Orkun lav göletinden ayrılırken hiçbir tereddüt yaşamadı. Bir Yıldız Ruhu Savaşçısı olmadığı sürece kimsenin lav göletinin karşı tarafına geçemeyeceği aşikardı. Aslında bir yol vardı ama oldukça riskli ve zorluydu.
Deliğin bir köşesinden tünel açılır ve düzlük alana kadar götürülürse başarıyla eşsiz kaynaklar toplanabilir ve büyülü dünyanın içine girilebilirdi. Ancak yıllarca lav ile beslenen dağ çok sağlam olacaktı, bu yüzden yüzlerce metrelik mesafeyi aşmak için aylarca hatta yıllarca çalışmak gerekebilirdi.
Yeterli zamanı beklemeyecek olan liderlerini yapacağı en mantıklı hamle tanınmış bir Yıldız Ruhu Savaşçısını kiralamak ya da çoğu kaynağı onun almasına izin verilerek yardımını elde etmekti.
Hisar Şehrinin etrafında büyük şehirler yoktu ve bir Yıldız Ruhu Savaşçısının ruhani enerji bakımından fakir bu topraklarda dolaşıyor olma ihtimali çok düşüktü. Liderler muhtemelen bir Yıldız Ruhu Savaşçısı kiralamaya çalışacaklardı fakat iletişime geçilen bir Yıldız Ruhu Savaşçısının buralara gelmesi için en az 2 hafta sürecekti. Bu süreç içinde yağmalanacak kaynak varsa da Orkun bunu zevkle tamamlamayı planlıyordu ama şimdi harekete geçmeyecekti.
Lav göledinin bulunması ve büyülü dünyanın varlığı yeni ortaya çıkmıştı yani durumun sıcak olduğu bir zamanda harekete geçmek yanlıştı. İlk birkaç gün her güç diğer güçleri ve lav göledinin bulunduğu bölgeyi gözlemleyecekti bu yüzden birkaç gün geçip herkes rahatladığı sırada onları gafil avlamayı planlıyordu.
Sadece lav göledinin üstündeki düzlük alanda bulunan kaynaklar Hisar Şehrinde onlarca Ruh Kralı aleminden yetişimcinin gelişmesini sağlardı. Ya yıllarca içine girilmemiş büyülü dünya? Orada bir Yıldız Ruhu Savaşçısını bile çılgına çevirecek kaynaklar olmalıydı.
Orkun köşke geri döndükten sonra direk yatmıştı ve şimdi avluda diğerleriyle kahvaltı yapıyordu. Petek ise kahvaltı yapmayı bırakmış onun anlattıklarını dinleyen çocuklara önceki gün yaşananlarını anlatıyordu.
Petek lav taşlarının varlığını ve lav göledini diğerleri ile paylaşırken Orkun Biberli Pirinç Çorbasını içmeye devam etti. O kahvaltı yapmayı bitirdiğinde Petek de olanları herkese anlatmayı yeni bitirmişti.
Bir an ikisi göz göze geldi. Orkun gülümsedi, utanan Petek başını eğdi ve yemeğine odaklandı. İkilinin bu davranışları kimse tarafından fark edilmedi.
Herkes kahvaltı yapmayı bitirdiğinde Orkun, onlar eğitime başlamadan önce yaralı bir Lav Kökeni Armudunu ortaya çıkardı. Lav Kökeni Armutları kılıç tarafından yaralandıkları için içlerindeki ruhsal lav elementi enerjisi ile ruhsal enerjisi hızla dışarı yayılıyordu bu yüzden bu meyvelerin kısa süre içinde kullanılması onların en iyi etkiyi göstermeleri anlamına geliyordu.
Lider Murat bu meyveleri toplamak için kılıcı onlara saplamak zorundaydı, zarar gördükleri için doğal olarak bu meyveler içlerindeki enerjinin dışarı kaçmasını engelleyecek bir duvara sahip değillerdi. Nasıl ufak bir delik açılan bir futbol topunun havası kısa süre içinde sönüyorsa burada da aynı mantalite işliyordu.
Tüm bunların farkında olan Orkun bu tür kaynakları korumak için tasarlanmış sandıkların bile etkisiz olduğunun farkındaydı. Tek çare Ruhsal ya da daha kaliteli hazinenin içinde depolanmalarıydı ama onlarda enerjinin dışarı kaçışına engel olamıyor sadece bunun daha az ve uzun sürede gerçekleşmesini sağlıyorlardı.
Lav göledinin üstündeki düzlükte en az topladıkları kadar bu meyveden olduğu için Orkun bunları şimdi kullanmakta bir sorun görmüyordu. Hem yetişimleri hala istediği seviyeye ulaşamayan astlarının yetişimlerini hızla arttırabilirdi. Bunun yanı sıra bu tarz kaynaklar onların meridyen ve vücutlarını daha da güçlendirmek için en güzel kaynaklardı.
“Bu meyveyi gerçekten patlamanın olduğu bölgeden mi aldınız?”
Aycan şaşkınlıkla Orkun’un onlarca parçaya bölmeye başladığı, normal bir armudun 2 katından daha büyük olan parlak kırmızı renkli meyveye baktı.
“Elbette, orada birinin bu meyvelerden bir tanesinin bir zirve Ruh Lordunun diğer alem olan Ruh Kralı alemine geçmesini kolaylaştırıyormuş. Hatta bu meyveden bir tane yiyen biri yaralanmış olsa da kesinlikle Ruh Kralı alemine ulaşıyormuş.”
