dışarıya baktığımda kaşlarımı çattım ve hızlıca sandalyeden kalktım.

Bir kadın vardı. Tanımadığım bir kadın. Güneş gibi sarı, beline kadar uzanan saçları parlıyordu. Yüzünü göremiyordum çünkü kollarını Anıl'a sarmış, yüzünü de gördüğüm kadarıyla göğsüne yaslamıştı.

NefhaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin