81. Bölüm: Son [Final]

435 61 31
                                    

Elmas Papatya Tarikatı onlarca asırlık bir çınar gibi Büyük Gökyüzü Eyaletindeki otoriteyi her daim elinde tutmuştu. Bu asırlık çınar birkaç saat içinde asırlardır topladıkları birbirinden değerli kaynakları, yıllarca sayıları artarak binler bulan sayıdaki Yıldız Ruhu Savaşçılarının en güçlerinin birçoğunu kaybetmişti.


Elmas Papatya Tarikatını çökmenin eşiğine tek bir adam getirmişti. Tarihin gördüğü ilk Ay Ruhu Savaşçısı, Dev Anten Eyaletinin Yükselen Yıldızı ve birkaç saattir Egemen Lord olarak adlandırılan Orkun bahsedilen kişiydi.


Lord Reşit yaptıklarının bedelini canından olarak ödemişti ki bu oldukça hafif bir bedeldi. Onunla birlikte Orkun’a saldıran diğer Yıldız Ruhu Savaşçılarının hiçbiri artık sağ değildi.


Orkun’un bilinci açılmaya başladığı sırada Lord Reşit’in öfke ve korku dolu sesi kulaklarına ulaşmıştı. Uysal dev balina saldırıları engellemek için su bariyeri kurmamış olsaydı Orkun ölmüş olabilirdi ama sonunda hayatta olan Orkun olmuştu.


Ay Ruhu aleminin sırları Orkun tarafından yavaş yavaş çözülmeye başlarken bulunduğu alemin ona sağladığı en büyük katkı ışınlanabilmesiydi. Orkun istediği anda önünde küçük bir girdap açılıyor ve ışınlanabileceği yerler gözlerinin önünden hızla akıp gidiyordu.


Orkun ilk ışınlanma deneyimini Elmas Papatya Tarikatına girmek için kullanmış ve tarikatın hazinesini çalmış ve tarikatın yüzlerce Yıldız Ruhu Savaşçısını öldürerek oradan çıkmıştı.


“Houh!” Orkun, Elmas Papatya Tarikatının hazinesinden aldığı bütün kaynakları kolyenin içine koydu ve ışınlanmak için önündeki girdaba adım attı. Bir an sonra Bıyıklı Ejder Sazanı Denizinin üstünde belirmişti.


“Sonunda ailemi toparlıyorum.” Orkun gülümseyerek artık yerini kolayca tespit edebildiği büyülü dünyanın girişine baktı ve hızla suya daldı.


Büyülü dünyanın içine giren Orkun aurasını tamamen bastırdı ve gizlice eşleri ve astlarının yanına yaklaştı. Gördüğü manzara onun yüzünde geniş bir tebessüm oluşmasına neden oldu. Her biri büyük bir ciddiyetle meditasyon yapıyordu.


“Gençler, meditasyon yapma zamanı değil. Eve gidiyoruz.” Orkun gülümseyerek ortaya çıktı.


“Sen…” Aycan gözlerinden yaşlar akarak ona baktı ve meditasyonunu yarıda bırakarak ona koştu. Petek de yoldaşıyla aynı tepkileri verdi.


“Heh heh heh. Sizlere diğer aleme geçeceğimi söylemiştim.” Orkun ağlayan eşlerini kucakladı; onların sırtlarını sıvazlayıp rahatlatmaya çalışırken üzerinden büyük bir yükün kalktığını hissediyordu.


“Haydi haydi, daha sonra bana sarılmak için bolca vaktiniz olacak, eve dönmemiz gerekiyor.” Orkun iki eşini de sıkıca sarıp alınlarına öpücükler kondurdu. Astları utanarak sevgililerine bakarken onlara bakarak sırıttı. “Sizlerin düğünleri de yakın zamanda yapılacak.”




Lord Çağrı ajanlarından aldığı bilgiyi doğrulama fırsatı bulamadan gökyüzünde süzülen köşkü gördü. Bu köşk oğlunun Yıldız Tarikatları Toplantısına gitmeden önce yaptırdığı köşkün ta kendisiydi.


“Ruhani Kılıç Hanesinin her bir ferdi hemen meydana toplansın. Genç Efendi Orkun haneye geri dönüyor.” Lord Çağrı’nın ruhsal enerji ile güçlendirilmiş sesi hane toprakları boyunca ve Bükük Şehrin bir bölümüne kadar yayıldı.

[Tamamlandı] Çılgın Mucidin Kozmik Fırını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin