"Ben çıkayım, sen biraz kafanı topla sonra konuşalım."
Dediğinde yüzüme bakamıyordu..
"Bakışlarını neden kaçırıyorsun?
Rahatlasana, bak yüzüme, seni sevmiyorum de.""Şuan gerginsin, daha sonra konuşalım."
"Ne konuşacağız çok merak ediyorum..aydınlatır mısın benide? Ben sana bir soru sordum, sen o sorunun karşısında sustun! Daha neyi konuşacağız? Hiçbir şey olmamış gibi devam mı edeceğiz hayatımıza?"
"................"
"Susuyorsun!
Hala susuyorsun. Seni büyük bir yükten kurtardım oysa..
İçinden geçenleri anladım işte neden hala konuşmuyorsun?
Yazık..
Sevmediğini söylemeyecek kadar bile cesaretin yokmuş senin. Korkağın tekiymişsin meğerse."Dediğimde tokat gibi çarpmıştı son sözlerim..
Deminden yüzüme bakamayan o adam gözlerimin içine bakıyordu artık. Yine her zaman ki ifadesiz maskesini taktığı için üzüldü mü, öfkelendi mi anlayamamıştım.
Son sözlerimi söyleyip telefon ve cüzdanımı alarak odadan çıktığımda kapıda bizi dinleyen Hazal ile göz göze gelmiştik."Aaa öyle olmaz ama..
Buyur geç, içerden daha net duyarsın.""AAA üstüme iyilik sağlık ben sadece bağırış çağırış sesleri duydum bir bakmaya geldim, tam o sırada çıktın sen."
"İyi geç işte teselli edersin arkadaşını, bak fırsat çıkardım sana arada bir teşekkür de edersin artık."
"Kendine gel, benimle bu şekilde.."
Demişti ama lafını tamamlamasına izin vermeden elimin tersiyle omzunu ittirip sol tarafa savurmuş, ve çıkıp gitmiştim.
"Çekil!"
Evden çıkıp sokakta öylece dolanıyordum ne yapacağımı, nereye gideceğimi bilmeden..
Birkaç saat dolandıktan sonra akşam olmuş, hava kararmıştı.
Dertlerimle Semra teyzeyi de üzmemek için onun yanına gitmek istememiş , telefonumu çıkarıp Onur'u aramıştım."Efendim kardeşim."
"Onur, müsait misin abi?"
"Müsaitim, bir şey mi oldu?"
"Mahalleye geliyorum, gelince konuşuruz."
"Dur dur mahalleye gitme boşuna ben evde değilim."
"Değil misin,
Nerdesin ki?""Rüzgardayım..
Malum bir süre konserler için burda ya. Fırsatını buldukça buluşalım dedik.
Yanımda şuan, isterse Çağlar da gelebilir diyor.""Yok ben bölmeyeyim şimdi, uzun zaman oldu konuşacaklarınız vardır."
"Yok oğlum ne konuşacağız öyle havadan sudan muhabbet ettik.
Hem senin sesin hiç iyi gelmiyor..
Gel bakalım neyin varmış.""Peki."
"Adresi konum atıyorum o zaman."
"Tamam."
Demiş ve kapatmıştım telefonu.
Yaklaşık yarım saat sonra Onur'un attığı konuma varmıştım."Bir derdin var belli. Geçen şirkete geldiğinde de vardı sende bir haller."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esaret | Gay
قصص عامة[TAMAMLANDI] Bir sabah hayatta ki tek yakını olan ablasının ölüm haberini okuyan Çağlar, ailesinden geriye kalan tek varlığı, yeğeni Emir'e sahip çıkmak, her koşulda onun yanında olabilmek için yurtdışından ülkeye geri dönüş yapar ve bu sırada yeğen...