Bir süre sonra kendime geldikten sonra depodan çıkarak yoldan bir taksi çevirmiş ve mahallemize gitmiştim.
Semra teyze beni eve girmeye çalışırken görmüş ve aklı çıkmıştı haliyle.."Sen böyle şiddet eğilimli kavga eden biri değilsin oğlum kim yaptı bunu sana? Hadi anlat..anlatta bir çaresine bakalım."
"O yaptı..
Yani onun adamları.""Kimin?"
"Kenan olacak o pisliğin."
"Ben sana dedim Emir'i vermezler dedim."
"Vermediler de zaten. Bir gece misafir ettiler, ben de Emir'i alıp köyde ki evimize götürecektim fakat son anda yetiştiler. Emir'i alıp götürürken beni de adamları bu hale getirdi işte."
"Nasıl yani çocuğu mu kaçırıyordun?"
"Çocuk dediğin özbe öz yeğenim Semra teyze. Ayrıca kaçırmıyordum o da benimle gelmeyi kabul etmişti."
"Yine de bu yaptığının yanlış olduğu gerçeğini değiştirmiyor."
"Yanlış veya doğru ne farkeder? O adam zorbanın teki ve yeğenim onun yanında büyüyemez, buna izin vermiycem. Her şeyi zorbalıkla halletmeyeceğini de öğrenecek."
"Planın ne peki? Şikayet falan mı edeceksin?"
"Hayır, sadece vazgeçmeyeceğim o kadar.
Birde şey..
Eğer senin de iznin olursa Orhan amcanın arabayı bir süreliğine alabilir miyim? Sürekli taksi veya toplu taşıma kullanmak zor oluyor. Çizmem, çarpmam çok iyi kullanır, işim bitince de yerine bırakırım.""Sen bana annenin emanetisin..teyzeler anne yarısıdır derler. Sen benim oğlumsun..
Sen kullanmayacaksın da kim kullanacak? Orhan amcanı kaybettikten sonra araba iki yıldır orda öylece bekliyor. İstediğin gibi kullanabilirsin senin zaten.""Emeğin , desteğin o kadar büyük ki..nasıl ödeyeceğimi hiç bilmiyorum..üstelik yine borçlandıkça borçlanıyorum."
"Hadi hadi başlama yine. Ben eve geçiyorum şimdi akşama da şöyle en sevdiğin yemeklerden yapıyorum ve geliyorsun tamam mı? Şimdilik canın bir şey istemiyor diye zorlamıyorum yat dinlen, akşama tekrar bakarız yarana da."
"İyiyim iyiyim canım yanmıyor zaten."
"Yansa da söylemezsin biliyorum."
Demiş ve kendi evine geçmişti Semra teyze. Bense akşama kadar biraz uzanıp dinlendikten ve dinlenirken bu evde geçen anılarımı gözümün önüne getirdikten sonra akşam yemeği için Semra teyzeye geçmiştim. Yine masada yok yoktu..
Yemeğimi yedikten sonra arabayı kontrol etmiş, yıkamış ve çalıştığına emin olduktan sonra evin önüne park etmiş ve ardından güzelce uyumuştum.
Saban olduğundaysa arabayla beraber şöförün aracını takip ederek Emir'in okulunun önünde beklemeye başlamıştım. Şöför Emir'i bırakıp döndükten sonra ders sonrası hoca Emir ile beraber çıkış kapısının orada beklemektelerdi. Bense herhalde şöför bir kaç dakika geç kalacak düşüncesiyle hızlıca arabamdan inmiş ve oldukları yöne doğru ilerlemiştim."Aaa dayım geldi!"
"Emir, tanıyor musun sen beyefendiyi?"
"Tanıyorum öğretmenim dayım."
"Merhaba hocam, Çağlar ben Emir benim yeğenim. Şöför'ün araba yolda arıza yapmışta geç kalacak, ben almaya geldim Emir'i"
"Aslında Kenan beyin kesin talimatı var Emir'i okuldan şöförümüz ve aileden biri dışında kimse almayacak diye ama."
"Dayım da ailemizden biri. Değil mi dayıcığım?"
"Aynen öyle, aklınız hiç kalmasın."
"Peki madem yarın görüşürüz Emirciğim..ödevlerine güzelce çalışmayı unutmuyorsun.
Hadi bakalım şunu da taktık mı tamamdır.""Ben alayım onu. Malum arabaylayız"
"Peki"
Diyerek Emir'in sırt çantasını aldıktan sonra yola çıkmıştık.
"Ama eve bu yoldan gitmeyiz ki hiç."
"E çünkü eve gitmiyoruz."
"Yoksa geçen sefer ki gibi beni kaçırıyor musun?"
"Kaçırıyor muyum? Kim söyledi bunu sana amcan mı?"
"........."
"Başka ne dedi? Dayın kötü biri falan?"
"Seni kaçırmaya ve bizden koparmaya çalışıyor, bir daha onu görürsen sakın arabasına binme dedi."
"Ama sen şuan burada olduğuna göre?"
"Ben seni çok seviyorum. Yani yeni tanışmış olsak da çok sevdim. Hem halam hep amca ve halaların baba yarısı olduğunu söyler. Bu durumda sende benim anne yarım oluyorsun değil mi?"
"Annenle kardeş olduğumuz için..evet öyle de denebilir.
Ve ben sana asla zarar verecek bir şey yapmam, çünkü seni canımdan çok seviyorum.
Sen benim yeğenimsin evet, ama uzak olmuş olsak bile evladım gibi sevdim hep seni içimde.""Keşke amcam ile kavga etmeseniz. Onunla iyi anlaşanız. Belki sen de bizimle beraber bizim evde yaşarsın.
"Sen evinizi çok mu seviyorsun?"
"Hı hı..babaannemi, halamı , amcamı. Ama amcamı birazcık daha fazla."
"Anladım."
"Ama seni de çok ama çok seviyorum. İyi ki geldin."
"Hiç ayrılmayacağız. Ben de seni çok seviyorum."
"Peki nereye gidiyoruz?
"Parka..ordan sinemaya sonra da yemek yeriz."
"Oleyyy! Ne zamandır gitmeyi istediğim bir çizgi film serisi vardı. Ona girer miyim?"
"E zaten senin için gidiyoruz, sen mutlu ol diye."
Dedikten sonra arka koltukta sevinçten zıplayışlarını izlemiştim Emir'in. Onun gözünde gördüğüm her ufacık mutlulukta ablam da mutlu ve huzurlu uyuyor diye düşünüyor ve bu düşünce biraz olsun rahatlatıyordu içimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esaret | Gay
Genel Kurgu[TAMAMLANDI] Bir sabah hayatta ki tek yakını olan ablasının ölüm haberini okuyan Çağlar, ailesinden geriye kalan tek varlığı, yeğeni Emir'e sahip çıkmak, her koşulda onun yanında olabilmek için yurtdışından ülkeye geri dönüş yapar ve bu sırada yeğen...