Dudaklarımız ayrıldığında tüm gözlerin üzerimizde olması nedeniyle yerin dibine girmiş gibi hissediyordum kendimi..
İlk öpüşümü asla on beş - yirmi kişilik bir grubun içerisinde hayal etmezdim. Gerçi ilk değil, sonrakileri de etmezdim. Böyle anların özel , kişilerin kendi arasında kalmasından yana olmuşumdur hep..
Büyüdüğüm ortamdan mı böyle düşünüyordum yoksa utangaçlığımdan mı bilmiyordum ama öyle işte..Kenan da o an utandığımı farkedecek ki, elimden tuttuğu gibi çıkartmıştı beni mekandan.
Hala ne olduğunu, neler yaşandığını idrak etmekte güçlük çekiyordum. Az önce olanlar neydi öyle..
Yaşananlar gerçek miydi? Onunla gerçekten öpüşmüş müydük?Tüm bunların sorgulamasını yaparken arabanın yanına geldiğimizde Kenan yine hiç beklemediğim bir hareket yaparak kapıyı açmış ve ben ön koltuğa oturmuştum.
Kenan arabayı çalıştırdığında Levent seslenmişti arkamızdan ama ne ben tepki verebilmiştim şaşkınlığımdan ne Kenan bir şey söylemişti.
Arabayı çalıştırıp yola çıktığımızda öylece gidiyorduk..
Bir sürü gittikten sonra Kenan arabayı bir göl kıyısında durdurmuş ve yine kapımı açtığında inmiştim bir şey demeden.Arabanın kaputunun oraya yaslanarak sakince gökyüzünü seyrediyorduk. Hala bir şeyler söylememiştik..bu kadar sessizlik fazlaydı..
Evet bir şeyler yaşanmıştı ama artık normale dönmemiz gerekti. Zaten ben de ilk ana göre daha bir kendime gelmiş durumdaydım."İyi misin?"
Diye sorduğumda gözlerini gök yüzünden ayırıp gözlerime baktı.
"Benim değil, senin iyi olman önemli."
"Ben iyiyim beni merak etme.
Sadece anlam veremedim..neden böyle bir şey istedi , nasıl bu kadar iler gidebildi.""Onun amacı hep oydu..
Hep beni yenebilmeyi, benden bir adım önde olmayı istedi ama başaramadı. Tıpkı bugün olduğu gibi. Ama bugün yenemediyse senin sayende oldu bu.
Biliyorum seni çok zor durumda bıraktım ama..""Bırakmadın. Farkındaysan bunu ben istedim zaten. Biz orada beraberdik oyuna ben de dahil edilmiştim ve sen benim için herhangi biri değilsin.
Sen Emir'in amcasısın ben de onun dayısı.
Ablam ile Ömer eniştemi kaybetmemiz aramızda ki akrabalık bağını öldürmüyor. Tamam aramız o kadar iyi olmuyo olabilir, senden hala nefret ediyorum ama bunu sadece ikimiz biliyoruz ve o an sana tabii ki yardım edecektim. Sadece tek endişelendiğim..""Nedir kafanı kurcalayan?"
"Selim denen o pislik bunu sağda solda ballandıra ballandıra anlatmaz umarım. Yani öpüştük diye anlatmaz demi? Sonuçta bunun bir nedeni vardı."
"Hayır diyemem ama bunun seni etkilemeyeceğinin garantisini verebilirim. Ayrıca kime ne anlatırsa anlatsın. Ben bazı şeyler sonrası hayatı, yaşamı , insanların ne dediğini umursayan bir adam değilim."
"Nasıl yani?
Bir erkekle öpüşmüş olman..
Yani duyulmuş olsa.""Ee duyulsun? Diyelim ki öyle, ben de eşcinselim bu kimi ne kadar ilgilendirir ki? Ben milletin aşk veya yatak hayatına karışıyor muyum? Bunlar küçük detaylar takma kafana. Ayrıca senin için zaten sorun olmaz."
Dediğinde lafının nereye gittiğini farketmemiş olacak ki bünyemde ki etkisi pek iyi olmamıştı.
"Sorun olmaz derken? Ha yani benim için Ahmedi Mehmeti farketmiyor öyle mi? Çünkü önüme gelene verecek orospunun tekiyim."
"Saçmalıyorsun ben onu demek istemedim."
"Yoo gayette bunu dedin!!!
Farketmezmiş..
Öyle anlayışlı gibi de gözükmene gerek yok. Zira bir bok bildiğin yok senin bu konuda."Demiş ve sinirle kapıyı çarparak oturmuştum ön koltuğa. Aradan beş dakika kadar zaman gectikten sonra Kenan da arabaya oturmuş ve çalıştırmıştı.
"Ben yarın eve dönmek istiyorum. Ha sen istersen Emir ile kal. Kalamam dersen de çok acil toplantım mı çıktı dersin , şirket yıkıldı herkes altında mı kaldı dersin beni ilgilendirmiyor bir an önce eve dönmek istiyorum."
Demiştim sinirli ve soğuk bir ses tonuyla. Ondan cevap gelmeyince ters bir bakış atmıştım ve karşılığında onaylarcasına kafasını sallamıştı.
Söylediği sözlerin saçmalığının farkındaydı, bu yüzden pek sesi çıkmıyordu. Arabayı çiftliğin önüne çekip durdurduğunda söylemem gerekenleri söylemiştim inmeden."Bu gece orada yaşananlar orada kalacak. Teşekkür etmene gerek yok, konuyu açmanada. Levente de unutması gerektiğini söylersin artık. Tabii diğer arkadaşlarına da..
Aynı evde kaldığımız ve dışarıya çıktığımız sürece senin çevrenle karşılaşma gibi bir sıkıntımız olacak malum. Eğer bugün yaşananlara dair tek bir saçma ima yada bakış görürsem sebebi sensin haberin olsun."Tek bir kelime dahi etmemişti söylediklerim karşısında.
Haklıydım..ve bunu sonuna kadar kullanacaktım. Sessiz kalma, mahçup olma sırası ondaydı..
Zamanında az yakmamıştı canımı.
Arabadan inip direkt eve geçmiştim. Biraz sonra Kenan kucağında Emir ile üst kata çıkmış ve onu yanına yatırmıştı. Dolaba yerleştirdiğim bir kaç kıyafeti çıkararak vazlizime yerleştirmiş ardından bu gece olan her şeyi unutmak üzere uykuya dalmıştım.Sabah güneşin yüzüme vuruşu ile açmıştım gözlerimi.
Kalktığımda evi dolaşsamda Kenan ve Emir ortada yoklardı. Mutfağa indiğimde masanın üzerinde ki küçük notu buldum."Dün gece yorucu ve stresli geçtiği için uyandırmak istemedim.
Emir ile beraber Kadife teyzenin orada olacağız. Eşyalarımızı topladık, kahvaltımızı edeceğiz. Uyandığında yanımıza gel , bir şeyler atıştırırsın, yola çıkarız."Dün akşamdan hazırladığım bavuluma pijamalarımı tıkıştırdıktan sonra gece kenara koyduğum siyah kot pantolunu, beyaz t-shirt ve üzerine koyu mavi gömleğimi giymiş ve hızlıca çıkmıştım evden.
Yanlarına vardığımda canımın bir şey istemediğini söylemiş ve dün tanıştığım herkesle vedalaştıktan sonra yola çıkmıştık.Yol boyu Emirin açtığı konulara yanıt vermek dışında pek bir muhabbet olmamıştı. Çok eğlendiğini ve tekrar ne zaman gidebileceğimizi sorup duruyordu..
Ve tabii sürekli çekildiğimiz resimleri gösterip ne kadar güzel bir aile olduğumuzun altını çiziyordu. Bir kaç saat sonra konağa varmıştık..
Gerilmişti yine Kenan..bu evde yaşamaktan da, sorumluluklarından da mutlu değildi ama başka bir seçeneği yoktu.Valizlerimizi alıp iç kapıya yöneldiğimizde daha zile basmaya kalmadan tanımadığım bir kadın açmıştı kapıyı.
Tanımadığım diyorum çünkü bana tamamen yabancıydı ama Kenan ve Emir için aynı şeyi söyleyemezdim.
Kapıyı açar açmaz sarılmıştı Kenan'ın boynuna."Kenan..
Çok özlemişim seni, hoşgeldin.""Hazal?
Asıl sen hoşgeldin , ne ara geldin böyle."Demişti şaşırarak..
Yüzünde ki dişlerini gösterircesine olan o gülümseme ve samimiyet nedenini anlamadığım şekilde rahatsız etmişti beni.
Yada aslında nedeni gayet açıktıda ben kabullenmekte uzun bir süre direnecek gibiydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esaret | Gay
Ficción General[TAMAMLANDI] Bir sabah hayatta ki tek yakını olan ablasının ölüm haberini okuyan Çağlar, ailesinden geriye kalan tek varlığı, yeğeni Emir'e sahip çıkmak, her koşulda onun yanında olabilmek için yurtdışından ülkeye geri dönüş yapar ve bu sırada yeğen...