Barışma

4.4K 316 28
                                    

Doğu

"Bundan ye bebeğim."

Babamın uzattığı çataldaki peyniri yiyip önüme döndüm. Daha ağzımdaki bitmeden önüme uzatılan başka bir çatalla kaşlarımı çattım.

"Ya yeter. Ben doydum."
"Nereye doydun? Kuş kadar yiyorsun doydum diyorsun. Sus bakayım. Aç ağzını."

Deniz babamın da kızmasıyla sessiz kalıp yemeye devam ettim. Of!

"Aferin."
"Ya ama ben hastayım."
"Deme öyle senin ağzını yerim. Kuzum benim."

Burak babam beni sandalyeden kaldırıp kucağına alınca boynuna yaslandım. Kafamda sargı vardı ve rahatsız hissettiriyordu.
Deniz babam da hala bana bir şeyler yedirmeye devam ediyordu.

Kahvaltıya devam ederken zil çaldığında Emin dedem hemen ayağa kalktı.

"Ben bakarım."
"Baba dur bi. Kimi tanıyorsun da sen?"
"Üf Burak sus."

Koşturarak kapıya gidince babama daha çok sarıldım.

"Canın yanıyor mu bebeğim?"
"I-ıh."
"Doğu'm."

Mutfağa giren Levent dedeme şaşırarak baktım. Bana doğru uzanınca kollarımı uzattım hemen.

"Baba? Siz nereden çıktınız?"
"Ev mi buldunuz?"
"Ne evi Deniz? Doğu'nun kaza yaptığını duyunca nasıl geldiğimizi şaşırdık buraya."
"Nereden duydunuz siz?"
"Biz söyledik."

Üçümüz birden Emin ve Aslan dedeme baktık.

"Senin dün telefonun çalınca kim arıyor diye baktık. On defa falan aradığını görünce de telaş yapmasınlar diye açıp söyledik. Yani yalan da söyleyecek halimiz yok mecburen anlattık."
"Tabii ki baba iyi yapmışsınız."

Bu sırada Hazar dedemin kucağına geçince gülerek boynuna sarıldım.

"Oy minnoşum benim."
"Dedem. Çok özledim."
"Biz de seni çok özledik bebeğim."
"Baba gel otur."

Burak babam kalkıp yer verdiğinde Hazar dedem benimle beraber oraya oturdu.

"Acıyor mu hala?"
"Hayır."
"Oy senin ağzını yerim ben."
"Baba size tabak hazırlayım ben."

Levent dedem Deniz babama sarılınca onları izledim. Deniz babam bugün çok durgundu. Biraz üzgün gibiydi. Babasına sarılınca bu daha da belli olmuştu.

"Hadi ayrılın tamam. Hayatım otur hadi sende."

Burak babam ikisini ayırıp babamın boynundan öpünce gülümsedim. Burak babamın kriz anlarını bu kadar iyi yönetmesi çok seksiydi.

"Sen yine mis gibi kokuyorsun minnoş seni."
"Yaa."

Utanarak boynuna yaslandığımda gülerek daha sıkı sarıldı.

"Baba tabağın."

Burak babam önünüze tabak bırakıp yanağımı sıkınca ona öpücük attım. Gülerek o da aynısını yapınca sevinçle ona baktım. Ay heyecan yaptım.

Bu arada bir şey de gözümden kaçmadı. Levent dedem ve Emin dedem kısaca selamlaştı. Ama Aslan ve Hazar dedem hiç o ise girmedi. Büyük ihtimalle Deniz babamın anlattığı olayda babamlar da işin içine girdi dediği kısımda yaşananlar yüzünden. Ah bu büyükler. Şimdi bir de bunları barıştırmak için uğraşacağım. Hiç işim yokmuş gibi!

Ben daha babamları ayartamadım! Tam hazırım demiştim kaza oldu. Şimdi sen hastasın diye izin vermezler kesin. Of!

Kahvaltı bitince hep beraber odaya geçtik. Ben bu sefer yerde Pisi ile oturuyorum. Onlar benim kimseyi umursamadığımı sanarak konuşurken ben Pisi ile oynuyor gibi görünerek onları dinliyordum. Hihaha.

"Baba siz ev bulamadınız mı daha?"

Burak babam Hazar dedeme baba dediğinde onun babalarına baktım. Aslında rahatsız olup olmadıklarını anlamaya çalışıyordum. Çünkü Deniz babam onlara abi diyor.

Ama ikisi de gayet normal bakıyor. Hiçbir şey okunmuyor yüzlerinden.

"Aslan."
"Hmm?"
"Biz dün bir şeyler konuşmuştuk hatırlasana."

Emin ve Aslan dedem kendi arasında konuşurken onları dinledim bir süre. Çok geçmeden daha sesli konuşmaya başladılar zaten.

"Buraya mı taşınmayı düşünüyorsunuz?"
"Evet, son olan şirket meselesinden sonra çocuklara yardım etmek için taşınmaya karar verdik."
"Çok iyi olur. İkisi aynı anda şirketin işleriyle ilgilenemiyor zaten. İlla birine daha çok yük biniyor. Sizin yardımınız çok iyi gelir."

Emin dedem çok samimi bir insandı. Ayrıca eğlenceli biriydi. Nerede nasıl davranması gerektiğini o kadar iyi biliyordu ki. Benimle dalga geçerek oyun oynarken başka konuya geçince bir anda o kadar ciddi oluyordu ki. Çok şaşırtıcı bir insandı. Aslan dedem ise daha ciddi bir insandı. Ve onun da en sevdiğim özelliği cinselliği normalleştirmiş olması. Bu işime gelen bir şey sonuçta.

"Hazar Bey."

Aslan dedem konuşunca hızla kafamı kaldırdım. İşte başlıyoruz. Bana kalmadan sorun çözülecek sanırım.

Hazar dedem konuşmak yerine onu dinlediğine dair bir kafa işareti yapınca Aslan dedem konuşmaya devam etti.

"Biz Deniz ile konuşup aramızdaki sorunu çözdük. Deniz bize bir adım attı ve iki taraf da hatalarını anladı. Yani bu saçma küslük bitti. Deniz'in daha fazla canını sıkmaya da gerek yok. Aramızdaki gerginliğin bitmesi hepimiz için daha iyi olur."
"Haklısınız."

Bu kadar mı? Hazar dedem neden bu kadar soğuk? Hem de Aslan dedem bile bu kadar uzun açıklama yapıyorken? Bu beni şaşırttı.

"Ay hadi öpüşün barışın."
"Yok artık."

Hazar dedem Emin dedeme böyle bir tepki verince sırıttım. Çok tatlıydı.

"Aslan kalk."
"Güzelim abartma istersen."
"Aslan."

Emin dedemin sadece ismini söylemesi ile Aslan dedem ayağa kalkınca
güldüm. Çok komikler gerçekten.

Hazar dedeme baktım bu sırada. Levent dedem de ona bir şeyler söylüyordu. En sonunda o da ayağa kalkınca ikisi karşı karşıya gelip tokalaştılar sadece.

Bu sırada bakışlarımı babamlara çevirince ikisinin de gözleri parlayarak babalarına baktığını görünce gülümsedim. Ayağa kalkıp ikisinin yanına gidince Deniz babam belimden tutup kucağına çekti ve yanaklarımdan bastırarak öptü.

"Senin ben her yerini yerim zilli seni."

Bittiiii!

Çok yakında malum bölüm geliyor.
Varsa düşünceler buraya alayım.








DOĞU BxBxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin