Sabah olduğunda son kez yanımıza gerekenleri alıp almadığımızı kontrol ederek havaalanına doğru yola çıkmış, uçak saatimiz geldiğindeyse uçakta ki yerlerimizi almıştık.
Aradan yaklaşık üç buçuk saat geçtiğinde Onur ile yaşadığımız evin kapısında , Onur'un kapıyı açmasını bekliyorduk.
Birkaç kez kapıyı çaldıktan sonra Onur kapıyı açmıştı nihayet.
"Fizandan mı geliyorsun be adam."
"Nasıl ya
Ça...
Çağlar..."
Demiş ve boynuma atlamıştı hemen. Birbirimize sıkı sıkı sarılıp hasret giderdikten sonra oturma odasına geçmiştik.
"E aşk olsun abi geliyorsunuz madem haber versenize.
Allahtan uykuya yeni dalmıştım da kapının sesini duydum.
Uyumuş olsam kapıyı kırıp anca öyle girerdiniz eve."
"Son anda gelişti, o yüzden sürpriz olsun dedim.
Bu arada tanışıyorsunuz aslında ama ben yinede tanıştırayım sizi..
Kenan, Onur
Onur, Kenan.
Gerçi ben seni Onur'a bollllll boll andım seni tanıyor ama.."
"Memnun oldum."
"Ben de."
"Levent; Kenan'ın üniversiteden ve en yakın arkadaşı.
Levent'i sevmende bir sakınca yok. Kenan bey'e göre insani duyguları dana ön planda bir adam."
Dediğimde Kenan'ın attığı ters bakışlara rağmen gömmeye devam ediyordum kendisini.
Elime böyle bir fırsat geçmişken kaçıramazdım.
"Ee ne içersiniz?"
"Bir yorgunluk kahveni alırız.
Hatta dur beraber yapalım."
Diyerek beraber mutfağa geçmiştik Onurla.
"Kenan ve arkadaşı ne alaka? Ayrıca neden habersiz geldin ki ani gelişen şey ne?"
"Kenanla evleniyoruz."
"Neyyyyyyy."
"Az daha bağırda komşularda duysun."
"Hani sizin aranızda bir şey yoktu beni mi yiyorsun oğlum sen?"
"Yok evet ama herkesi susturmak için Kenan bunun iyi bir fikir olduğunu söyledi."
"Ee tabii sende dünden razısın."
"Onur yemin ediyorum seni önce öğütür sonra kahve makinesinde pişirir içerdekilere servis ederim.
Aramızda bir şey yok! Sadece böyle gerekti formalite icabı işte, bir süre sadece."
Demiş ve biz mutfakta konuşurken Kenan ve Leventte salonda beklemektelerdi.
"Görüyorsun işte..
Ben iki yıl ne yapacağım bununla."
"Başa gelen çekilir demişler.
Hem kusura bakma ama sende artık ne kadar canını sıkmışsan dolmuş çocuk."
"Sen de memnunsun durumdan bakıyorum."
"E biraz."
"Çağların arkadaşı olsana sen..iyi anlaşırsınız."
"Aman be iyi seninle de şakalaşamaz olduk.
Eskiden şakaları sen yapardın..
Tahmini ne zaman geri gelirsin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esaret | Gay
Ficción General[TAMAMLANDI] Bir sabah hayatta ki tek yakını olan ablasının ölüm haberini okuyan Çağlar, ailesinden geriye kalan tek varlığı, yeğeni Emir'e sahip çıkmak, her koşulda onun yanında olabilmek için yurtdışından ülkeye geri dönüş yapar ve bu sırada yeğen...
