[Tamamlandı] Çılgın Mucidin Kozmik Fırını

59. Bölüm: Azure Lav Çilekleri

Dev Anten Eyaleti, Bükük Şehir.

Bükük Şehir 1 aydır son yılların, hatta son yüzyılın en kaotik ortamına ev sahipliği yapıyordu. Bunun nedeni ise Elmas Papatya Tarikatının kontrolü altındaki İlahi Yıldırım Bölgesindeki yıldırım yağmuru sonucunda yeterli katkı puanı toplamayı başarıp 4 ya da 5 Altın Öz Ruhlu Ruh Kralı alemindeki güçleriyle atılım yapan 5 büyük hane gençlerinin şehre dönmesiyle oluşan güç yoğunluğuydu.

Aslında yaklaşık 5 ay önce şehre ulaşan ilk Yıldız Ruhu Savaşçısı grubu 5 büyük hane arasındaki güç sıralamasını ufak bir miktar değiştirmişti. Adil Amir Hanesi bilinen Yıldız Ruhu Savaşçılarının yanı sıra 14 adet yeni Yıldız Ruhu Savaşçısı daha hanenin gücüne eklenmişti.

Kızıl Mızrak Hanesi 15, Eski Ruh Hanesi 8, Vahşi Derebeyi Hanesi 12 ve son olarak Ruhani Kılıç Hanesi de 23 tane yeni Yıldız Ruhu Savaşçısı sahibi olmuştu. Bu hanelerin içinden Adil Amir Hanesi ve Kızıl Mızrak Hanesinin genç Yıldız Ruhu Savaşçılarının çoğunluğu 4 Altın Öz Ruhlu Ruh Kralı olarak atılım yaparken birkaç tanesi ise 5 Altın Öz Ruhlu Ruh Kralı olarak atılım yapmışlardı. Bu iki hanenin dışında kalan Eski Ruh Hanesi, Vahşi Derebeyi Hanesi ve Ruhani Kılıç Hanelerinin genç Yıldız Ruhu Savaşçılarının tamamı ise 5 Altın Öz Ruhlu Ruh Kralı seviyesinde iken Yıldız Ruhu alemine atılım yapmışlardı.

Yıldız Ruhu Savaşçılarının sayısı ve güçlerinin oranları hanelerin güç durumunu da değiştirmişti. Bütün bunların üstüne 1 ay önce Bükük Şehre tam tamına 135 tane yeni atılım yapmış Yıldız Ruhu Savaşçısı daha gelmişti. Bu Yıldız Ruhu Savaşçılarının her birinin 5 Altın Öz Ruhlu Ruh Kralı olarak atılım yapmaları şehirde şok etkisi yaratmıştı ama bunu bastıran daha büyük bir şok Bükük Şehrin kaotik bir duruma evrilmesine neden olmuştu.

135 kişilik Yıldız Ruhu Savaşçısı grubundan 81 tanesi Ruhani Kılıç Hanesine bağlıydı. Bu haber kısa sürede şehrin her bir köşesine yayılmış ve 5 büyük hane arasındaki güç dengesinin tek bir yöne kaydığını göstermişti.

135 kişilik Yıldız Ruhu Savaşçısı grubundan geriye kalan 54 kişi arasındaki 4 büyük haneye ait savaşçı sayısı da beklenenin aksine oldukça dengesizdi. Vahşi Derebeyi Hanesi 22 Yıldız Ruhu Savaşçısı ile 4 büyük hane arasında zirveyi ele geçirirken onu takip eden hane 14 kişiyle Eski Ruh Hanesi olmuştu. Adil Amir ve Kızıl Mızrak Haneleri ise sırasıyla 7 ve 11 Yıldız Ruhu Savaşçısı ile diğer hanelerin arkasında kalmışlardı.

Yeni gelen Yıldız Ruhu Savaşçısı grubuyla birlikte her bir hanenin atılım yapan Yıldız Ruhu Savaşçısı sayısı da netleşmişti. Ruhani Kılıç Hanesi 104 Yıldız Ruhu savaşçısı ile zirvedeydi. Ruhani Kılıç Hanesini takip eden hane ise ilginç bir şekilde 34 kişiyle Vahşi Derebeyi Hanesi olmuştu. Geriye kalan sıralama ise 26 kişi ile Kızıl Ruh Hanesi, 22 kişi ile Eski Ruh Hanesi ve son olarak 21 kişiyle Adil Amir Hanesi olmuştu.   

Sonuçta en sonunda diğer 4 hanenin yeni Yıldız Ruhu Savaşçısı sayısı Ruhani Kılıç Hanesinin Yıldız Ruhu Savaşçılarından 1 eksikti. Bu; 4 büyük hanenin Ruhani Kılıç Hanesine yetişemediği anlamına geliyordu.

Şehirdeki boğucu ortamın etkisi hanelerin her birine derinden yansımıştı. 5 büyük haneden herhangi birine ait bir işletme diğer haneler tarafında kullanılmıyor, her bir hane diğerlerini boykot ediyordu.

Ruhani Kılıç Hanesi bu durumun merkezinde yer almasına rağmen durumu en iyi olan haneydi. Bol sayıdaki Yıldız Ruhu Savaşçıları bol miktarda hanenin depolarına bol miktarda erzak depolamaya, depolama yüzükleri canavar etleri ile dolmaya başlamıştı.

