"Hazal'ın evinin yanması haberi hepimizde şok etkisi yaratmıştı.
Hazal duyduklarının şoku ile ağlayarak evden; Kenan ve Levent ile beraber çıkmıştı."Şu kızcağızın da başına gelmeyen kalmadı.
Önce babası, şimdi evi.."Demişti Zehra hanım.
Hazal'ı ne kadar sevmesem, ondan ne kadar hoşlanmasam da ben de üzülmüştüm bu duruma..
Ya kendisi içerdeyken olmuş olsaydı..
Gencecik kadın, düşüncesi bile kötü etkilemişti beni.Aradan geçen bir kaç saatin ardından Kenan ve Leventten ses çıkmayınca aramıştım en son.
"Her şey yolunda mı, yangın kontrol altına alındı mı?"
"Yangın civarda ki evleri de etkilemeden zamanında kontrol altına alındı ama yaşanılacak gibi değil bir daha..
Bizim de burda ki işimiz bitti zaten, birazdan geleceğiz eve.""Tamam canım, tutmayayım ben sizi.."
Diyerek kapatmıştım telefonu.
"Ne diyor , evi kurtarmışlar mı?"
"Maalesef hala..
Ev yaşanılacak durumda değil diyor Kenan.
Birazdan geleceklermiş.""Ben Firuzeye haber vereyim de Kenanların odasının yanında ki misafir odasını hazırlasın.
Burda kalır bir süre."Dediğinde Nurhan hala her ne kadar durumdan memnun gözükmese de ses etmemişti Zehra hanım'a.
Bir süre sonra Kenanlar gelmiş, Hazal yaşadıklarının stresinden sonra bitkin olduğunu söyleyerek üst kata çıkmıştı. O kadar oda varken üstelik..
Sanki bilerek bizim odanın dibinde bir oda hazırlatmıştı Zehra hanım."Burada kalacakmış bir süre, annen öyle istedi."
"Evet haberim var..az önce aşağıdayken bana da söyledi annem."
"Sen ne dedin peki?"
"Olur dedim ama.."
Dediğinde yüzünde mahçup bir ifade vardı..
Hazal'dan rahatsız olduğumu bildiği için ne diyeceğini bilmiyordu sanırım.
O an yüzünde ki o ifadeyi dağıtabilmek için bir adım daha atmış ve ellerinden tutarak konuşmaya başlamıştım."Şuan zor durumda, evi yanmış birini otel köşelerine gönderelim demeyeceğim merak etme.
Onu sevmiyor olsam bile yaşadığı stresi tahmin edebiliyorum.
Benim başıma gelmiş olsa ben de en az onun kadar üzülürdüm.""O kadar iyisin ki..
Hoşlanmadığın insanlar için bile bir yer var kalbinde..
Onların yaşadıklarıyla bile empati kurabiliyorsun.""Kuruyorum evet..
Bu duygusal yanımı hiç sevmesem de..
Ayrıca empati kuramıyor olsam bile senin için bir süre katlanabilirdim sanırım.""Anlayışlı, tatlı, kalbi merhamet dolu güzel eşim benim,
Gel bakayım buraya.."Diyerek kendine çekip sıkı sıkı sarılmıştı bana.
"Sözde hafta sonu bir yerlere çıkacaktık.."
"Boşver, daha sonra çıkarız. Hazal'ın çığlıkları hala kulaklarımda..
Bugün evden çıkacak mood'da değilim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esaret | Gay
Fiction générale[TAMAMLANDI] Bir sabah hayatta ki tek yakını olan ablasının ölüm haberini okuyan Çağlar, ailesinden geriye kalan tek varlığı, yeğeni Emir'e sahip çıkmak, her koşulda onun yanında olabilmek için yurtdışından ülkeye geri dönüş yapar ve bu sırada yeğen...