“Houh!” Orkun derin bir nefes alarak kendini yere bıraktı. Alnında biriken terler şelale misali yüzünden aşağı akarken vücudu ateş gibi sımsıcaktı.
Az ötede 8 tane aslan türü canavarın cesedi vardı. Siyah kürklü bu aslanların bulut gibi süslü ölümcül pençeleri vardı. Yarım saat öncesine kadar birkaç kilometrelik bölgenin hakimi olan bu canavarlar şu anda cansız bir şekilde uzanıyorlardı.
Her bir canavar Deri Yıldız Ruhu aleminin zirvesindeki güçlere sahipti, öyle ki Orkun bir tanesi ile başa baş mücadele ederken defalarca ölümle burun buruna gelmişti. Bugün eğitimin son günüydü, önceki günlerde daha zayıf canavarlarla savaşça fırsatı bulmuş ve bol miktarda canavar avlamışlardı lakin ilk defa bu kadar güçlü canavarlar ile savaşmışlardı.
Orkun bir canavar ile tek başına savaşırken eşleri ikişerli ve diğerleri üçerli gruplar halinde canavarlarla savaşmışlardı.
Astlarının, hatta eşlerinin vücutlarında irili ufaklı yaralar vardı, tabi ki Orkun da bu yaralara sahipti. Her biri bol miktarda şifalı haplara ve bol miktarda ruhsal enerji içeren etlere sahip olduklarından yaralarını tamamen iyileştirmek birkaç gün sürecekti.
“Biraz dinlendikten sonra haneye geri döneceğiz. Eğitim burada bitti.” Orkun canavar cesetlerini depolamaya başladı, dakikalar sonra başka güçlü canavarlar buraya toplanmaya başlarlardı. Başka bir savaş kaldıracak durumda olmayan astlarına bakan Orkun eğitimi burada bitirmekte karar kılmıştı.
Eğitim bir aydan daha uzun sürmüştü. Eğitim boyunca yüzlerce canavar öldürmüşler, bir o kadar kaynak da yağmalamışlardı. Bu eğitim sürecinde defalarca ölümle burun buruna gelen onlar canavarlarla savaşmanın ne kadar tehlikeli olduğunu birçok kez tatmışlardı.
Canavarlarla savaşmanın en zorlayıcı tarafı onların tekniklerini kullanmak için zamana ihtiyaç duymamalarıydı. Canavarların teknikleri doğal saldırı mekanizmalarıyla birlikte var olduğundan kullanmak istedikleri anda aktif oluyordu. İnsanların ise tekniklerini kullanırken ruhsal enerjilerini yönlendirmek, bir araya toplamak ve istediği düzeye çıkarmaktı.
Eğitimin en önemli katkısı onların mevcut tekniklerini daha hızlı kullanabilmeleri ve kontrollerini daha da artırmalarıydı. Bir tekniği düşmandan daha hızlı kullanabilmek hayat kurtarırdı.
“Lordum, yola koyulabiliriz.” Hafif yaralarını iyileştiren astları eve dönmeye hazırlardı, ağır yaralarını evde rahat ortamda iyileştirmek istiyorlardı.
“Tamamdır, doğruca eve döneceğiz.” Orkun kendisi ve astlarının yaralarını sarmak ve ruhsal enerjilerini yenilemek için dinlendikleri birkaç saatlik dilimde ruhsal enerjisini tamamen yenilemiş ve yaralarının birçoğu iyileşmişti.
Bir zirve Deri Yıldız Ruhu Savaşçısı olarak yaralarının iyileşme hızı bir hayli yüksekti. Ayrıca vücut gücü orada bulunan herkesten çok daha yüksek olduğundan yaraları hafif sayılabilecek düzeydeydi.
*** *** *** *** ***
Orkun havuzun içindeki balıkları şaşkınlık içinde seyretti. Önündeki büyük havuzda gezinen Bıyıklı Ejder Sazanlarının pullarının hepsi altın rengini kaybetmeye ve bunun yanında açık bir mor renge bürünmeye başlamışlardı. Boyları neredeyse 5 metreye ulaşan bu balıkları her biri neredeyse Yıldız Ruhu alemi düzeyine ulaşan auralara sahipti.
“Baba, bunlar tekrardan evrim mi geçiriyor?” Orkun yanındaki adama döndü; babası keyifle güldü.
“Evet evlat. Senin istediğin gibi hanenin içinde birkaç kilometre genişliğinde bir göl oluşturmayı başardık. Göl birkaç ayrı bölmeden oluşuyor ve Bıyıklı Ejder Balığı Denizinde yetiştirdiğimiz balıkların tamamını buraya taşıdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[Tamamlandı] Çılgın Mucidin Kozmik Fırını
FantasyRuhani Kılıç Hanesinin genç efendilerinden Orkun Ruhani Kılıç doğuştan yetenekli biriydi. Öyleki her çocuk gibi 5 yaşında yetişin yapmaya başlamış ve 8 yaşında Ruh Lordu alemine ulaşmayı başarmıştı. 10 yaşında geldiğinde ise Ruh Lordu aleminin sonun...