Ara

5.5K 380 29
                                    

Deniz

Elimdeki hap kutusundan bir tane alıp Doğu'ya doğru uzattım.

"Al bebeğim."

Doğu eline almak yerine ağzını açınca gülerek ağzına uzatıp dayanamayarak bir kez de vurdum hafifçe.

"Yaramaz."
"Su."

Elimdeki suyu da ona uzatıp içirdim yavaşça. Doğu artık neredeyse büyümüştü. Bu ilaç ile de sağlıklı bir şekilde kendi yaşına dönecekti. Zaten birçok konuda bebek halindan çıkmış olsa da kas gelişimi bakımından hala biraz gerideydi. Özellikle de konuşmada. Aslında bunu biraz da kendi isteğiyle yaptığı düşünsek de yine de vitamin için bu ilaçları kısa bir süre kullanması gerekiyordu.

"Pisi."

Koltuğun kenarını tırmalayan Pisi'yi tutup kucağına alınca yanına oturup ben de onu kucağıma aldım. Saçlarını iki yandan palmiye şeklinde topladığım için çok tatlı duruyordu.

"Pisi mini özlemiş."
"Evet bebeğim hemen sarıldı sana."

Karnına kafasını sürten Pisi'nin kafasından ve karnından tutarak havaya kaldırıp öpmeye başlayınca güldüm. Bizim onu sevdiğimiz gibi görünüyordu dışarıdan. Doyamayıp tekrar tekrar öpmek.

"Burak baban gelince dedenleri arayalım hayatım. Bugün mesaj attılar."
"Arayalım! Onları da özledim!"

Konuşması da neredeyse tamamen düzelmişti. Sadece bazen r harfi kayıyordu. Bir de minim hala gitmemişti. Ne alaka bilmiyorum ama benim demiyor hala. Zaten çok hoşuma gittiği için söyletme gibi bir derdim de yok.

"Ne zaman gelecekler?"
"Bilmiyorum bebeğim. Ev arıyoruz, bulunca gelecekler."
"Baba."
"Efendim miniğim?"
"Burak babamın da babaları yok mu?"

Evet bir gün bu sorunun geleceğini biliyordum.

"Var."
"Neden hiç görmedim onları? Mini sevmediler mi? Gelmek istemediler mi?"
"Hayır tabii ki bebeğim öyle şey olur mu hiç? Hem onların senden haberi yok henüz."
"Ama neden?"
"Çünkü Burak'ın babası biraz otoriter bir adamdı. Beni de pek sevmezdi. Sonra biz biraz tartıştık. Yani azıcık. Biz azıcık tartışınca da babamlar, yani dedenler araya girdi. Onlar da azıcık tartıştı. Öyle olunca da benimle görüşmek istemediler."

Dudaklarını aşağı doğru büzüp sessizce göğsüme doğru kafasını yasladı.

"Minimle konuşursa ama belki onlar seninle de konuşmak ister."
"Olabilir tabii ki bebeğim. Neden olmasın?"
"Baba?"
"Efendim?"
"Peki Burak babam kendi babaları ile konuşuyor mu?"
"Burak baban tabii ki konuşuyor bebeğim. Evet başlarda araya biraz mesafe girmişti ama benim gönlüm onların ayrı kalmasına el vermez zaten. Mesela ben babalarımla nasıl ayrılamazsam onun da ayrılmasına izin vermem."
"Baba o zaman onları da arayalım. Onlarla da konuşalım."

Derin bir nefes alıp kafasını okşadım. Aramızda sıkışan Pisi kalkıp aşağı atladı bu sırada. Ben de Doğu'yu belinden tutup kendime çektim.

"Ama senden henüz haberleri yok miniğim? Ve bence bu haberi Burak yanımızdayken vermeliyiz."
"Baba."
"Efendim canım benim."
"Babama sürpriz yapalım. Olmaz mı? Hem çok sevinir."
"Emin değilim Doğu. Telefonumu bile açmazlar belki."
"Deneyelim baba lütfen."

Benden uzaklaşıp zorla cebimdeki telefonu çıkarınca göz devirerek elinden aldım.

"Ya baba."
"Bebeğim üzüleceksin. Açmayacaklar."
"Dene baba lütfen. Minim için."
"Off Doğu!"

Telefonu açıp numaraya gelince biraz duraksadım. Ne kadar kararsız kalsam da Doğu'nun söyledikleri de mantıklı geliyordu. Eğer aramız düzelirse Burak buna çok sevinirdi.

DOĞU BxBxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin