Esaret | Gay

15.Bölüm

Akşam yemeği için sofra kurulduğunda odamda öylece uzanmaktaydım. Aşağıda ki negatif ortama hiç katılasım gelmiyordu. Emir yemeğin hazır olduğunu ve inmemiz gerektiğini söylediğimde yorgun olduğumu ve sonra yiyeceğimi söyleyerek geçiştirmiştim.
Ama Kenan ikna olmamış olacak ki odaya gelmişti.

"Girebilir miyim?"

"Hı hı, gel."

"Neyin var, neden inmiyorsun yemeğe?"

"Kendimi iyi hissetmiyorum zaten iştahımda yok. Siz yeyin, ben daha sonra acıkırsam atıştırırım."

"Hazal mı sorun, o mu sıktı canını?"

"Değil."

"O zaman geriye tek bir kişi kalıyor, o da ben oluyorum."

"Niye illa birinin canımı mı sıkması gerek?"

"Söylediklerim mi üzdü seni? Yani çiftlikteyken, klüp dönüşü söylediğim.."

".............."

"Bak ben öyle söylemek istememiştim inan.
En azından düşüncem o değildi, ağzımdan yanlış çıktı sözcükler, kendimi ifade edemedim sanırım."

"Yaa..
Neydi peki söylemek istediğin? Hayır şuan merak ediyorum oturmuş. Söylesene doğrusu neydi?"

"Senin için farketmez derken; Yani sen bu durumu kabullenmiş durumdasın ya hani. Eşcinselliğini yani..
Bu durumda biriyle öpüşürken görülmen seni rahatsız etmez diye düşündüm. Yani sonuçta öğrenilirse hesap vermen gereken de birileri yok ya.."

"Durumu kabullenmiş olmam cümle aleme duyuracağım anlamına gelmiyor. Kaldı ki bunu bilen tek kişi Onur ha birde sen varsın o kadar.
Mahallemizden Semra teyzem bilmiyor. Ayrıca öpüştüğüm insan her hangi biri değil sensin. Duyulduğunu düşünsene..annenin, Simayın kulağına geldiğini..
Durup dururken niye böyle bir şeyi bilsinler ki? Üstelik saçma sapan bir oyun yüzünden.
Ayrıca bana imzalattığın o sözleşme gereği Emir on sekiz yaşına gelenedek bu evde mapus hayatı yaşayacağıma göre, bir sevgilim de olmayacak. Bu durumda bu meseleyi de önümüzde ki on iki yıl içinde kimsenin bilmesine gerek yok."

"Tamam. Dediğim gibi seni etkileyecek bir şey olmayacak merak etme. Gerilmeni gerektirecek bir şey yok zaten olmasına da izin vermem.
Hadi yemeğe inelim, sofrada beraber olmamız gerek."

"İnmeyeceğim."

"Bir Elmastaşoğlu olduğunu unuttun herhalde."

"Ben soyadımı değiştirdim sadece, beni nüfusunuza almadınız.
Bunu da sırf canımı yakmak için yaptın."

"Şuan konumuz bu mu gerçekten? Sonuç olarak sözleşme imzaladın öyle değil mi?"

"Kurallar, kurallar..
İşine gelmeyen bir durum oldu mu hemen arkasına sığın."

"Aşağıda bekliyorum."

Yine tüm soğukluğu ile son cümlesini söyleyip aşağıya inmişti.
İçinde bastırabilmeyi başardığı bir Kenan yatıyordu..
Düşünceli, anlayışlı, eğlenceli ve sevgi dolu..
Gerektiğindeyse katı, mesafeli ve buz gibi olabiliyordu. Daha fazla uğraşmamak ve tatsızlık çıkarmamak adına aşağı inmiş ve akşam yemeğine katılmıştım. Yemekte Kenan ve Hazalın sıkıcı lise yıllarını dinledikten sonra salonda ki yerlerimizi almış kahveleri bekliyorduk."