Aycan’ın sorusunu ciddi bir ifadeyle yanıtlayan çocuklar meyveye daha büyük bir merakla baktılar. O kadar değerli bir şeyin şimdi onlara verilecek olmasını anlamaya çalışıyor gibi görünüyorlardı.
Meyve Orkun tarafından hızla 25 eşit parçaya bölündü. Bu sayede orada bulunan herkes(kaplanlar dahil) bir parça Lav Kökeni Armudu almış olacaktı. Orkun kendisi ve iki kaplanın parçalarını tüm bırakırken diğerlerinin parçalarını bir kez daha ikiye böldü.
Kendi bir Ruh Lorduydu ve meyvenin içindeki yoğun ruhsal enerjiye tolerans gösterebilirdi, kaplanlar da canavar olduklarından dolayı zaten güçlü bir vücuda sahiplerdi. Ama diğerleri henüz Ruh Askeri aleminin orta seviyelerinde bulunuyorlardı ve ruhsal enerji ile ilişkileri 7 aylık bir süredir vardı, vücutları henüz zayıftı.
Orkun hevesle meyve parçalarını dağıtmasını bekleyen diğerlerine parçaları dağıtmadan uyarıda bulunmaya başladı.
“Hepiniz bir küçük parça alabilirsiniz. Meyve parçasını ağzınıza attıktan sonra hemen meditasyon yapmaya başlayın, bu sayede hem lav elementi ile bir bağ kurabilir hem de yoğun ruhsal enerjiyle ruhsal havuzunuzu besleyebilirsiniz.”
Orkun’un uyarısıyla herkes bir küçük parça aldı ve onun yutarken hemen meditasyon yapmaya başladılar. Küçük ve Büyük Kuyruk ise kendi payları olan büyük parçalar ile ödüllendirildiler. Geriye kalan büyük parçayı ağzına koyan Orkun vücudu ruhani enerji ile dolarken diğerlerinin durumunu kontrol etmeye başladı.
Diğerlerine verdiği o küçük parçaların içinde bile onların yetişimlerinin en az 1 seviye atlamalarına yetecek miktarda ruhsal enerji bulunuyordu. Buna yetişimleri 7. Seviye Ruh Askeri aleminde olan Petek ve Aycan da dahildi.
Orkun hepsinin yetişimleri 5. Seviye Ruh Askeri aleminde olan diğer çocuklara odaklandı, Petek ve Aycan mevcut yetişimleri ile küçük parçaların içerdiği ruhsal enerjiye hafif zorlansalar da karşılık vermeleri gerekiyordu.
İlk kontrolü kaybeden kişi Meltem olmuştu, hızla onun yanına koşan Orkun bol miktarda ruhsal enerji ile onu desteklemiş ve ruhsal havuzunu büyütmesine yardımcı olmuştu. Meltem’in ilerlemesine yardımcı olan Orkun henüz ayağa kalkmıştı ki diğer çocuklar da kontrollerini kaybetmeye başlamışlardı.
Hızla hareket eden Orkun ruhsal enerjisini harcamaktan çekinmedi ve hepsine yardımcı oldu. Sonunda tüm çocuklar atılım yaparak 6. Seviye Ruh Askeri olmuşlarken Petek ve Aycan da atılım yaparak 8. Seviye Ruh Askeri olmuşlardı.
Küçük ve Büyük Kuyruk ise Orkun dışında atılım yapmayanlar tayfasında bulunuyorlardı.
“Vücudunuz lav elementi ile beslendi. Artık yeteneklerinizi kullanırken lav elementini hissederek kullanmaya başlayın. Bu sayede saldırılarınız lav elementini de içerebilir. 1 saat sonra diğer meyve parçalarını da sizlere vereceğim.”
Orkun’un yönlendirmesiyle eğitime başlayan çocuklar yeteneklerini kullanırken lav elementini hissetmeye çalışıyorlardı. Orkun onların hemen lav elementi ile bağ kuramayacaklarını biliyordu ama şimdi gösterdikleri çaba ileride onlara büyük bir katkıda bulunacaklardı.
1 saatin sonunda ikinci küçük parçalarını alan çocuklar bu sefer atılım yapamamışlardı ama ruhsal havuzları daha yoğun olmuştu. Bu da iyi bir ilerlemeydi.
Diğerleri eğitim yaparlarken Orkun köşkten ayrıldı.
Diğer liderler ile görüşüp lav göledinin orada çocuk ve gençlerin eğitim yapmasını önerecekti.
Lav göledine giden delikteki ruhsal enerji yoğunluğu şehirdekinden bir hayli fazlaydı. Bu hem onların yetişimlerine destek olacak hem de içerdiği ruhsal lav elementi enerjisi ile onların lav elementi ile bağ kurmalarına yardımcı olacaktı.
Bu bir taşla iki kuş vurabilecekleri anlamına geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[Tamamlandı] Çılgın Mucidin Kozmik Fırını
FantasyRuhani Kılıç Hanesinin genç efendilerinden Orkun Ruhani Kılıç doğuştan yetenekli biriydi. Öyleki her çocuk gibi 5 yaşında yetişin yapmaya başlamış ve 8 yaşında Ruh Lordu alemine ulaşmayı başarmıştı. 10 yaşında geldiğinde ise Ruh Lordu aleminin sonun...