Orkun avucundaki kıpkırmızı renkli yuvarlak hapa hayranlıkla baktı. Bu hapın içindeki yoğunlaşmış ruhsal enerji ile binlerce Yıldız Ruhu Savaşçısı yetiştirilebilirdi.
“Başlıyorum. Kimsenin bana yaklaşmasına izin vermeyin.” Elmas Papatya Tarikatının atılım yapmasını engelleyecek bir hamle yapmasından çekinen Orkun hapı ağzına atarken endişe doluydu.
Hap ağzında erirken vücudu bir okyanusun içinde yüzüyormuş gibi ruhsal enerji ile dolup taştı. Vücudundaki bütün gözenekler ruhsal enerji istilasına maruz kalırken Orkun ustalıkla ruhsal enerjiyi kemiklerini arıtmaya yönlendirdi.
Ruhsal enerji banyosu altında temizlenen, kirliliklerinden arındırılan kemikleri en sağlam metaller gibi sert ve güçlü olurlarken kemik ilikleri de arıtıldı. Birkaç kez kirli siyah kan kusan Orkun’un yüzü kırmızı olup canlılıkla parladı, vücudu giderek daha da temizleniyordu.
‘Şimdi en zor ve tehlikeli yola adım atıyorum.’
Orkun zihninin bulutlar gibi hafif olması için kendini rahatlattı ve ilk olarak beynini arıtmaya başladı.
Kemiklerini arıttıktan sonra resmen Kemik Yıldız Ruhu Savaşçısı olan Orkun dördüncü Yıldız Ruhunu oluşturmak yerine doğruca Hayat Yıldız Ruhu Savaşçısı olmayı planlamıştı. Yıldız Ruhlarını doldurmak çok zor değildi, önemli olan arıtılması zor olan iki organı arıtmaktı.
Beyin hayati fonksiyonların temelini oluşturan, yaşamın iki ana kaynağından biriydi. Orkun ilk önce beynini arıtarak kalbi arıtma işlemi sona bırakmaya karar vermişti. Kalbi arıttığında oluşacak basınç ritmine beyninin yeterli düzeyde yanıt veremeyeceğinden korktuğu için böyle bir karar almıştı.
Beyni arıtmak çok zordu; Orkun dış dünyayla bağlantısını tamamen keserek beynini arıtmaya yöneldi. Algısı rehberliğinde usulca beyninin kıvrımlarına girip oradan da beynin tamamına yayılan ruhsal enerji iplikleri yavaş ama istikrarlı bir şekilde beynini arıttı.
Arıtma işleminin devam ettiği her an Orkun algısıyla ruhsal enerjiyi çok daha iyi yönetiyor ve arıtma işlemini daha kolay gerçekleştiriyordu.
Zaman geçip giderken Orkun uzunca bir sürenin ardından beynini arıtmayı başardı ve geriye kalan son organa, kalbe yöneldi. Hapın içerdiği ruhsal enerjinin azımsanmayacak bir kısmı halen daha duruyordu ve Orkun onları gelişmiş algısıyla kolayca kalbine yönlendirdi ve kalbini arıtmaya başladı.
Kalbini arıttığı her an burnundan ve ağzından kan sızdı; sonunda Orkun’un kaybettiği kan miktarı etrafındakilerin endişelenmelerine neden oldu ve sabırsızlıkla onun atılımını bitirmesini beklediler.
“Pugh!” Boğazına dolan kirli kanları kuvvetli bir tükürükle dışarı atan Orkun canlı gözlerle etrafına bakındı.
Etrafındaki her şey eskisinden daha canlı ve renkli görünüyordu. Daha önce fark edemediği ufak detaylar bile gözlerinin önüne geliyordu. Orkun heyecanla etrafını incelerken aninden karnından bir ses geldi ve utanarak grubuna seslendi. “Açlıktan ölüyorum.”
Bir anda Orkun’un önünde kilolarca et ve çeşitli yemekler ortaya çıkarken Orkun kıtlıktan çıkmış gibi yemeklere saldırdı. Dakikalar akıp giderken Orkun birkaç insanı aynı anda doyuracak miktarda yemek yedikten sonra rahat bir nefes alarak etrafına bakındı.
“Hayat Yıldız Ruhu Savaşçısı olduktan sonra kanım arıtılıyor. Eski kanım yok olurken altın gibi görünen yeni kan oluşuyor.” Orkun’un hissettiği şiddetli açlık dediği gibi kanının yeniden oluşma sürecinden geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[Tamamlandı] Çılgın Mucidin Kozmik Fırını
FantasyRuhani Kılıç Hanesinin genç efendilerinden Orkun Ruhani Kılıç doğuştan yetenekli biriydi. Öyleki her çocuk gibi 5 yaşında yetişin yapmaya başlamış ve 8 yaşında Ruh Lordu alemine ulaşmayı başarmıştı. 10 yaşında geldiğinde ise Ruh Lordu aleminin sonun...