Minim Çiyekyeyim!

7.6K 423 31
                                    

Deniz

Kahvaltı masasında yine Doğu'nun sevmediği menü çıktığı için felaket ortamı vardı.

"Bebeğim hadi artık. Uğraştırma kendini de beni de. Hadi miniğim."

Doğu Burak'ın uzattığı çatalı kafasını çevirerek reddettiğinde Burak derin bir nefes aldı.

"Aç kalacaksın ama. İstemiyor musun bir şey yemek."
"Çiyek."
"Çilek kahvaltıdan sonra. Şimdi yiyemezsin."

Omuzlarını kaldırıp indirince Burak ona uzattığı çatalı geri çekip kendi yedi.

"Tamam ben yerim o zaman. Sen yeme. Ama kahvaltımı yaptığım için çilekleri de ben yiyeceğim. Sana da vermem."

Doğu kaşlarını çatıp Burak'a döndüğünde bu sefer Burak kafasını başka yere çevirdi. Çocukla çocuk olmak tam şu an karşımda gördüğüm manzaraydı. Aşırı komik duruyordu.

"Ya ama! Baba..."

Masum masum bana baktığında yanaklarını sıktım.

"Efendim minnoşum?"
"Minim çiyekyeyimi yemesin."

Yahu bunu gerçekten yerim ama ben.

"Ama sen kahvaltını yapmadın. Baban yaptı. Ne konuşmuştuk. Kahvaltını bitirmenin ödülü çilektir. Sen yapmadığın şeyden ödül alamazsın ki."

Burak bizi umursamadan yemeğini yerken Doğu sinirle elinden çatalını aldı.

"Minim!"

Önündeki tabaktan kaşları çatık bir şekilde yemeğe başlayınca Burak çatala uzandı yavaşça.

"Hayır ben yiyeceğim! Benim olacak çilekler."
"Ya minim! Baba."

Doğu biraz daha ısrar etse ağlamaya başlayacağı için masanın altından Burak'a tekme attım.

"Yeter babası Doğu'nun o çilekler. Vermem sana!"

.....

Doğu yerde Pisi ile oyun oynarken Burak ile beraber konuşmanın vaktinin geldiğini düşünüp yanına gidip oturduk. Pisi hızlıca gelip kucağıma çıktığında bacaklarından tutup kucağıma yatmasına yardım ettim.

"Bebeğim. Seninle bir şey konuşmak istiyoruz. Bizi dinler misin?"

Doğu kafasını salladı ve Pisi gibi Burak'ın kucağına çıktı. Aynı kedi gibiydi gerçekten. Lülüklü.

"İlk aşı olduğun günü hatırlıyorsun değil mi bebeğim. Hadi hiç acıtmadan yaptı hemşire ablan. Fark etmedin bile."

Doğu kafasını salladı hızlıca. Burak belime kolunu dolayıp kafasından öptü bir kez.

"O abla dedi ki Doğu yarın bir daha gelsin. Ama isterse."
"Yeden?"
"Neden? Çünkü senin ageplay sürecini bu dönemde test etmiş olduk bebeğim. Eğer bundan sonra bir süre daha devam etmek istersen bu aşıyı olmalısın. Eğer istemezsen ve büyümek istersen aşıyı olmazsın ve en geç bir ay içinde asıl yaşına dönersin. Biz bu kararı sana bırakmak istedik bebeğim. Kararın ne olursa olsun saygı duyacağız. Bundan emin ol. Şimdi söyle bakalım. Bir süre daha bebek olmak ister misin? Yoksa büyümek mi istersin?"

Doğu dudaklarını büzüp düşünmeye başladığında dikkatle onu izledim. Çok kritik bir andı benim için.

"Minim çiyekyeyimi yeysin ama ben büyük oluysam! O zaman beni babam dinlemez! Hemen yeysin!"

İkimiz de kısa süreli sessizliğin ardından kahkaha attık. Düşündüğü şeye bak.

"Hayır bebeğim yemeyeceğim senin çileklerini. Ama bize kararını söyle. Çilekleri düşünmeden."
"Biymem. Minim Pisi'm vay. Min de Pisi'yim. Büyük pisi oymaz. Minicik Pisi oluy. O zaman minik minik oyuyum min de."

Ben gülmeye başlarken Burak Doğu'yu yanaklarından tutup çekti ve tombik yanağını ısırdı.

"Ya!"
"Seni yiyeceğim bir gün! Bu ne tatlılık böyle ya?"

Hızlıca Pisi'yi yere bırakıp Doğu'ya uzandım ve kucağıma çekip sarıldım. Boynundan öptüğümde bana sarıldı.

"Minim Pisi'm."

Yerdeki Pisi'ye uzanmaya çalışınca poposuna vurdum bir tane.

"Anca Pisi anca Pisi. Hiç baba yok!"

Gülerek bize poposunu dönüp Pisi'nin yanına gittiğinde ikimiz de güldük. Yaramaz.









DOĞU BxBxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin