İyi

4.4K 332 14
                                    

Burak

"Deniz hadi, hadi kalk gitmemiz lazım."
"Doğu."

Ağlayarak boynuma yaslanınca omzuna yasladım başımı.

"Oğlum hadi çocuk gitti kalkın artık."

Doğu ambulansla hastaneye gidiyordu. Bizi yanına almadıkları için mecburen taksi bekliyorduk.

"Bir şey oldu. Bir şey oldu Burak bir şey oldu."
"Olmadı."
"Kan..."
"Deniz sus olmadı bir şey diyorum. Hadi bizi bekliyor yanına gitmemiz lazım."
"Ama Burak..."

Ağlamaya başlayınca sıkıca sarıldım tekrar.

"Burak hadi oğlum."

Aslan babam gelip bizi ayırdıktan sonra Deniz'in koluna girip yeni gelen taksiye ilerletti. Diz çöktüğüm yolda Emin babam gelip belimden tutunca zorla kalktım ayağa.

"Baba ben çok korkuyorum."

Babam yüzüme ellerini çıkarıp göz yaşlarımı sildi ve gözlerimin içine baktı.

"Doğu'ya bir şey olmadı. Eminim o çok iyi. Şimdi yanına gidelim. Bizi görmezse korkar."

Hızlıca kafamı salladım ve taksiye bindim. Deniz hala ağlamaya devam ediyordu.

Olabildiğince hızlı bir şekilde hastaneye gelince hemen acile gittik. Doğu'yu sedyenin üzerinde gördüğümde hareket edemedim bir an.

"Bebeğim."

Hepimiz doktorun yanına gittik hızlıca. Aslan babam öne geçerek doktorla konuşmaya başladı.

"Biz yakınlarıyız. Durumu ne? İyi mi?"
"Şu an ciddi bir şey görünmüyor. Ama kafasını çarpmış. Onun için MR çektirsek daha kesin sonuç alırız."

Doktoru dinlerken Doğu'nun hareketlendiğini görünce ona döndüm hemen. Uyanıyordu.

"Doğu'm."
"Baba."
"Buradayız bebeğim."

Elini tuttuğumda avuç içinin soyulduğunu gördüm. Yere düşerken çarpmış olmalıydı.

"Hastayı alalım biz. Ondan önce, klostrofobiniz var mı?"

Doğu garip garip doktora bakıp kafasını salladı.

"Yok."
"Tamamdır."

Sedyeyi ilerlemeye başladıklarında arkalarından gittik. Odaya kimseyi almadıkları için de dışarıda beklemek zorunda kaldık.

"Oğlum kendinize gelin. Toparlanın artık. Hem uyandı işte Doğu, şimdi raporları da çıkacak. Çok iyi olduğuna eminim."

Yaslandığım duvardan ayrılıp Deniz'in yanına gittim. Yüzünden tutup kendime çevirdim ve göz yaşlarını sildim.

"Ağlama artık güzelim. Doğu çıkınca seni böyle görmesin."
"Ya bir şeyi varsa?"
"Yoktur. Eminim çok iyidir."

Sıkıca sarıldığımda kafasını göğsüme yasladı.

"Hadi yüzünü yıkamaya gidelim."
"Doğu çıkarsa?"
"Daha yeni girdi hayatım. Kısa sürmez."

Belinden tutup lavaboya kadar yürümesine yardım ettim. Lavaboya gelip yüzünü yıkayınca ağlamayı bıraktığı için biraz daha rahatladım.

"İyi olacak."
"Zaten iyi benim bebeğim."
"Benim çantam nerede?"
"Babam almıştır. Ne yapacaksın çantanı?"
"Peçete."

Etrafa bakıp lavabonun arkasında peçetelik görünce uzanıp aldım.

"Hadi gidelim artık."
"Tamam."

Babamların yanına dönüp beklemeye devam ettik.
Yaklaşık yirmi dakika sonra Doğu'yu odadan çıkardıklarında hemen yanına gittim.

"Güzelliğim, iyi misin?"
"İçeride korktum."

Konuşur konuşmaz gözleri dolunca sarıldım hemen.

"Kıyamam sana miniğim benim. Geçti artık."
"Sonuçlar ne zaman çıkar?"
"Sonuçlar doktora birazdan gider ama kesin rapor çıkması üç güne kadar sürebilir."
"Teşekkürler."
"Doktor size bilgi verecektir. Yanına gidebilirsiniz."

Onu onaylayarak koridordan ayrılıp doktorun yanına gittik. Kalabalık olmaması için içeri sadece ben girdim.

"Merhaba."
"Merhaba, nasılsın Doğu?"
"İyiyim."
"Sana birkaç soru sormak istiyorum."

Bilgisayardan bir şeylere bakıp bize döndü.

"Baş dönmesi, mide bulantısı, kollarda ya da bacaklarda uyuşma hissediyor musun?"
"Hayır."
"Güzel. Sonuçlar da temiz. Bir sıkıntı yok. Uyuyup dinlenmesi iyi gelecektir. Kesin rapor için tekrar gelirsiniz. Geçmiş olsun."
"Teşekkürler."

Odadan çıkınca Deniz koşa koşa yanımıza gelince güldüm.

"Ne oldu? Nasılmış?"
"Gayet iyi sevgilim. Bir şey yok."
"Oh. Bebeğim benim."

Doğu'ya sarılırken gülümseyerek belinden tuttum.

"Hadi eve gedelim artık. Uyuyun dinlenin biraz."

Yine taksiyle eve gittik. Doğu'nun da Deniz'in de uykusu olduğu için hemen odaya çıktık.

"Gel bebeğim üzerini değiştirelim."

Doğu'yu belinden tutup yavaşça kafasından çıkardım üzerindeki kazağı.

"Hayatım benim dolaptan bir şeyler versene."

Deniz uzun bir tişört getirince Doğu'nun pantolonunu da çıkarıp tişörtü giydirdim.

"Hadi hemen yatağa gir üşüme."

Dudaklarına derin bir öpücük kondurup yorganı açarak girmesini bekledim.

"Hmm, çok uykum var."
"Şimdi seni sımsıkı sarıp uyutacağım bekle."

Göz kırpıp arkamı döndüm ve Deniz'in yanına gidip boynundan öptüm.

"Senin de üzerini değiştirelim."
"Ben giyerim."
"Yok ya?"

Gülerek belini sıkınca elimden kurtulmak için geri çekilse de sıkıca tuttum.

"Burak yapma ya. Hiç havamda değilim."
"Tamam. Hadi üzerini değiştirip uyuyalım hemen. Gerçekten bir şey yapmayacağım."

Kafasını sallayınca yanaklarından tutarak bir kez daha öptüm.

"Hayatım."
"Hmm?"
"Asmasana artık suratını. Doğu çok iyi."
"Çok korktum."

Sıkıca sarılıp omzundan öptüm bir kez de.

"Korkma artık bebeğim. Kısacık bir anda. Geçti ve gitti."

Doğu beklediği için ayrılıp ikimizi de üzerimizi değiştirip yatağa girdik. Doğu'ya sıkıca sarıldım. Böyle bir anın bir daha yaşanmamasını dileyerek zorla uykuya daldım.

Ve bittii. Diğer bölümü beklemede kalın. Hadi görüşürüz








DOĞU BxBxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin