Alışveriş

7.2K 371 24
                                    

Deniz

Doğu yerinde kıpırdanıp dururken zorla saçını toplayıp diğer tarafa geçtim.

"Doğu dur bebeğim. Saçını yapayım sonra oynarsın."

Kısa bir süre sabit kalsa da dayanamayıp tekrar oyuncaklarının içine daldı. Zorla saçının diğer tarafını da toplayıp serbest bıraktım. Bir yerinde durmadı yaramaz.

"Burada oyna bebeğim hazırlanıp geleceğim."

Doğu umursamadan oynamaya devam ederken zaten babamların gözünün önünde olduğu için orada bırakıp odaya gittim. Burak hala şirketteydi daha gelmemişti. O gelince beraber alışveriş yapmaya gidecektik. Doğu için kıyafet alacağız.

Üzerimi giyinmek için odaya giderken telefonumu çıkarıp Burak'ı aradım. Çalarken de giyecekleri mi seçmek için dolapları karıştırıyordum.

"Efendim hayatım?"
"Ne zaman gekeceksin? Giyinmeye başlıyorum."
"Arabadayım şimdi yola çıktım."
"Öyle mi? Hemen giyineyim o zaman."
"Şu an giyiniyor musun?"

Sorduğu soruyla uzandığım tişörtümü bırakıp telefona baktım.

"Ne?"
"Şu an giyiniyor musun diyorum."
"Evet. Ne alakası var şimdi Burak."

Telefon kapanınca şaşırarak ekrana baktım. Ne oluyor buna ya?

Çok geçmeden ekrana düşen görüntülü arama ile önce şaşırdım. Daha sonra da yüksek bir kahkaha attım. Tam bir deli gerçekten.

Telefonu açıp dolabın içine dik bir şekilde sabitledim.

"Neden çıplak değilsin."

Arabanın içindeydi. Hala otoparktaydı anladığım kadarıyla.

"Yeni başladım giyinmeye."
"Hadi."

Heyecanlı heyecanlı konuşunca güldüm.

"Manyaksın biliyorsun değil mi?"
"Hayatım vaktim yok hadi."

Daha fazla beklemeden tişörtümü çıkardığım gibi Burak gülümsedi. 

"Oldu mu?"
"Devam et bebeğim."
"Burak hadi ya geç kalacağız. Yola çık çabuk bekliyoruz."

Hızlıca telefonu kapatıp giyindim ve Doğu'nun yanına döndüm. Babamlarla sohbet ediyordu yine. Doğu babamlara sürekli bir şeyler anlatıyordu. Babamlar da soluksuz dinliyordu tabii ki.

"Bebeğim, hadi gel. Baba gelmek üzere."

Doğu kollarını uzattığında tutup kucağıma aldım. Daha sonra uzanıp koltuktaki sırt çantasını tek omzuma taktım.

"Hadi dikkatli gidin gelin. Dışarıda yemeyin Deniz akşam acıkınca gelin hemen eve."
"Tamam baba."

Babam boynumdan tutup kendine çekerek saçlarımdan öptüğünde gülümsedim. Arada böyle ani sevgi gösterileri oluyordu.

Dışarıdan korna sesi gelince ayrıldık. Kapıya gelip ayakkabılarımı giyerken babam Doğu'yu tuttu. Sanki çok uzun süre ayrı kalacaklarmış gibi vedalaştılar. Ayakkabılarımı giyince Burak'ı daha fazla bekletmemek için hızlıca Doğu'yu alıp evden çıktım.

Arabaya bindiğinde Burak ve Doğu'nun kısa çaplı sevgi seansı sonrası yola çıktık. Doğu kucağımda yatıyordu. Bugün öğle uykusu uyumamıştı çünkü babamlarla oynarken vakitin nasıl geçtiğini anlamamıştık. Uyku saatinin geldiğini fark ettiğimde yatırmak istedim ama bu sefer de Doğu istemedi. Zaten sonrasında Burak geleceği için bilerek yatırmadım. Şimdi de arabada sallanırken kısa mesafe de olsa uykusu gelecekti.

"Uyuma bebeğim. Cicilerini kendin seç. Tamam mı?"
"Minim!"

Aniden gözlerini kocaman açıp coşkuyla bağırınca gülerek yanaklarını sıkıştırdım.

"Evet senin yeni cicilerin olacak. Ama uyursan biz seçeriz. Uyuma o yüzden."

Kafasını salladı hızlıca. İki yanda sallanan lülelerine bakıp sırıttım.

"Lülüklü!"

Yüzünü iki elimle tutup kendime çektim ve büzülmüş dudaklarından öptüm.

"Ağzını yerim senin."

Doğu'yu uyutmamayı başararak AVM'ye geldik. Arabadan inince Doğu'yu Burak'a verdim ve boştaki elini tuttum. Doğu Burak'ın boynuna yaslanmış bir şekilde yakasıyla oynuyordu. Gözünden uyku akıyordu o yüzden bir an önce onun için olan alışverişi halletmemiz gerekiyordu.

"Nereye gidiyoruz hayatım?"
"Sanırım ikinci kata çıkmamız lazım."

Yürüyen merdivenle ikinci kata çıkıp aradığım mağazayı bulunca oraya girdim hemen. Burak ve Doğu arkamdan beni takip ediyordu. Beğendiğim birkaç parça şeyi Doğu'ya gösterdiğimde hepsine 'minim' dediği için hepsini almıştık. Arada minicik parmakları ile bazı kıyafetleri gösteriyordu. Onun gösterdiklerini de alıyorduk.

"Bu nasıl?"

Burak'ın gösterdiği turuncu takıma bakıp kafamı salladım.

"Güzel."

Arabaya attı hızlıca. Doğu zaten gözü kapalıydı neredeyse. O yüzden ona pek sataşmıyordu.

"Doğu, bezini değiştirelim mi bebeğim?"

Kafasını salladığında zaten alışveriş bittiği için kasaya gidip hesabı ödedik ve herşeyi alarak odalara ilerledik.

"Hayatım ben bunları arabaya bırakıp Doğu'nun arabasını alayım. Sen odaya git bezini değiştir."
"Tamam."

Burak alışveriş çantalarını alarak aşağı kata inince ben özel odalardan birine gidip oradaki masaya Doğu'yu yatırıp çantama uzandım.

"Benim güzel bebeğimin çok mu uykusu gelmiş yoksa?"

Doğu cevap bile vermediğinde ona döndüm. O kadar uykusu gelmişti ki huzursuzluktan ağlayacak gibiydi birazdan.

"Şimdi baba arabanı alıp gelecek, sen de onun içinde çok güzel uyuyacaksın minnoşum."

Mor emziğini kutusundan çıkarıp ona uzattığımda itiraz etmeden aldı. Daha sonra temiz bez çıkarıp hemen kirli olanla değiştirdim. Kıyafetlerini düzelttikten sonra kucağıma alıp odadaki minik tek kişilik koltuğa oturdum. Doğu'yu yan bir şekilde kucağıma yatırıp hafifçe sallamaya başladığımda zaten kısık olan gözleri anında kapandı.

Doğu uykuya daldığında Burak gelene kadar uyanmasın diye sallamaya devam ediyordum. Kapı açıldığında o tarafa döndüm. Burak içeri girip Doğu'nun arabasını odaya aldığında yavaşça kalkıp arabanın yanına geçtim. Burak hızlıca yatacağı yeri düzeltti. Doğu'yu yatırınca üstünü örtüp arabanın üstünü kapattı.

"Minnoş seni. Ne güzel uyuyor."
"Hadi çıkalım. Daha bir sürü alınacak şey var."



DOĞU BxBxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin