DOĞU BxBxb

Bez

Burak

Artık başım ağrımaya başlamıştı. Gece Doğu'yu almaya gideceğimiz için Deniz de ben de uyuyamamıştık. Bugün zaten tüm gün yoğun geçmişti. En azından Doğu öğlen uykusunu sorunsuz anlatmıştı.

Tüm bunların üzerine çalışmak beni fazlası ile yormuştu. İki saattir aralıksız çalıştığım için artık belim ağrımaya başladığında geri yaslanıp kafamı yukarı kaldırdım. Her ne kadar yorgun olsam da Deniz ve 'geceyi bekle' dediği an aklıma geldikçe içime bir enerji pompalanıyordu. O enerji umarım Denizde de vardır. Çünkü rahat durur muyum bilmiyorum. İçeriden ağlama sesi geldiğinde masadan kalkıp salona gittim. Doğu Deniz'in kucağındaydı ama gitmek istiyordu.

"Deniz?"
"Bebeğim baba geldi bak. Tamam ağlama artık."
"Sorun ne?"
"Lavaboya gitmek istiyor."

Doğu'nun yanına gidip kucağıma aldım. Kollarını boynuma dolayıp kafasını sakladı. Öyle içli ağlıyordu ki için acıyordu o ağladıkça. Zaten biraz daha geç kalsam Deniz de ağlayacak gibiydi.

"Ama bunu konuşmuştuk bebeğim."
"İstemiyoyum. Yüffen gideyim."
"Doğu durabileceği bilsem seni şu an gerçekten götüreceğim ama kolların ve bacakların çok zayıf bebeğim. Düşersen yaralanırsın."
"Ama yapamıyoyum. Yüffen."

Lütfen demesine içten içe gülüp boynundan öptüm onu birkaç kez.

"Yardım etmemizi ister misin?"
"Nasıl?"

Koltuğa oturup onu da yan bir şekilde kucağıma yatırdım. Deniz gelip yanıma oturdu ve Doğu'nun bacaklarını kendi üzerine aldı. Elimi önce karnına sonra daha aşağısına getirdiğimde elimi tuttu.

"Ağrıyo."
"Biliyorum bebeğim. Birazdan geçecek."

Kasıklarına bastırmaya devam ederken Deniz'e baktım. Doğu'nun bacaklarını okşuyordu masaj yapar gibi.
Kısa bir süre sonra Doğu eliyle üzerimdeki tişörtü sıkıp kafasını koluma yasladı. Rahatladığını anladığımda kafasına bir öpücük kondurdum.

"Hadi değiştirelim bebeğim. Deniz babanın değiştirmesini ister misin?"

Kafasını aşağı yukarı salladığında Deniz Doğu'yu kucağına aldı. Beraber odasına gidip masaya geçtik. Doğu yatarken oyalanması için bir oyuncak verdim eline. Deniz de bu sırada temiz bez ve ıslak mendil alıyordu çekmeceden. Çok durgun görünüyordu.
Doğu'nun üzerindeki bezi çıkarıp altını temizledi. Yenisini altına koymak için bacaklarını kaldırınca ona kolaylık olsun diye tuttum. Bana bakınca gülümsedim ve göz kırptım. O da gülümsedi ve önüne döndü. Bezin cırt cırtlarını yapıp zıbını alttan birleştirince Doğu'yu kaldırdım.

Kollarını uzatıp Deniz'e gitmek isteyince Deniz ona yaklaşıp öptü.

"Ellerimi yıkayıp geliyorum bebeğim. seni babam alsın olur mu?"

Bu sefer bana döndüğünde kollarının altından tutarak kucağıma aldım. Artık saat ilerliyordu ve Doğu'nun uyuması gerekiyordu. Ondan önce süt içirecektik.

Mutfağa girince Doğu'yu Deniz'e verdim ve süt hazırlamaya başladım. Belki sade sevmez diye içine az da çilek koydum tat vermesi için.

"Al bebeğim."

Elimdeki biberonu alıp içmeye başladı. Pipetli olmasına rağmen havaya kaldırıyordu. Öyle yapınca da pipetten süt gelmiyordu. Deniz biberonu tutup aşağı eğdi.

"Öyle gelmiyor bebeğim böyle tut."

Doğu yorgun bir şekilde kafasını Deniz'in omzuna yaslayıp sütünü içerken Deniz de ufak ufak kalçasına vuruyordu. Oldukça huzurlu bir anda.

Süt tam bitmese de Doğu uyuduğu için biberonu alıp tezgaha bıraktım.

"Yatıralım hayatım."
"Tamam."

Deniz önde ben arkada Doğu'nun odasına gidip onu yatırdık. Beşiğine bırakınca uyandığında Deniz elini karnının üstüne koyup okşadı ve pıt pıt vurmaya başladı yine.

"Uyu bebeğim buradayız."

Doğu daha fazla dayanamadı ve uyuya kaldı. Parmaklıkların arasından çıkan elini tutup küçük bir öpücük bıraktım ve elini içeri aldım.
Telsizi açıp odadan çıktık sessizce. Kendi odamıza girip üzerimize gecelikleri geçirdik. Deniz'in yanıma gidip beline sarıldım. O da bana sarılıp kalbimin üzerinden öpünce saçlarını öptüm.

"Sana ne oldu hayatım."
"Doğu çok ağladı ya. Kendimi kötü hissettim. Bir an hiç durmayacak sandım."
"Olacak öyle şeyler Deniz. Kafana bu kadar takma. Hallettik. Ve halletmeye devam edeceğiz. Bebeğimize bugün gayet iyi baktık bence."

O gülünce istemsiz bir şekilde ben de güldüm.

"Şimdi, bugün söylediğin konuya gelelim. Bekledim geceyi ve daha fazla bekleyemem."
"Burak. Aşkım gerçekten çok yorgunum. Biliyorsun sana hayır demem ama bu gece sadece uyusak?"

Elimi yanağıma çıkarıp okşadım.

"Tamam. Önemli değil bebeğim. Ben bu günü her türlü telafi ederim."

Güldü ve yatağa girdi.

"Hadi gel sarıl bana."

Kollarını açtığında hızlıca ışığı kapatıp ona sarıldım. Benim güzel eşim.