Ruhani Kılıç Hanesi bütün bunların yanı sıra diğer hanelerin işine yarayacak ürün satışlarını da kesmiş, bütün yetişim kaynakları hane içerisinde kullanılmaya başlanmıştı.

Bükük Şehrin kaderi belirlenmeden önce herkes hazırlığını yapıyordu.

*** *** *** *** ***

Bükük Şehirdeki durum ortadayken Orkun, Deri Yıldız Ruhu Savaşçısı olmanın keyfini sürüyordu. Birkaç gün önce Büyük Gökyüzü Eyaletinden ayrılmıştı ve şu anda Dev Anten Eyaletinin yasaklı bölgelerinden birinde mangal ziyafeti çekiyordu.

Çevresinde onlarca Asidik Lav Ördeği cesedi yatıyor, yüzlercesi uzaklardan korkuyla ona bakıyordu.

Orkun elindeki budu keyifle ısırdı ve etrafındaki Asidik Lav Ördeği cesetlerini yüzüğüne depoladı. Az ötesindeki Azure Lav Çileği bitkisine doğru yürüdü.

Azure Lav Çileği lavlardan beslenerek gelişen garip bir çilek türüydü. Hafif turuncumsu bir renge sahip, ceviz boyutunda meyveleri olan bu bitki şu anda bir lav gölünün ortasındaki ufak adada yetişiyordu.

Etrafındaki onlarca Azure Lav Çileği bitkisine ufaktan göz atan Orkun ıslık çalarak meyveleri toplamaya başladı. Yüzüğünde her boyuttan bol miktarda sandık vardı ve şu anda ruhsal enerjiyi baskılayan ufak bir sandık yanında süzülüyordu.

Aldığı her bir meyveyi nazikçe sandığa koyan Orkun elindeki meyveyi keyifle ısırdı. “Hımm? Beklediğimden daha güzel bir tadı var.”

Meyvenin aroması çok değişikti. Diline değdiği ilk anda mandalina tadına benzer bir tat ortaya çıkarken çiğnemeye başladığında ise asıl tat, çilek tadı geliyordu. Bunun yanında dilindeki tat tomurcukları bu yeni tattan hoşnuttu, bu meyveden bıkana kadar yiyesi geliyordu.

‘Elbette nefsimi takip etmeyeceğim.’

Orkun meyveleri sandığa koyarken birkaç gündür içini kaplayan, onu rahatsız eden ve kötü bir şey olacakmış gibi hissettiren o duygu tekrar ortaya çıktı.

“Houhh!” Derin bir nefes aldı, kendini rahatlatmaya çalıştı; kalbi adeta bir şey tarafından sıkıştırılıyordu. “Bir an önce eve dönmem lazım!”

Orkun etrafına ufak bir bakış attı, yüzünde yorgun bir ifade oluşurken gelirken olduğu gibi ansızın oradan uzaklaştı.

Svishh!

Orkun ortadan kaybolduktan saniyeler sonra Asidik Lav Ördekleri saklandıkları kovuklardan, çalıların arasında koşarak Azure Lav Çileklerine hücum ettiler. Saniyeler sonra meyveler tükendi ve hemen sonrasında Azure Lav Çileği bitkilerinin kendileri acımasız ördeklerin hışmına uğradı.

Dakikalar sonra Azure Lav Çilekleri hiç yokmuşçasına adadan temizlenmişti. Asidik Lav ördekleri karınları doymuş bir şekilde adada uzanırken ansızın gökyüzünden bir ses yükseldi.

“Huhhh? Nereye kayboldu? 10 dakika önce buradaydı.”

Adil kaşlarını çatarak etrafına baktı. Arkasındaki orta yaşlı iki adam onun bu tepkisinden ne olduğunu anlamıştı. Aradıkları kişi kaçmıştı.

“Yeğenim hadi gidelim. Buradan çok fazla uzaklaşmış olamaz!” Orta yaşlı adamlardan biri hızlı Bükük Şehir yönüne doğru uçmaya başladı.

“S.ktir! O velet biraz daha yaşamak istiyorsa yaşasın! Bükük Şehre varmadan önce onu öldüreceğim!” Yüzü öfkeyle kızarmış olan Adil turnuvada yaşananları hatırladı.

O velet finalde onu aşağılayarak yenmiş ve turnuva sırasında onun hanesine ‘Havlayan Köpekler Hanesi’ diye bir isim bile söyleyerek onlarla korkusuzca alay etmişti. Birkaç gündür hanenin 2 büyüğüyle birlikte onun gelebileceği yolları tutuyorlardı, o geldiğinde onu pusuya düşüreceklerdi ancak şu anda emellerine ulaşmaktan uzaklardı.

Dişlerini sıktı, havaya fırlamadan önce öfkesini dindirmek adına yumruğunu adaya savurdu.

-Bang!

Derin bir patlama sesi lav gölünde yankılandı, gölün ortasındaki adanın ortasında derin bir çukur oluştu ve saniyeler içinde çukurun için lavlar ile dolmaya başladı. Bütün bunlar bir Deri Yıldız Ruhu Savaşçısının gücüyle olmuştu.