Elinde Oynatma

5.7K 350 31
                                    

Deniz

"Tamam güzelim onu da alırım gelirken."
"Ama baba mısır da bitti onu da almayı unutma."
"Tamam meleğim."

Doğu Burak'ın boynuna sarılıp vedalaşınca Burak gülerek belinden tutarak kucağına aldı.

"İstersen benimle gelebilirsin hayatım."
"Ama ben şirkette çok sıkılıyorum."
"Sen bilirsin."

Burak Doğu'nun boynundan öpüp yere bırakınca Doğu da Burak'ın yanağından öptü.

"Görüşürüz babacığım."
"Görüşürüz sevgilim."

Bana dönüp tek kolunu belime sarınca koluna sarıldım.

"Acaba bugün gitmesem mi?"
"Hayır! Yani niye gitmiyorsun canım?"

Bugün Burak'ın babaları buraya gelecekti. O yüzden evde olmaması lazım.

"Tamam. Ne çok istiyorsun gitmemi."
"Yok hayatım istediğimden değil. Sadece işleri çok aksatıyoruz."
"İyi gidiyorum."
"Ya aşkım git mi dedim ben sana? Gel öpeyim."

Yanaklarından tutup sıkıştırarak dudaklarından öptüm uzunca.

"Seni çok seviyorum ben."
"Seveceksin tabii ki."

Belimdeki elini sıkınca anında iki büklüm olurken hızlıca elini tuttum.

"Hass, Burak."
"Tek hareketime bakıyorsun."
"Bunların hesabını soracağım sana."
"Ben de."

Doğu arakadan konuşunca gülerek elinden tutup ortamıza aldım.

"Evet Doğu da soracak."
"Senin ağzını yerim hesap soracakmış."

Burak Doğu'yu kendine çekip öpmeye başlayınca ben de boynunu öptüm uzunca. Çok tatlıydı benim bebeğim. Çok.

"Ben gidiyorum. Bensiz uslu durun. Akşam gelince sizi güzel bir seveceğim. Çok şımardınız siz."

Nihayet Burak evden çıkınca Doğu koşarak kucağıma atladı.

"Yaşasın! Başardık."

Kalçalarından tutup düşmemesi için kendine çektim.

"Baba."
"Efendim hayatım?"
"Lütfen artık anlat. Neden konuşmuyorsunuz? Çok merak ediyorum lütfen!"
"Doğu beni yoruyorsun güzelim."
"Baba hadi ama. Lütfen."

Derin bir nefes alıp koltuğa oturdum. Kucağımda daha da yukarı çıkıp omuzlarıma tutundu.

"Hadi anlat."
"Ayy Doğu."
"Hadi hadi."
"Tamam dur."

Belinden tutup durdurdum. Kocaman açtığı gözleriyle bana bakarken gülerek yanaklarını sıktım.

"Yaramaz seni."

Saçlarını düzeltirken anlatmaya başladım.

"Biz sevgili olduğumuzda onların haberi vardı. Zaten karşı çıkmadılar o zamanlar. Güzeldi yani. Hem benim babalarım biliyordu hem de Burak'ın babaları. O yüzden rahattık. Ama biliyorsun ben babamlarla yaşıyordum. Burak bana evlenme teklifi etti. Ben de kabul ettim. Zaten büyüdük, artık aynı evde yaşamak istiyoruz. Yani biz öyle düşünüyorduk. Burak babalarına söyleyince Aslan abi karşı çıktı. Erken olduğunu söyledi. Daha birbirimizi tanımadığımızı, daha fazla vakit geçirmemiz geçirdiğini söyledi."
"Siz ne yaptınız?"
"Ben onun söylediklerini biraz yanlış anladım açıkçası. Beni istemediklerini düşündüm. Karşısına geçip konuştum. Ama neden kabul etmediğini sormak yerine ben de ona karşı çıktım. Sonra Aslan abi bana evlilik için küçük olduğumuzu söyledi. Erken dedi. Bu sırada Burak da arada kaldı. Biz tartışmaya girdik. Olay biraz büyüdü. Aslan abi büyük ihtimalle farkında olmadan üzerime yürüdü. Ben de onu o sırada stresle ittim. Zaten ondan sonra Emin abi ile Burak hemen ayırdı bizi. Babamlar duyunca onlar olaya karıştı. Olay biraz daha büyüdü. Sonra da Burak'ın babaları kendi evlerine gittiler. Burak evlenmek için izin aldı onlardan tabii ki. Ama benimle konuşmayı kabul etmediler. Hatalı olan ben olduğum için onlara karşı adım attım ama konuşmayı reddettiler. Ben de onlar reddettiği için sinirlenip bir daha aramadım. İş inada bindi yani. Saçma ama gerçek."
"Ama şimdi barıştınız."
"Umarım."

Doğu'yu kucağımdan indirip ayağa kalktım.

"Hadi üzerini değiştirelim. Dedelerin seninle konuşmak istiyormuş. Onları arayalım."
"Evet evet."

Doğu odasında hızlıca yine olabildiğince kısa kıyafetler seçerken arkasından gidip poposuna vurdum bir tane.

"Akıllanmadın mı sen hala? Ne o şort öyle?"
"Ama ev sıcak."
"Doğu..."
"Üşürsem inat etmeyeceğim gerçekten. Hemen giyeceğim senin dediklerini."

Bu sırada üzerini çıkarıp seçtiklerini giymeye başladı bile. Ben de tarak ve toka alıp belinden tutarak kucağıma aldım.

"Odaya geçelim."

Doğu'yu koltuğa bırakıp eline telefonumu verdim. O babamları araken ben de saçlarını toplamaya başladım.

"Benim güzelim!"
"Dedem!"

Doğu telefona yaklaşınca gülerek alnından tutup kendime çektim.

"Dur."
"Ne yapıyorsun minnoşum?"
"Üzerimi giyindim bak."

Telefonu aşağı tutup kendini gösterdi. Sonra da beni gösterince babamlara el salladım.

"Yine çok güzelsin minnoş seni."
"Teşekkür ederim."

Doğu utangaç utangaç kafasını eğince gülerek tarağı bırakarak yanaklarından tuttum ve öptüm.

"Ağzını yerim ağzını."
"Burak nerede oğlum?"
"İşe gitti baba."
"Dede!"
"Efendim?"
"Siz neden gelmiyorsun buraya? Gelin artık."
"Bebeğim ev arıyoruz hala. Bulunca geleceğiz."
"Ama ben özledim sizi."
"Oy sen özledin mi bizi?"

Hazar babam telefonun ucunda erimeye başlayınca gülerek onu izledim. Doğu'nun tek bir lafına bakıyordu zaten ikisinin de ruh hali. Bu kadar aşk fazlaydı ama. Beni bile bu kadar sevmediler.

"Kıskanıyorum ama."
"Oy benim oğlum seni de yerim ben."

Levent babam hemen arkadan atlayıp bana hitaben konuşunca ekrana öpücük attım. Bu sırada Doğu'nun saçının da bir tarafını toplayıp diğerine geçmiştim.

"Şunun saça! Yine uzamış senin saçların. Kestirme zamanı gelmiş."
"Ay yok baba. Burakla kavgalık olamam. Yazın bile zor ikna ettim şimdi asla izin vermez."

Hazar babam aman der gibi burun kıvırınca gülerek saçını toplamayı bitirip yanına oturdum.

"O ne karışıyor?"
"Ne mi karışıyor? Babası ya hani?"
"Minim babam."

Doğu sessiz sessiz konuşunca hızlıca ona dönüp bastırarak öptüm.

"Bir daha de bakayım."
"Minim babam."
"Daha şimdiden özledim ben senin bu halini. Şımarık seni."

Sırıtarak sırtını göğsüme yasladı ve telefona döndü.

"Dede ben senin iki oğlunu da elimde oynatıyorum bak."

Şok olarak ekrana bakınca ikisinin de kahkaha attığını gördüm.

"Aferin sana. Böyle ol işte hep."
"Aa sevgim kullanıldı benim şu an."
"Hayır baba ben seni çok seviyorum."
"Çıkarcı seni. O telefonu kapat göstereceğim sana kullanmayı."
"Ya dede!"
"Bir şey yapamaz miniğim. Hemen beni ara sen tamam mı?"
"Tamam."
"Sen öyle san."
"Ama baba."

Sırnaşmaya başlayınca kendimi geri çektim.

"Yağcılık yapma bana. Hem saçlarını yeni topladım bozulacak."
"Yine toplarsın."

Her zamanki gibi kafasını boynuma yaslayınca boynundan öptüm.
Doğu o şekilde durmaya devam ederken ben de babamlarla biraz daha sohbet edip kapattım telefonu.

Dün evi temizliğe gelindiği için temizlenecek hiçbir şey yoktu. Ayrıca şu an yemek de yapılıyordu zaten. Yani sadece beklemek kalıyordu bize.

"Benim uykum geldi."
"Doğu öğlen uyuma ama bebeğim."
"Yaa."
"Başka bir şey yapalım?"
"Tamam o zaman."

Bittiiii. Diğer bölüm babalar geliyor.

DOĞU BxBxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin