11.Bölüm

7.9K 433 113
                                        

"Firuze ablayla beraber kahvaltıyı hazırladıktan sonra masanın etrafında toplanmıştık."

"Abiciğim omletden de almaz mısın? Çağlar çok güzel yapmış."

Dedikten sonra biraz bırakmıştı abisinin tabağına.
Kenansa çatalına biraz alıp ağzına götürürken biran duraksadı..yüzünde şaşırmış bir ifade sezmiştim azda olsa.

"Kötü mü olmuş beğenmedin mi?"

Diye sorduğumda kafasını yavaş bir şekilde iki tarafa sallamakla yetinmişti hayır anlamında. Ama bu hayır beğenmediğine değil, tadının çok güzel olduğuna dairdi sanki. Zira yüzünde memnun bir ifade vardı.

"Bu akşam için yanınıza bir kaç kıyafet alın, yola çıkacağız."

"Nereye oğlum?"

"Çiftliğe. Hem ne zamandır Emir'de at binmek istiyordu."

"Yaşasınnn"

"Siz gidin oğlum, ben evde kalacağım. Şu sıra bir yerlere çıkasım yok."

Demişti Zehra hanım isteksiz bir tavırla. Yaşadığı acı kayıplardan sonra ne zamandır evden dışarıya çıkmıyor ve bahçesinde yetiştirdiği çiçekler ve diğer bitkilerle uğraşıyordu.
Söylediğine göre terapi gibi geliyordu..
Sanırım Kenan'ın bu doğa hayranlığı da annesinden geliyordu.

"Ama anneciğim ne zamandır dışarıya çıkmadın sana da iyi gelirdi hem evden biraz uzaklaşmak. Ben artık işe başlayacağım ve şu sıra ofis işleriyle ilgilendiğim için zaten gelemem. En azından sen gitseydin.."

"E kimse gelmiyor ama."

Demişti Emir yüzünü asarak.

"Dayınla biz sana yetmez miyiz aslan parçam?"

Dediğinde yüzümde anlam veremediğim hafif bir tebessüm oluşmuştu.
Sabah mutfakta kahvaltı hazırlarken dışarı çıkma işini halledeceğim demişti. Bahsettiği buydu demek.

"Hem ben sizin çiftliği hiç görmedim. Eminim bana göstereceğin çok şey vardır."

"Badem, Cesur, Fırtına, Huysuz , Batı, Destan, Köygüzeli, Nazlı ve daha bir sürü atları var amcamın."

"İsimlerini sen mi koydun?"

"Badem, Cesur ve Nazlıyı ben koydum. Diğerlerini amcam ve Levent abi koymuş. Birde Şehzade var. Onu sadece ben gittiğimde binerim..benim yani."

Demiş ve sonra yüzünü amcasına doğru dönerek devam etmişti.

"Amca, dayımında bir atı olur değil mi? Bundan böyle her gittiğimizde oda biner."

"Olur tabii ki. Kendisi de isterse yani."

"İsterim ama binmeyi pek bilmem ben."

"Amcam sana öğretir."

Demiş ve kahvaltıyı bitirdikten sonra Emir ile beraber kapıda Kenan'ı işe yolcu etmekteydik.

"Akşama hazır olun, işten erken geleceğim hava kararmadan yola çıkalım."

"Tamam."

Demiş ve amcası Emiri öptükten sonra tam kapıdan çıkacakken Emir durdurmuştu.

Esaret | Gay Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin