Payk

8.6K 421 40
                                    

Deniz

"Evet sen benim minicik bebeğimsin ama olmaz."
"Ama?"
"Ama yok Doğu. Olmaz diyorum."
"Hayırdır ne olmazmış?"

Hazar babam mutfağa girdiğinde ona döndüm. Doğu oturduğu sandalyeden kalkmak için kollarını ona uzattığında beklemeden kucağına aldı.

"Ne istiyorsun minnoşum?"
"Dede payk?"
"Parka mı gidelim?"

Doğu hızla kafasını salladığında kaşlarımı çattım.

"Doğu ben hayır dedim. Neden lafımı dinlemiyorsun?"
"Oğlum ne olacak sıkılmış çocuk. Ben götürürüm hem."
"Baba öğlen vakti başına güneş geçer olmaz. Zaten akşamüzeri çıkacağız. Sadece sabırsızlık yapıyor bugün."
"Dede."

Nazlı nazlı konuşunca güldüm. Dedelerini kullanmayı da öğrenmişti.

"Bunlardan Burak babanın haberi olacak Doğu."

Omuzlarını kaldırıp indirince peki der gibi kafamı yana yatırdım. Şimdiye kadar Burak'ın sinirli yüzünü hiç görmediği için umurunda olmamıştı. Ki umarım hiç görmezdi.

"Minnoş akşamüzeri gideceksin zaten. Şimdi çok sıcak oyun oynayamazsım ki."
"Gel mamanı bitir."

Huysuz huysuz kafasını başka yere çevirince güldüm. Küsmeyi de öğreniyordu. Kim öğretiyor bu çocuğu bunları?

"Bebeğim gideceğiz diyorum neden ısrar ediyorsun? Ne yapalım istiyorsun bilmiyorum ki."

Hazar babam Doğu'yu sandalyesine bırakınca kollarını önünde bağladı.

"Hmm?"
"Şimdi istiyoyum."
"Neden?"
"İşte."

Derin bir nefes alıp manasından bir kaşık alıp ona uzattım.

"Hadi yemeğini ye."
"Yemicem."
"Doğu uğraştırma beni hadi bebeğim."
"I-ıh."

Tabağı masadan alıp zaten az kalmış olan mamayı döktüm ve bulaşık makinesine attım. Doğu'yu sandalyeden alıp yerde yatan Pisi'nin yanına bıraktım.

"Pisi ile oyna hadi."
"Payk istiyoyum ben!"
"O ses tonu ne oluyor öyle Doğu? Gideceğiz diyorum sen beni dinlemiyor musun?"
"Sakin ol oğlum."
"Baba bir dur lütfen."

Dudaklarını büzdüğünde sinirim giderken yavaşça dizlerimi büküp yanına geldim. Kollarını bana uzatınca gülerek kucağıma aldım.

"Baba."

Ağlamaya başladığında gülerek saçlarını okşadım.

"Yaramaz seni."

Kafasını boynuma yaslayınca Levent babam yanımıza gelip sırtından öptü.

"Ağlatıyorsun torunumu boşu boşuna."

Babamın bana kızmasını umursamadan Doğu ile beraber koltuğa oturdum. Hala ağlamaya devam ettiği için dayanamayıp boynundan öptüm iki kez.

"Tamam bebeğim. Ağlama artık."
"Kızdın bana."
"Kızmadım bebeğim."
"Hayıy kızdın."

Kafasını kaldırmamaya devam ettiği için uzayan saçları ile oynadım kısa bir süre.

"Kızmadım ama biraz daha itiraz etseydin kızardım. Sana hiçbir zaman yalan söylemedim değil mi bebeğim?"

Kafasını salladığında konuşmaya devam ettim.

"O zaman neden ısrar ediyorsun. Akşam gideceğimizi biliyorsun."
"Öşü diyeyim."

Babamlar gülmeye başlayınca hırsla poposuna vurdum birkaç kez.

DOĞU BxBxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin