Pisi

10.7K 475 78
                                    

Burak

Telsizden gelen sesle ikimiz beraber Doğu'nun odasına gittik. Dolu dolu gözleriyle bana baktığında gülerek yanına gittim.

"Güzelliğim! Niye doldu o boncuk gözlerin senin?"

Kucağıma aldığımda Deniz gülerek elini tutup öptü.

"Minnoş seni."
"Yeden geymediniz?"
"Geldik ya bebeğim. Geç mi kaldık?"

Kafasına salladığında gülerek bez değiştirme masasına yatırdım onu. Ben yeni bez çıkarırken Deniz kıyafet seçiyordu.
Üzerini değiştirip mutfağa geçtik. Ben krepleri pişirirken Deniz de patates kızartıyordu. İşim bittiğinde Doğu'nun yanına gidip onunla oynamaya başladım.

"Aşkım babamları çağırır mısın? Kahvaltı hazır sayılır."
"Tamam."

Babamların odasına gidip kapıyı çalacakken içeriden gelen sesle donup kaldım. Yok artık. Bunlar baba oğul azgın uyandılar herhalde!

Hızla geri dönüp mutfağa gittim.

"Çağırdın mı?"
"Yok."
"Niye?"
"Müsait değiller gibiydi. Şey yapmadım."
"Uyurken mi müsait değillerdi Burak?"
"Deniz müsait değiller işte."
"Burak nasıl mü..."
"Baban da azmış sabah sabah! İlla söyletiyorsun ya."

Deniz kısa bir an bana bakıp kafasını eğdi. Utanmış hali ile elini kolunu nereye koyacağını şaşırırken sinirle konuştu.

"Ne biçim konuşuyorsun Doğu'nun yanında ya?"

Gidip kollarımı beline doladığımda kafasını boynuma yasladı.

"Bütün bu yaptıklarından sonra utanman da ayrı garip."
"Ya Burak."

Utanarak bana sarıldığında gülerek saçlarını okşadım.

"Baba!"

Aman iki dakika sarılmamıza izin verme. Senden ayrı asla sarılamayalım.

"Söyle bebeğim. Söyle canım benim."
"Min?"
"Yav senin min diyen ağzını öyle bir yerim ki!"

Mama sandalyesinde oturan Doğu'yu hızla kucağıma aldım. Deniz ile beraber ikisine birden sarıldığımda Doğu elini yüzüme çıkarıp yanağımı okşadı.

"Baba."
"Efendim bebeğim?"
"Acıktım min."
"Oy sana kıyamam ben. Sen ye bebeğim bekleme bizi."
"I-ıh."
"Ama bebeğim babamlar uyanmadı daha, onları bekliyoruz. Sen ye olur mu?"

Doğu kafasını iki yana salladığında Deniz'e baktım.

"Çağır o zaman sen."
"Saçmalama ben çağıramam."
"Ben mi çağırayım Deniz?"

Deniz oflayarak ayağını yere vurdu.

"Ama aşkım..."
"Özür dilerim hayatım. Ama ben asla yapamam."

İkimiz de beklerken masaya uzanıp bir parça peynir alıp Doğu'ya uzattım.

"Al bunu ye bebeğim."

Doğu bütün eliyle peyniri aldığında güldüm.

"Günaydın."
"Oh çok şükür. Günaydın baba!"

Deniz'e gülerek arkamı döndüm.

"Günaydın. Hadi hemen oturun baba masaya."

İkisi de gelip oturduğunda Doğu'yu kendini sandalyesine bırakıp ben de oturdum. Önce Doğu için tabak hazırladım. Herkes yemeğe başlarken Doğu'nun önüne tabağını bıraktım.

"Bak sadece bir tane domates koydum. Onu yiyeceksin Doğu."

Doğu dudak büzdüğünde dudaklarını sıktım.

DOĞU BxBxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin