Büyük Kuyruk kendi türünün liderinin soyundan geldiğini ve bir Dev Kuyruklu Mor Kaplan Kralı olduğunu tam manasıyla belli ediyordu. Önündeki engelleri seri bir şekilde aşıyor, Orkun’un ruhsal enerjisini kullanarak yapacağı koşuyu sıradan bir şey gibi yapıyordu.
Büyük Kuyruk’un hızı normal bir atın dörtnala koşarken sahip olduğu hızın 3 katından daha fazlaydı. Büyük Kuyruk sabit tempoda dakikalar boyunca koştu. Yaklaşık yarım saat geçtiğinde kırmızı bulutlar yükselen dağa birkaç kilometre mesafeleri kalmıştı. Büyük Kuyruk da adamakıllı bir şekilde yorulmuştu.
Kalan birkaç kilometreyi daha yavaş koşan Büyük Kuyruk dağın eteğine vardıklarında Orkun’un verdiği Ruhsal Şifa İksirleri ile eskisi gibi koşabilecek duruma gelmişti.
“Delik kocaman görünüyor.”
Petek şaşkınlık içerisinde kalmıştı.
Delik onlarca kilometre öteden ufak bir nokta gibi görünüyordu, ama şimdi yüzlerce metre çapındaydı.
“Haydi deliğe girelim.” Orkun Petek’in yanına yaklaştı ve şaşkınca büyük deliğe baktığı görünce gülümseyerek söyledi.
Orkun’un deliğe girmek istediğini duyan Petek, “Bu… deliğe girmek tehlikeli değil mi?” derken endişeyle dudağını ısırıyordu.
“He he he. Bu kadar korkak olacağını tahmin etmezdim. Bilseydim yanımda başkasını getirirdim.”
Orkun Petek’in endişeyle kendisine baktığını görünce keyifle kıkırdadı, Petek’in sözlerine cevap verirken yüzünde geniş bir gülümseme vardı.
Petek ağzını açtı, “Lordum…” dedikten sonra bir an duraksadı ve hemen sonrasında, “Sadece sizin için endişelendim.” dedi.
Gülümseyen Orkun sessiz kaldı. Biraz durduktan sonra yavaş adımlarla deliğin bulunduğu bölgeye tırmanmaya başladı.
Tereddüt etmeden Orkun’u takip eden Petek bir anda kendisini Büyük Kuyruk’un üzerine oturur halde buldu.
Deliğin bulunduğu birkaç yüz metrelik yokuşa çıkmadan önce Orkun Büyük Kuyruk’a onu korumasını işaret etmişti. Büyük Kuyruk bir canavar olduğu için içgüdüleri normal bir insana kıyasla daha güçlüydü. Ayrıca refleks tepkileri ve savunması da Petek’e kıyasla çok iyiydi bu yüzden Orkun onu Büyük Kuyruk’un korumasına bıraktı.
Yokuşu tırmanan Orkun’un arkasından şaşkınca bakan Petek onun geniş sırtını görünce farklı duygulara kapıldı. İçinde anlam veremediği duygular filizlenmeye başlamıştı.
Yokuşu tırmanıp deliğin seviyesine ulaştıklarında derinlerden gelen yoğun kokulu sıcak hava dalgası yüzlerine çarptı.
“Kesinlikle bir lav göledi ile karşılaştık.”
Orkun tahmininin kesin olduğuna emindi artık.
Sıcak hava deliğin karanlıkta kalan kısmından sürekli dalgalar halinde geldi, yoğun mineral kokusu onların koku reseptörlerini durmadan uyarırken yavaş adımlarla derinlere ilerlemeye başladılar.
Orkun arada bir duraksıyor ve yerde gördüğü kırmızı renkli taşları yüzüğüne dolduruyordu.
“Onlar ne?” Büyük Kuyruk’un üstünden inemeyen Petek parlak kırmızı taşları merak etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[Tamamlandı] Çılgın Mucidin Kozmik Fırını
FantasyRuhani Kılıç Hanesinin genç efendilerinden Orkun Ruhani Kılıç doğuştan yetenekli biriydi. Öyleki her çocuk gibi 5 yaşında yetişin yapmaya başlamış ve 8 yaşında Ruh Lordu alemine ulaşmayı başarmıştı. 10 yaşında geldiğinde ise Ruh Lordu aleminin sonun...