DOĞU BxBxb

Final

Burak

Doğu hamura bulanmış elini havaya kaldırıp kahkaha atınca ister istemez güldüm. Çok güzel gülüyordu bebek.

"Baak! Baba bak."
"Hamur adam oldun."

Elini indirip üzerine biraz daha un ekledim ve yoğurmaya devam etti. Gece gece Doğu'nun canı pizza çekmişti. Bu saatte her yer kapalı olduğu için biz de kendimiz yapmaya karar vermiştik.

"Bebeğim her yeri hamur yaptın mıncıklayarak olmaz bu. Biraz yoğur."
"Ya oof! Ben biliyorum zaten."

Zorla kolunun yetiştiği tezgahtan kaseyi alıp yere bıraktı ve olduğu yere oturdu. Evdeki tezgah normallerinden biraz daha yüksekti ve Doğu bazen zorlanıyordu. Komik görünüyordu.

"İyi. Sen bildiğin gibi yap. O hamur asla olmayacak."

Gidip sandalyeye oturdum. Umursamadan hamuru yoğurmaya devam etti. Deniz bu sırada yeni duştan çıktığı için ıslak saçlarıyla mutfağa girince ona bakıp gülümsedim.

"Sıhhatler olsun hayatım."

Bana gülümsedi ve yere eğilerek Doğu'nun saçlarından öptü.

"Saçların bile un olmuş Doğu. Mutfak savaş alanı gibi ne yapıyorsunuz siz böyle?"
"Hamur."
"Bir hamur yapmak bu kadar zor olmamalı."

Mutfağa şöyle bir bakıp derin bir nefes aldı.

"Burak mutfak bu hale gelene kadar sen neredeydin?"
"Doğu hiçbir şey yapmama izin vermedi."
"Aferin."

Mutfağa bakmayı bırakıp kapıya ilerledi ve cebinden sigara paketini çıkarırken kapıyı açtı.

"Bilerek mi yapıyorsun şunu her seferinde?"
"Neyi?"

Şaşırarak bana dönünce kaşlarımı çattım.

"Daha yeni duş aldın Deniz. Neden sigara içiyorsun?"
"Burak asla söylenmekten vazgeçmeyeceksin değil mi?"
"Baba un."

Ben biraz daha un eklerken Deniz de fırsattan istifade dışarıya çıktı.

"Gece gece ıslak saçlarınla üşüteceksin dışarıda."
"Hemen döneceğim."

Dışarı çıkınca Doğu'ya döndüm. Cebelleşmeye devam ediyordu.

"Bebeğim yardım ister misin?"

Pes etmiş gibi bana bakınca güldüm ve bir kaşık alarak elindeki hamuru sıyırdım.

"İstersen ben devam edebilirim."
"Tamam."

Elini yıkamak için kalkınca ben de hamura biraz daha un ekleyip hızlıca yoğurdum. Daha sonra kapağını kapatıp tezgaha bıraktım mayalanması için.

"Diğer malzemeleri hazırlayalım."

Deniz içeri girince onunla beraber sigara kokusu da geldi. Gözlerimi kısarak ona bakıp dolaba gittim. Sucuk, salam, sosis ve kaşar alıp tezgaha döndüm.

"Ne yapıyoruz?"
"Doğrayacağım işte."
"Aşkım."

Kollarını belime dolayıp omzumu öptü.

"Bırakmaya çalışıyorum. Gerçekten. Ama öyle kolay değil. Beni de anla lütfen."

Derin bir nefes alıp ona döndüm ve şakağından öptüm.

"Tamam. Önemli değil. Üzgünüm çok üstüne geldim."

Kafasını iki yana salladı ve gülümsedi.

"Baba!"

İkimiz de gülerek Doğu'ya döndük. Yıkamaya çalıştığı elinin her yerine hamur bulaştırmıştı.