[Tamamlandı] Çılgın Mucidin Kozmik Fırını

41. Bölüm: Kazı

Tekne 40 metreden uzun ve 15 metreden genişti. Büyük ve Küçük Kuyruk dahil olmakla birlikte tüm grup rahatça tekneye bindi.

Tekne denizin ortasında hızla yol alırken Orkun ve diğerlerinin teknenin köşesine yönelmiş, denizdeki eşsiz balık ve canavarları izliyorlardı. Bazı canavarlar onlarca metre boyunca iken bazıları birkaç parmak uzunluğunda boylara sahipti.

Tekne süratle ilerledi ve denizin ortasına doğru ilerleyişini sürdürdü. Adaların birçoğu Papatya Birliğinin kontrolü altındaydı, Orkun denizin ortasında yer alan bir adayı kendileri için ayarlamıştı.

Tekne denizin karanlık sularında hızla ilerledi ve çoktan yarım saat geçti. Sonunda denizin ortasında bulunduğu varsayılabilecek küçük bir adaya yaklaştı. Tekne adaya yaklaştı ve demir attı.

Herkes hemen tekneden aşağı indi ve adaya yöneldiler.

Ada büyük ağaç popülasyonuna sahip yaklaşık 300 metre çapında yarım daire şeklindeydi. Adanın ortasında birkaç tepe bulunuyordu ve tepelerin altında doğal yollarla oluşmuş mağaralar bulunuyordu.

Diğerlerine nispeten geniş ve ferah görünen bir mağaraya eşyaları yerleştirdiler. Eşyaları yerleştirdikten sonra herkes adayı gezmek için etrafa dağılırken Orkun mağaranın girişini ölçmeye başladı.

Birkaç ölçüm sonrası adayı gezmek yerine meditasyon pozisyonunda oturdu. Algısı Kozmik Fırının içine yönelmiş, uzaysal alana yığılmış değersiz sayılabilecek metal cevherlerini ayrıştırıyordu.

Kısa süre ayrıştırma işlemini bitirdi ve bu sefer kapı yapmak için parçaları yapmaya başladı. Orkun ilk defa Kozmik Fırının silah yapma, demircilik özelliğini kullanıyordu.

Ruhsal enerjisi devamlı bir sirkülasyonla vücudundan çıkıp Kozmik Fırına akarken Orkun kapıyı yapmak için yoğun çaba harcıyordu. Kozmik Fırının gerçek boyutu küçük olsa da içindeki uzaysal alan yaklaşık 1000 metre çapına erişmişti. Bu sayede büyük bir kapı yapmak için geniş bir alan vardı.

Yaklaşık yarım saat sonra Orkun alından birikmiş terleri sildi ve ayağa kalktı. Elini salladı, 5 metre yüksekliğe sahip büyük bir kapı önünde belirdi. Bu mağaranın girişini koruyacak, gece gelebilecek tehlikeleri önleyecek bir duvar görevi görecekti.

Ada küçük olduğu için diğerleri hemen geri dönmüştü. Orkun onların yardımıyla kapıyı mağaranın girişine yerleştirdi. Birkaç saatlik uğraşın sonunda kapı ve duvarlar arasındaki boşlukları kapatmış, kapıyı bir Ruh Kralının bile kıramayacağı kadar desteklemişlerdi.

Kapı tamamlandıktan sonra Orkun mağaranın içindeki odaları kontrol etti. Yaklaşık 10 oda vardı ve birçoğu 4-5 kişinin sığabileceği büyüklükteydi. İçlerinden en büyük oda kapıya yakındı ve Orkun o odayı kendilerine ayırdı. O, Petek ve Aycan bu odada kalacaktı. Diğer odalara kızlar ve erkekleri ayrı ayrı yerleştirdikten sonra yeni, küçük kapılar yapmaya başladı. Mahremiyet önemliydi, kızlar artık büyümeye başlamış erkeklerde cinsel yönelimlerine kavuşmaya başlamışlardı.

Kısa süre içinde Orkun odalar için gerekli kapıları da inşa etti ve hepsi yerleştirildi. Kapılar için sıra dışı anahtarlar tasarlayan Orkun yabancı birinin içeri girme ihtimalini sıfıra indirdi.

Mağaranın küçük odaları bölüştürüldükten sonra arkadaki geniş alanı da mutfak gibi hazırlamaya başladılar. Tavanda birkaç küçük delik vardı, mağaranın içinde ateş yakmak problem olmayacaktı.