"Günaydın."
"Günaydın."
Demişti Kenan..dün gece uyuyakaldığımız koltukta sarmaş dolaş, gözlerimin içine bakarken.
"Kalksak mı aceba?
İşe geç kalacaksın yoksa.""Kalkmasak olmaz mı? Şuan bu pozisyonu hiç bozasım gelmiyor."
"Ama işler bekletmeye gelmez Kenan Elmastaşoğlu."
"Gitmek zorunda mıyım o gerizekalı şirkete?"
"Aa ne kadar ayıp. Halanlar duymasın bence."
"Ne var öyle değil mi? Sevmiyorum işte.. Dün de sevmiyordum, bugün de sevmiyorum, yarın da sevmeyeceğim.
Benim şuan olmak istediğim yer burası..""Benim de..
Biliyorsun; Senin yanındayken hiç olmadığım kadar mutlu hissediyorum kendimi. Mutluluk denen şey meğerse buymuş diyorum her seferinde.
İşe gitmek istemediğini, elinde olsa sonsuza kadar doğada yaşamak istediğini de biliyorum.
Ama bazı şeyler bizim kendi seçimimiz olmuyor maalesef.
Sevmesen de orası sana babandan ve ağabeyinden emanet ve bunu devam ettirmen gerek.
Kimse için olmasa bile en azından Halan ve amcanlar için.
Biliyorsun onlarında hisseleri var ve tüm aile bu konuda sana güveniyorlar..""Emir büyüdüğünde ona devredip, senide alıp kaçacağım..
Uğraşsın kerata.""Bak yaaa. Şimdiden Emir için bile planlar yapılmış bakıyorum..
Yalnız o işler hiç öyle olmuyor amcası, haberin olsun.
Arkadaşımı çaldınız zaten, yüzünü gören cennetlik.
Üstüne Levent'de çiftliği bıraktı geldi, yetmedi birde Emiri mi vereceğim. Olmaz!
Benim çocuğum ne iş yapmak isterse onu yapacak.""Çocuğun?"
"Tabii çocuğum o benim.
Hatta ikimizin çocuğu.""O zaman bende babası olarak şirket işlerini emanet etmek istiyorum."
"Babası?
Pardon ben nesi oluyorum bu durumda?""Bilmem düşünmedim.
İstersen anası olabilirsin ama."Dediğinde kahkaha atmıştı yine dişlerini gösterircesine.
Gülünce kısılan gözlerini, gülüşünün sesini o kadar seviyordum ki..
Hep böyle gülebilmesi için elimden geleni yapıyordum.."Sensin be ana.."
"Çağlar ana."
Diyerek gülmeye devam ederken yüzümü diğer tarafa çevirmiş, küs numarası yapıyordum.
"Tamam ya şaka yaptım kızma hemen.
Seninle uğraşmak hoşuma gidiyor ne yapayım elimde değil.
Tıpkı Emir gibi oluyorsun küstüğünde.."".............."
"Ciddi misin sen?
Çağlar, küsecek misin gerçekten bir şaka için? Özür dilerim,
Lütfen.."Dediğinde ismimi ağzından duymak o kadar hoşuma gitmişti ki..
Gözlerimden kalpler çıkarak bakmıştım yüzüne. Küs değildim ama gerçekten küs olmuş olsam kalp atışlarımı hızlandıran o sözcüklerden sonra kesin hemen affederdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esaret | Gay
Fiksi Umum[TAMAMLANDI] Bir sabah hayatta ki tek yakını olan ablasının ölüm haberini okuyan Çağlar, ailesinden geriye kalan tek varlığı, yeğeni Emir'e sahip çıkmak, her koşulda onun yanında olabilmek için yurtdışından ülkeye geri dönüş yapar ve bu sırada yeğen...