19. Bölüm: Yolculuk

383 55 3
                                    

Kanatsız Vadi tehlikeli canavarlara ev sahipliği yapıyordu. Vadinin birkaç kilometre ilerisinde Engin Şehir vardı.


Engin Şehir küçük bir şehirdi ve nüfusu Hisar Şehrinden bile azdı. Sadece 80 bin civarında insan yaşıyordu.


Engin Şehirdeki en güçlü yetişimci bir zirve Ruh Lordu idi ve bu durum birçok kez Kanatsız Vadinin despot canavarlarının saldırılarına uğramalarını neden olmuştu. Ancak şimdi Kanatsız Vadinin kralı ve astları bir yetişimci grubu ile savaşıyordu.


Bu yetişimci grubu Orkun ve astlarından başkaları değildi.


Bugün yolculuğun ilk haftasını tamamlamak üzereydiler. Yolculuk boyunca yolları gizemli bölgelerden, vahşi canavarlara ev sahipliği yapan karanlık vadilerden geçmişti.


Bu 1 haftalık yolculukta tüm grup savaş deneyimi konusunda eksik çekmeyecek savaşlar yaşamıştı. Bugün de vadiden geçerken Alim Delirten Kan Çiçeği adında bir bitkiyi görmüşlerdi. Alim Delirten Kan Çiçeği onu kullanan kişinin ruhsal enerji tüketimini hızlandırıp normalden daha üstün bir güç sergilemesine neden oluyordu. Yani zor anlarda işe yarar bir bitkiydi.


Orkun yolculuk boyunca denk geldiği nadir kaynakları topladığı için bu çiçeği de toplamayı planlıyordu. Ama çiçeği koruyan, liderleri zirve Ruh Lordu olan bir kurt sürüsü onları engellemişti.


Bu kurt sürüsünün lideri bir Kanayan Siyam Kurduydu. Bu kurt türünün yetişkin bireylerinin boy uzunluğu 5 metreye ulaşan, 3 metre yükseklikte vahşi canavarlar olduğu biliniyordu. Orkun ve astlarının karşısına da şimdi bu kurt sürüsü çıkmıştı.


Orkun sakin bir şekilde Kanayan Siyam Kurdunun güçlü pençesini savuşturdu. Şu anda yetişimi hala 8. Seviye Ruh Lordu alemindeydi ama elindeki düşük kademe Ruhsal Hazine olan kılıç ile karşısındaki canavar ile başa baş bir mücadele sergileyebiliyordu.


Orkun’un kontrolünde olan bu dövüşün dışında astları da geriye kalan zayıf bir kurt türü olan Kısık Göz Kurtları ile savaşıyorlardı.


Her biri 1 hafta boyunca tehlikeli canavarlar ile savaşmak zorunda kaldıkları için savaşma konusunda deneyim sahibiydiler. Yetişimleri kendilerinden birkaç seviye düşük canavarlarla savaşan astları onları kolaylıkla bastırabiliyorlardı. Özellikle Petek ve Aycan rakiplerini bastırmakla birlikte diğerlerini de gözetiyorlardı.


Kısa süre sonra eğlenmekten sıkılmış olan Petek ve Aycan savaştıkları canavarları katledip diğerlerine yardıma koştular. Orkun ise hala Kanayan Siyam Kurdu ile savaşıyordu.


Orkun karşısındaki vahşi canavarı öldürebileceğinden emin değildi ama onunla başa baş mücadele etmekte sıkıntı yoktu. Bu yüzden onu yeteneklerini bilemek için dövüş kuklası olarak kullanıyordu.


Ejder Döven Kılıç Vuruşu geçen aylarda daha da güçlenmişti ve elindeki kılıç ile birlikte Kanayan Siyam Kurdunu bile tehdit edebilecek düzeyde gelişim yaşamıştı. Ayak yeteneği olan Uzay Delen Ardışık Adımlar yeteneği de aktif bir şekilde çalışıyor, köşeye sıkıştığı anda Orkun’un kuşatmadan kaçmasına yardımcı oluyordu. 


Orkun ile Kanayan Siyam Kurdunun kazananı belli olmayan savaşı 15 dakika kadar sürdü. Sonunda astlarını birer birer kaybeden Kanayan Siyam Kurdu geri çekilmeye karar vermişti.


Auuu! Auuu!


Vadiyi gezen şiddetli ulumayı duyan Kısık Göz Kurtları hızla vadinin dört bir yanına kaçışmaya başladılar. Bu sırada Orkun sahipsiz kalan Alim Delirten Kan Çiçeğini koparmakla uğraşıyordu.


“Lordum, bu gece burada mı konaklayacağız?” Petek Orkun’un yanına yaklaştı.


Alim Delirten Kan Çiçeğini dikkatle koparan Orkun başını yana salladı.


