Dün gece yaşananlar rüya mıydı,
Biz Kenan ile gerçekten birlikte olmuş muyduk?
Bana; Beni sevdiğini söylemiş miydi gerçekten? Her şey o kadar güzel, o kadar masalsıydı ki gerçek olduğuna inanamamıştım gözlerimi ilk açtığımda..Kollarında uyuduğum adama baktığımdaysa gerçekliğini anlamam uzun sürmemişti.
Bir süre, her sabah olduğu gibi Kenan'ın yüzünü izledikten, her zerresini beynime kazıdıktan sonra yanağına kondurduğum öpücük ile gözlerini açmıştı."Günaydın."
"Günaydın, sevgilim
Seni seviyorum..""Sevgilin miyim gerçekten?"
"Şüphen mi var?"
"Hep böyle diyecek misin 'seni seviyorum' diye?"
"Bundan sonra hep..
Sabah, öğle, akşam hatta.""Her dakika, her saniye söylesen asla bıkmam."
"Seni seviyorum,
Seni seviyorum, seni seviyorum , seni seviyorum, seni seviyorum,
Seni.."Dediğinde susturabilmek için dudaklarına yapışmıştım. Kenansa sanki bu anı bekliyormuş gibi hemen beni altına alarak iştahlı bir şekilde dudaklarımı öpmeye devam etmişti.
"Dur , dur ne yapıyorsun?"
"Eşimi öpüyorum.."
"Ama öyle her istediğimizde olmuyor o Kenan bey."
"Allah Allah ne zaman oluyormuş?"
"Akşam belki..
Ama şuan çıkmamız gerek artık.""Aç açına mı çıkacağız anlamadım?"
"Evet çünkü dün evden o şekilde çıktık ve bugün en azından kahvaltıya yetişmemiz gerek. Yoksa annen tarafından hiç iyi şeyler olmayacak."
Demiştim gülerek.
"Evdekilere ne oluyormuş? Eşimi alıp balayına götüremeyecek miyim?
"Götürürsün aşkım çatma hemen o kaşlarını haşin bakışlım."
"Sen benimle dalga mı geçiyorsun yine?
Gıdıklanma saatin geldi anlaşılan.""Aklından bile geçirmiyorsun hemen kalkıyoruz, önce konağa ardından hemen toplantıya geçiyorsun. Biliyorsun yarın artık anlaşmaya varıyorsunuz hayırlısıyla."
"Ama ben konağa varanedek aç açına duramam ki.
Madem kahvaltıyı konakta edeceğiz ben de önden bir şeyler atıştırayım bari."Diyerek beni altında daha sıkı bir şekilde tutarak kafasını boynuma gömmüştü.
Otelden ayrılıp konağa vardığımızda ve salona el ele, gayet mutlu bir şekilde girdiğimizde, Hazal kokoşu ve Zehra hanım'ın gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
"Hayret kahvaltıya gelmişsiniz..
Ben birkaç gün daha oğlumun yüzüne hasret kalırım diye düşünmüştüm."Diye ilk iğneyi sokan Zehra hanım olmuştu..
Sanki oğlunu ondan ben ayırmışım ve yüzüne de ben hasret bırakmışım gibi bana bakarak konuşması da ayrı bir can sıkıcı konuydu. Ama asla cevap vermemiş ve vermeyecektim de. Ne yaparsa, ne söylerse söylesin günün sonunda sevdiğim adamın annesiydi ve Kenan ailesine değer verdiği için onu incitecek bir şey yapmak isteyeceğim bir şey değildi.
Gerçi burda mesele Kenan'ın annesiyle arasının nasıl olması değildi. Araları iyi de olsa kötü de olsa Zehra hanım benim bir büyğümdü ve ne söylerse söylesin ters bir cevap vermemek adına susacaktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esaret | Gay
Ficción General[TAMAMLANDI] Bir sabah hayatta ki tek yakını olan ablasının ölüm haberini okuyan Çağlar, ailesinden geriye kalan tek varlığı, yeğeni Emir'e sahip çıkmak, her koşulda onun yanında olabilmek için yurtdışından ülkeye geri dönüş yapar ve bu sırada yeğen...