Burak
"Bunu da dök bebeğim."
Doğu verdiğim un dolu bardağı kek karışımının içine döküp ağır ağır karıştırmaya başladı. Arkasından uzanıp yanağını sıktım hemen. Babası için pasta yapıyor benim bebeğim.
"Oo minik aşçı?"
Hazar babam içeri girip Doğu'nun yanına geçip oturdu. Doğu kafasını kaldırıp babama kocaman gülümsedi ve elindeki çırpma telini kaldırıp gösterdi.
"Dede bak! Bak minim bu."
"Senin mi o?"
"Evet minim."
"Ne yapıyorsun sen onunla bakayım."
"Minim babam iyi ki doğdun."Kafasını yana yatırıp babama baktığında kahkaha attım. Deniz'e iyi ki doğdun yapacağız diyordu sürekli. Ve o kadar tatlı konuşuyor ki ısırmamak için zor tutuyorum kendimi.
"Bence de iyi ki doğmuş miniğim. Yardım ister misin?"
"Hayıy dede minim kekim."Önündeki kaseyi zorla tek koluyla sarılıp kendine çekti. Bir de yerde oturduğu için üzerine eğilmişti. Büyük ihtimalle tişörtüne hep bulaştırdı.
"Tamam sen yap o zaman."
Levent babam da mutfağa gelince önüme dönüp yaptığım hamura şekil vermeye devam ettim. Doğu pastanın kekini yaparken ben de kurabiye yapıyordum. Babasına yardım da ederdi benim minnoşum.
"Doğu sen babana iyi ki doğdun yapmak için hediye aldın mı?"
Doğu kısa bir süre düşünüp yine çırpma telini havaya kaldırdı.
"Minim kekim olmaz mı?"
"Senin ağzını yerim. Olur tabii ki olmaz mı?"
"Senin varlığın babana kocaman bir hediye zaten bebeğim. Başka hediyeye gerek yok."Doğu bana bakıp gülümsedi.
"Geyçekten mi?"
"Tabii ki benim canım oğlum."Kurabiyelerin hepsini tepsiye dizip fırına attım. Doğu'nun önüne uzanıp kaseyi elime aldım.
"Ba-baba!"
"Bebeğim yetişmez ama acele etmemiz lazım."
"Hayıy minim! Vey."
"Tamam sana başka bir şey veririm."
"Hayıy!"
"Doğu babana iyi ki doğdun yapamazsak çok üzülür. İster misin üzülmesini?"
"Ama baba..."Başka bir kaseye biraz un ve su koyup önüne bıraktım.
"Al bunu yap."
"Bu ne?"
"Hamur."Doğu onunla oyalanırken ben de kek harcını son kez karıştırıp kalıba döktüm ve onu da fırına attım.
"Baba!"
"Efendim oğlum?"
"Bunu sevmedim."
"Sebep?"
"Yapıştı hep."
"Tamam ver o zaman bana."Onu da önünden alıp kalan malzemeleri ekleyerek poğaça hamuru yaptım.
"Minim?"
"Oğlum bir sürü şey yaptın sen de. Ne gerek var hepsine?"
"Minim?"
"Baba yeriz işte. Deniz seviyor hepsini."
"Ama minim."
"Pastayı bari hazır alsaydık keşke. Uğraştın hep. Yoruldun."
"Ya minim!"Doğu'nun çığlık atmasıyla ona döndük hepimiz. Aa çıldırdı manyak.
"Ne istiyorsun?"
"Kek."
"Bebeğim yaptık bitti ya."
"Yine?"
"Yine olmaz Doğu. Bir tane olur sadece."
"Amaa..."
"Uykun geldi senin uyutayım mı seni?"Yoğurduğum hamurun üzerini kapatıp mayalanması için güneşe bıraktım.
"Geymedi."
"Geldi geldi."Huysuz huysuz kaldırdığı kollarından tutup kucağıma aldım.
"Baba fırını kontrol edersiniz olur mu. Ben yetişemezsem yanmasın."
"Tamam tamam sen git."Tezgahın üzerine soğusun diye bıraktığım sütü alıp Doğu ile beraber odaya gittik. Odaya gelip Doğu'yu kucağımda yan yatırıp sütü ona verdim.
"Oy benim güzelliğim. Hemen uyuyup uyan da babaya iyi ki doğdun yapalım."
"Minim babam iyi ki doğdu."
"Evet bebeğim iyi ki doğdu."Sütünü içerken gözleri kapanan bebeğimin saçlarını okşadım. En azından lüleleri hala belirgindi. Ve çok güzeldi.
Uyuduğunda yatağına bırakıp kolunu düzelttim. Uyurken sürekli kontrole gelmem gerekiyordu. Alçılı kolunun üstüne yatıp duruyordu çünkü. Ama onu kontrol etmek zaten hiçbirimize zor gelmiyordu.....
"Tamam her şey hazır."
"Oğlum Deniz geldi mumları da yakalım."
"Babam!"
"Bekle bebeğim."Önce masadaki sonra da pastanın üstündeki mumları yaktım tek tek. kapının açılış sesini duyunca hızlıca Doğu'yu kucağıma aldım.
"Ben geldim. Hayatım."
Pastayı da elime alıp kapıya ilerledim. Doğu da benim gibi tek eliyle pastayı tutuyordu.
"Nerdesiniz siz ya."
Hızlı hızlı yürüyen Deniz mutfağın kapısına geldiği an bizi gördü.
"İyi ki doğdun Deniz!"
"İyi ki doğdun babam!"Doğu'nun aykırı sesine gülerek Deniz'e baktım.
"Ya siz..."
Gözleri dolan sevgilime gülümsedim.
"Mumları üfle sevgilim, eridi."
Yaklaşıp üflediğinde babamlar alkışladı hemen. Deniz ikisine sarılırken pastayı masaya bıraktım. Doğu'yu kucağına alıp sarıldı daha sonra.
"Teşekkür ederim benim güzel bebeğim."
"Minim babam iyi ki doğdu."
"Yerim ağzını bebek seni."Deniz Doğu'nun yanaklarını üst üste öptükten sonra ayrılıp Levent babamın kucağına uzattı.
"Sevgilim."
"İyi ki doğdun hayatım."
"Çok teşekkür ederim."Sarıldığında boynuna yasladım kafamı. Mis kokulu boynundan öptüm uzun uzun.
"Teşekkürü ben ederim meleğim. Doğduğun için."
"Ya Burak..."
"Ağlama meleğim."Ayrılıp yüzünü sildim hemen. Güzel gözleri kızarmıştı. Beklemediğim bir anda ensemden tutup çekti ve dudaklarıma kapandı. Gözlerimi kapatıp anın tadını çıkardım. En huzur bulduğum anlardan biri.
"Baba, min?"
Gülerek ayrıldım Deniz'den.
"Seni de öperim ben."
"Hadi masaya hadi. Yiyelim."
"Hediyeleri verelim önce."
"Hediye de var."Babamların hediyesini açıp tekrar sarıldığında yanına gidip yaklaştım.
"Benim hediyem akşama. Biraz merak et ne aldığımı."
"Ya Burak."Koluma hafifçe vurunca gülerek sandalyesini çektim.
"Otur hadi güzel karıcığım."
"Döverim seni."Bu sefer gerçekten vurunca kolumu tuttum.
"Acıdı."
"İyi oldu."Hazar babamın güldüğünü görünce dudaklarımı aşağı doğru büzdüm.
"Aşk olsun baba."
"Sus sus. Oğlumu öpmeyi biliyorsun biraz da dayağını ye."
"O beni öptü bir kere. Hah."Yerime kurulduğumda masada bulduğu ilk şeyi bana fırlattı. Doğu kahkahalarla gülmeye başlayınca şaşırarak ona döndüm.
"Oğlum babanım ben senin baban! Benim yanımda olsana."
"Komik."
"Komik mi?"
"Evet."Gülerek yanaklarını sıkıp dudaklarına minik bir öpücük kondurdum.
"Sen hep gül küçük sevgilim."
Bittiii.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞU BxBxb
Teen FictionAgeplay, eşcinsellik gibi kavramların gayet normal karşılandığı paralel evrende geçen bir hikayedir. 19.08.2022 #1age-play #1bxbxb