“Az ötede Engin Şehir var. Bu gece Engin Şehirde konaklayacağız.”


Orkun’un emri astlarını rahatlattı. Geçen hafta boyunca ya bir vadide ya da bir ormanda konakladıkları için istisnasız bir şekilde her gün saldırıya uğramışlardı. Hepsi rahat bir uykuya hasret kalmıştı.


Hisar Şehrindeki o rahat, sadece yetişim yaparak geçirdikleri o günler hepsinin gözlerinde tütüyordu.


“He he he. Çok sevinmeseniz iyi olur, çünkü Engin Şehri geçtikten sonra yolumuzun üstünde Sonsuz Fare Cehennemi bölgesi var. 1 ay boyunca korkunç canavarlarla dolu bu çorak arazide yolculuk yapacağız. İşte o zaman bu günleri özleyeceksiniz.”


Orkun’un söyledikleri yalan değildi. Sonsuz Fare Cehennemi bölgesi gerçekten korkunçtu, Yıldız Ruhu Savaşçılarının altındaki yetişime sahip bir kimse zorda kalmadığı sürece oraya gitmek istemezdi.


Orkun bu vahşi bölgeye Bükük Şehre 1 ay daha erken varabilmek için girecekti.


##### ##### #####


Sonsuzluğa uzanan kumullarla kapı Sonsuz Fare Cehennemi bölgesi tarihinin en inatçı yolcularına ev sahipliği yapıyordu.


Engin Şehirde bir handa geceledikten sonraki gün Orkun ve astları hemen yola koyulmuş ve Sonsuz Fare Cehennemi bölgesine giriş yapmışlardı.


Sonsuz Fare Cehennemi bölgesi aslında o kadar korkunç değildi. Ama bu bölgede seyahat etmeye karar veren kişi tehlikenin kıyısında yüzdüğünü biliyor olmalıydı. Bu bölgeyi tehlikeli yapan 3 unsur vardı.


Birinci unsur bölgenin ismini almasına neden olan Sonsuz Çöl Fareleriydi. Bu fareler avuç büyüklüğünde, çöl kumuna uyum sağlamış bir türdü. Gündüzleri çok az aktif iken geceleri beslenmek için ortaya çıkıyorlardı.


Beslenirken hiçbir yiyecek ayrımı gözetmiyorlardı. Kocaman vahşi canavarlar ya da devasa kaya parçaları onların yemeği oluyordu. Sonsuz Fare Cehennemi bölgesine girmeye cesaret etmiş yolcular da bu geniş yemek menüsüne dahillerdi. Bunların zayıf yönleri ömürlerinin doğduktan sonra 1 ay olması ve yetişimlerinin en fazla Ruh Lordu aleminin orta seviyelerinde olmasıydı.  


Bölgeyi tehlikeli yapan ikinci unsur devasa boyları ve güçlü derileriyle Sinsi Çöl Yılanları yer alıyordu. Boyları 5 metre ile 15 metre arasında değişen bu canavarlar Sonsuz Çöl Farelerinin doğal düşmanıydı. Çünkü farelerin keskin dişleri Sinsi Çöl Yılanlarının güçlü ve sert derilerine asla nüfuz edemiyordu.


Sinsi Çöl Yılanları devasa vücutlarına rağmen çöl kumlarında oldukça hızlı hareket edebiliyorlardı. Genellikle gece aktif olan bu canavarlar kolayca kışkırtıldıkları için birçok uzman onların midelerini doldurmuşlardı.


Yetişimleri Ruh Kralı alemine kadar çıkabiliyordu ve genellikle kızgın çöl kumunun yüzeyinde kamufle olmuş bir şekilde uyuyorlardı.


Çölü tehlikeli yapan son unsur ise kumul girdaplarıydı. Aniden ortaya çıkarlardı ve birkaç saniye içinde ortadan kaybolurlardı. Bu sırada talihsiz kurbanlarını çölün dibine çekerlerdi.


Elbette kötü ün sahip Sonsuz Fare Cehennemi bölgesi iyi özelliklere de sahipti. Çölün rastgele kesimlerinde vahalar ortaya çıkıyordu. Bu vahaların birçoğu nadir kaynaklarla dolup taşıyordu ama denk gelinmesi kaynaklar kadar nadirdi.


Orkun astlarıyla kum tepelerinin üzerinde yürürken aurasını etrafı incelemek için kullanmayı ihmal etmiyordu. Olası bir tehlike durumunda karşılık vermeye hazır bekliyorlardı.


Çöldeki ilk gün talihsiz bir olay yaşanmadan atlatılmış ve sonunda gece olmuştu. Tehlikenin kol gezdiği saatler yeni başlıyordu.                          

[Tamamlandı] Çılgın Mucidin Kozmik Fırını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin