Doğu
Yüzüme vuran güneş yüzünde uyanınca huysuzca gözlerimi sıkıca kapattım.
"Baba."
Uyanmadan babama seslendim. Çünkü boğazım kurumuştu ve su istiyordum.
"Efendim miniğim?"
Burak babamın sesini duyunca yavaşça gözümü açtım.
"Su."
İkisi de gülerken Burak babam arkasındaki komodine uzanıp üzerinden büyük bardağı alarak bana uzattı.
"Ayağa kalk Doğu."
"I-ıh."Kafamı hafif kaldırınca Deniz babam kafamın altından tutup suyu yaklaştırdı.
"Yavaş iç bebeğim."
"Boğulacaksın şimdi düzgün içsene şu suyu."Kafamı geri çekip tekrar yattım. Dünün sonrasında ağrı tabii ki vardı. Bu yüzden bugün naz yapmayı düşünüyordum.
"İyi misin bebeğim."
"Hala acıyor."
"Ne oldu? Dün yumuşaktınız diyordun."Burak babamın dalga geçmesi ile dudaklarımı büzdüm.
"Yaa."
"Tamam tamam demedim bir şey. Krem sürelim sana."Dün Deniz babam Burak babama gerçekleri gösterelim dediğinde Burak babam hemen kabul etmişti. Bense bunların ardından hemen laflarımı yiyerek yataktan kaçmaya çalışmıştım. Bu kaçma girişimim ikisinin de gülmesi ile son buldu. Benimle dalga geçtiklerini anladığında ise hemen trip atmıştım tabii ki. Ama ikisi de gönlümü almıştı.
"Yüz üstü yat güzelim."
Saçlarımı okşayan Deniz babamın elleriyle mayıştığım için uykuya dalmak üzereyken Burak babamın sesini duyunca gözlerimi hafif açıp yatakta döndüm. Daha sonra tekrar uyku moduna döndüm. Zaten Deniz babam da elini çekmemiş saçlarımla oynamaya devam ediyordu.
"Uyumasaydın bebeğim. Saat geç oldu."
"Yorgunum ama."Burak babam boynuma derin bir öpücük bırakıp işi bittiğinde yataktan kalkınca Deniz babamın beline sarılıp kafamı da karnına yaslayarak uykumda devam ettim.
"Aşkım babamlar gelecek bugün. Onlar şimdi gelene kadar acıkır. Bir şeyler yapsaydık."
"Doğu yorgun şimdi. O biraz uyuyup dinlensin. Olmazsa dışarıdan söyleriz."Dedemler nihayet bir ev bulmuştu. Buraya taşınmaya karar vermişlerdi. İki gün önce de eşyalarını toplamak için evlerine dönmüşlerdi. Ve Emin dedem de, nasıl olduğunu asla anlamadım ama, Aslan dedemi ikna etmiş ve onlara yardıma gitmişti. Evet beraber gittiler. Emin dedem sayesinde artık o kadar samimi oldular ki arada biz kalmadık resmen. Yakında bizi dışlayacaklar diye korkmuyor değilim.
"Minim dedelerim."
"Ne?"
"Ne dedin sen?"Babalarımın tepkisiyle gözlerimi açtım. Ne dedim ki? Acaba uyku sersemliği ile fark etmeden yanlış bir şey mi dedim?
"Benim dedelerim dedim."
"Benim demedin."
"Ne dedim?"
"Sen bebek halin gibi konuştun. Eskisi gibi."Buna mı şaşırdılar bu kadar? Ödüm koptu be bir şey söyledim yanlışlıkla diye!
"Bazen konuşmak hala zor gelebiliyor. O yüzden."
"Ya senin ağzını yerim! Şimdiden özledim senin o hallerini!"Gülümseyerek kafamı tekrar Deniz babamın karnına yasladım.
"Baba."
"Efendim?"
"Ben de öyle olmak istiyorum."
"Ne?"Gözlerimi açıp bakınca Burak babamın masanın önünde donmuş gibi bana baktığını görünce güldüm.
"Yani gündüz bebek olmak istiyorum. Ama gece değil! Yani şey... Bebekken şey yapamayız. Öyle işte ya!"
Babam gülmeye başlayınca utanarak kafamı yastığa gömdüm.
"Sen nasıl istersen öyle olsun bebeğim. İçinden nasıl geliyorsa öyle davran. Ruh haline göre hareket etmen zaten senin için daha sağlıklı olacak. Bir anda yetişkinliğe adapte olamazdın zaten."
Burak babamın böyle mantıklı konuşması beni hep etkilemiştir.
"Bugün ne yapmak istersin güzelim?"
"Yatmak istiyorum."
"Gün boyu?"
"Evet. Yatalım, oturalım, konuşalım."Burak babam ellerini yıkayıp geldi ve yanıma yatarak belime sıkıca sarıldı.
"Konuşalım bakalım. Ne konuşalım peki?"
"Baba?"
"Hmm?"
"Hani Deniz babama aldığın doğum günü hediyesi var ya?"Heyecanlı heyecanlı konuşunca babam güldü önce. Daha sonra belimden tutarak beni kendine çekip sarıldı sıkıca. Boynuna yaslandım hemen.
"Ee, ne olmuş hediyeye?"
"Ne zaman kullanacağız?"Burak babam gülerken Deniz babam bize onaylamaz bakışlar atıyordu.
"Doğu'yu da kendine benzettin Burak."
"Ya ağzımdan tek bir kelime çıkmadan nasıl kendime benzetmiş olabilirim ben? Tamamen içgüdüleri ile hareket ediyor. Öyle değil ki minnoşum?"
"Evet baba öyle."
"Senin yerim ağzını!"Babam bir anda şap diye avucunu yüzüme vurup yanağımı sıkınca gözlerimi yumdum.
"Yavaş yavaş."
Deniz babam Burak babamın omzuna kafasını yasladı ve elini saçlarıma çıkardı. Bir babamın kollarında mayışmışken diğerinin de saçlarımla oynamasından dolayı iyice kendimden geçmiştim.
"Uyuyacak mısın?
"Çok uykum geldi."Yüzüm babamın göğsüne yaslı olduğu için dudaklarım büzüşmüştü. Bu yüzden sesim de garip çıkmıştı.
Deniz babam bu halime gülerek eğilip dudaklarımdan öpünce ben de gülümsedim."Uyu bebeğim."
"Baba."Kafamı hafif kaldırıp Burak babama baktım.
"Minnoş?"
"Deniz babama masaj yapmıştın ya, bana da yapsana."Burak babam gülerek saçlarıma derin bir öpücük kondurunca kafamı tekrar eğdim. Babam yerinden hareketlenince hemen Deniz babamın kucağına uzandım. Omuzlarımdan tutup kendine çekince beline sıkıca sarılıp kafamı karnına yasladım. Bu sırada babam da arkama geçip tişörtümü biraz yukarı kaldırdı.
"Minicik haliyle bana masaj yaptırıyor bir de. İyice uşak olduk sana. Büyük olan benim niye bana masaj yapılmıyor bu evde?"
Deniz babam gülünce ben de güldüm. Ama kafamı kaldırmadan nazik dokunuşlarla yapılan masajla beraber uykuya daldım.
Bir bölümün dahaaa sonunaa geldiiik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞU BxBxb
Teen FictionAgeplay, eşcinsellik gibi kavramların gayet normal karşılandığı paralel evrende geçen bir hikayedir. 19.08.2022 #1age-play #1bxbxb