DOĞU BxBxb

Ön Gösterim

Bu bölümü Doğu büyüse nasıl olurdu diye düşünmenize yardımcı olmak için yazıyorum. Ön gösterim denebilir. Eğer hoşunuza giderse Doğu yakın zamanda büyüyecek.

Burak

Boynundaki kravatı çekip açarken bilgisayardan kafamı kaldırdım. Bugün benim için yoğun bir gündü. Ayrıca şirkette olmasına rağmen Deniz ile bile görüşmemiştim ve ben sevgililerimi özlüyorum.

Kapı çaldığında işten gelen bıkkınlıkla isteksiz bir şekilde gel dedim.  Daha sonra kapı yavaşça açıldı. Görüş açımı ilk olarak lüle lüle koyu sarı saçlar girdi. Güldüm anında. Doğu dışarıdaki konuşmasını bitirmeden kapıyı açtığı için şu an sadece kısık gözlerini ve saçlarını görüyordum. Çek geçmeden konuştuğu her kimse vedalaşıp kapıyı tamamen açarak içeri girdi.

"Babam!"
"Bebeğim."

Çantasını koltuğa fırlatıp yanıma gelip ellerimi masadan ayırdı ve zorlanarak kucağıma oturdu.

"O çantada bilgisayar var Doğu."
"Ama seni özledim."

Beline kollarımı dolayıp boynundan öptüm uzunca.

"Deniz babanı gördün mü?"
"Hayır. Sordum asistanına ama bana meşgul olduğunu söyledi. Ben de akşam eve iş getirmesin diye yalnız bıraktım."

Daha sonra hain hain güldüğünde kahkaha attım.

"Bebeğim benim. Büyümeyeceksin değil mi hiç."
"Hayır."

Kucağımda ters dönüp bilgisayara baktı. Ekranı umursamadan kapatıp izlediği dizinin kaldığı bölümünü yazdı.

"Bebeğim çalışıyorum."
"Baba ama dizi."
"Ama iş."

Onun gibi uzatarak konuştuğumda gözlerini kıstı.

"Dizimi izlemek istiyorum."
"Yaramaz. Bilgisayarın yok mu da benimkine göz çıkıyorsun?"
"Senin kucağında izlemek istiyorum."

Hafifçe doğrulup tekrar oturduğunda bakışlarım dudaklarına kaydı.

"Sen gerçekten çok yaramaz oldun."
"Ben sizi özledim. Sürekli çalışıp yoruluyorsunuz. Sonra beni sevin diyorum yorgunum diyorsunuz. Ben de bugün sizi sevmicem."
"Öyle mi?"
"Evet."

Aynı Deniz gibi zaafı olan belini sıktım yavaşça. Anında oturuşunu dik pozisyona getirdiğinde içten içe güldüm. Üzerimdeki baskısı arttığı için yavaştan tahrik olmaya başlıyordum.

"Ben ne zaman istersem o zaman severim seni."

Kıpır kıpır hareket ederken kısa bir süre düşündü. Sanırım cümle kurmaya çalışıyor.

"Ama ben dün istedim ikiniz de olmaz dediniz."
"Bebeğim dün işlerimiz çok yoğundu."
"Olsun. Benden önemli mi?"
"Hiçbir şey senden önemli değil."
"O zaman bir daha beni reddetmeyin."

Huysuz huysuz dudaklarını büzünce belinden çekerek kendime bastırdım ve boynundan öptüm bir kez daha.

"Tamam bebeğim."

Kapı açıldığında o tarafa döndüm hızlıca. Deniz içeri girip birkaç adım attıktan sonra bizi gördüğünde başta gülümsese de sonradan  kaşlarını çattı.

"Sizi hainler. Demek bensiz buluşup romantizm yaşamak ha?"
"Hayır baba çalışıyorsun diye gelmedim yanına."

Kucağımdan kalkmadan ona doğru eğilip fısıldamaya başladı.

"İlk senin yanına geliyordum."

Deniz güldüğünde kaşlarımı çattım. Hemen satıyor beni. Yine belini sıktım ve kendime çektim.