Kediye eşyalar

9.2K 455 29
                                    

Burak

"Hadi son bir yudum al bir daha ısrar etmeyeceğim."

Deniz zorlaya zorlaya nane limonun yarısını Doğu'ya içirmişti bir şekilde. Kucağımda göğsüme sırtını yaslamış bebeğimin saçlarını alnından çekip dudaklarımı bastırdım. Ateşi olmadığını anladığımda geri çekilip kollarımı karnına doladım. Bu sırada Hazar baba elinde şurup ve su ile yanımıza geldi.

"İstemiyoyum."

Doğu kucağımda dönüp belime sarıldığında sırtından tutup babamın elinden şişeyi aldım.

"Öksürmeye devam mı etmek istiyorsun o zaman?"

Omuzlarını kaldırıp indirdiğinde Deniz arkasından gelip minik omzundan öptü bir kez.

"Hadi bebeğim hemen su içeceksin zaten tadını almazsın bile."
"Gitmiyo ama tadı."

Ağlamaklı bir şekilde konuşunca güldüm. Kolumu ondan ayırıp şişeyi sallamaya başladığımda Deniz de Doğu'ya gülerek yanaklarını sıkıyordu.

"Bu başka ama. Sabahki gibi değil. O toz şuruptu. Hem bu çilekli Doğu. Tadına bakmak istemiyor musun?"

Doğu emin olamıyor gibi baktığında hemen kaşığa döküp ona uzattım.

"Bak çok güzel kokuyor. Kokla."

Korka korka kaşığa yaklaşıp yavaşça kokladı. Hoşuna gittiğinde yaklaşıp yeniden koklamaya başlayınca güldüm.

"Tadı da kokusu gibi güzel bebeğim. Aç ağzını."

İkna olup kabul etti ve hızla şurubu içirdim. Suya uzanacakken elimdeki kaşığı aldı eline.

"Yine?"
"Doğu ortan yok mu oğlum senin?"

Hepimiz gülerken Doğu hala şurup şişesine uzanmaya çalışıyordu.

"İstiyoyum!"
"Hayır fazlası zararlı."
"Yaa!"

Kısa bir süre sonra öksürerek koluma vurdu.

"Su."
"Boğazını mı yaktı?"

Hazar baba uzanıp suyu verdiğinde içmesi için tuttum onun yerine. Uzunca bir süre içip geri çekildi.

"Pisi?"
"Uyuyor bak orada."

Yere koyduğumuz minderde yatan kediye bakıp gülümsedi. Dün eve girerken kediyi bahçeye bırakacağımızı öğrenen Doğu ağlayarak kıyameti koparmıştı. Biz de mecbur eve almıştık. Yakın zamanda onun için de alışveriş yapmamız gerekiyordu. Sadece maması vardı ve mutfaktan öylesine verdiğimiz bir tabakta yiyordu. Ama gerçekten çok şirin bir kediydi. Doğu gibi.

"Sev?"
"Ama uyuyor bebeğim. Uyanınca sevelim olur mu?"
"Min?"
"Sen de mi uyuyacaksın?"

Kafasını salladığında omzuma yatmasını sağladım.

"Daha uyku saatin gelmedi ki bebeğim."
"Geydi."

Birkaç kez öksürünce sırtını okşadım. Boynundan öpüp sıkıca sarıldım. Deniz yanıma gelip Doğu'nun bir bacağını kucağına çekince Doğu ona elini de uzattı. Deniz Doğu'nun elini tutup işaret parmağının ucunu öptüğünde Doğu güldü. Onun tatlı gülüşüne ben de güldüm ve kafamı kafasına yasladım.

Babamlar sohbet ederken biz de onlara katıldık.

"Burak."
"Efendim?"
"Doğu uyudu odasına çıkar da rahat yatsın."
"Tamam."

Doğu'yu yatağına yatırıp odaya döndüm.

"Çocuklar siz işleri iyice boşladınız. İkiniz de gitmiyorsunuz iki gündür."
"Bugün ben gidecektim ama Doğu rahatsızlanınca kaldı."

Hazar babam kafasını salladı sadece.

"Bir sıkıntı yok değil mi?"
"Yok baba yok. Sıkıntı olsa gideriz zaten şirkete."
"Aman bırakın işleri falan. Akşam ne yemek yapacağız?"

Levent baba sinirli sinirli Hazar babanın kolunu sarsıp ayağa kalktı. İşlerden konuşmak hoşuna gitmiyordu.

"Baba siz alışverişe çıksanız olur mu ya?"
"Ne alınacak oğlum?"
"Kedinin hiçbir eşyası yok. Ona alınacak şeyler var."
"Siz çıkın alın oğlum?"
"Baba Doğu hasta şimdi bırakmayalım."
"Oğlum bakarız biz ne olacak. Hadi gidin siz."
"Ya baba şimdi..."
"Hadi Deniz hadi siz hazırlanın çıkın."

Mecbur kabullenip odaya gidip kıyafetlerimizi değiştirdik.

"Sevgilim hazır mısın?"
"Burak gitmesek mi ya? Doğu uyanınca bizi görmezse huysuzlanır şimdi. Hasta zaten."
"Babanlar zorla gönderir sevgilim biliyorsun. Hadi hızlıca gidip gelelim."

Beraber odadan çıkıp babamlarla haber verdik ve yola koyulduk.

"Burak şuradan sağa dön."
"Buradan?"
"Hah evet. Hemen sağda bir mağaza var."

Arabayı boş buldugum yere park ettim.

"Hadi in sevgilim."

Mağazaya girdiğimizde rengarenk eşyalara şöyle bir bakıp Deniz'e döndüm ve elini tuttum.

"Evet. Ne alıyoruz söyle bakalım."
"Hayatım sırayla gezelim ihtiyacımız olabilecek her şeyi alalım."
"Tamam.

En baştaki reyona doğru giderken koridordan büyük bir alışveriş arabası aldık. Deniz gördüğü mama ve su kabına uzandı.

"Bak bu güzel."
"Ayrı ayrı alalım bunları."
"Neden? Güzel değil mi bu?"
"Güzel güzel ama suyun ve mamanın yan yana olmaması gerekiyormuş. Hem suyu böyle şelale gibi şeyler var öyle alalım. Onlardan olunca daha temiz oluyormuş. Ve kediler öyle içmeyi seviyormuş."
"Sen bunları nereden biliyorsun ya?"
"Dün gece baktım biraz internetten."

Kalkma sarılıp kafasını omzuma yasladı.

"Tamam ayrı yarı alalım o zaman."

Farklı mama ve su kaplarını seçip arabaya bıraktık. Daha sonra yatak, kum, ev, tırmalama tahtası ve bir sürü de oyuncak. Deniz kıyafet ve tasma da aldığında alışveriş tamamlanmış oldu.

"Hayatım Doğu için de alışveriş yapmamız lazım. İyileşince onunla beraber çıkalım."
"Çıkarız hayatım."




DOĞU BxBxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin