22 "Zorbalık"

201 28 16
                                    


Kangdae, Minho'nun yakasına yapışmıştı. Minho buna alışkın olduğu için tepki vermemiş ve itmekle yetinmişti.

Ardından Min Jun'da ona katılmıştı. Minho bu olanlara hiç bir zaman anlam verememişti.

Bu ikilinin durmayacağıni anlayan Minho ikisinide var gücü ile itmişti. Kangdae çok etkikenmesede,Min Jun taşa takılıp yere düşmüştü. Kötü olan şey ise kolunun üzerine düşmesiydi.

Bu olayın ardından üçü Minho'yu yanlız bırakıp gitmişti. Minho ise yüzündeki yaralar ve akan kandan habersiz topallaya topallaya geliyordu.

Sonunda kamp alanının oraya varmıştı. Ama onu bekleyen şeyden haberi yoktu.

Jisung onun yüzündeki kanı ve yaraları görünce koşarak yanına gitmişti.

"Ne oldu sana?"

Bir yandanda eli ile Minho'nun yüzünü tutuyordu.

"Birşey olmadı ki."

"Nasıl olmadı? Yüzünün halini görmüyor musun?"

Yüzünün sızlamasını o anda hissetmişti.

"Minho buraya gel hemen!" Müdür yardımcısının sert sesi ile oraya doğru gitmişti Minho.

Müdür yardımcısı onun kolunu sıkmış ve "Arkadaşına ne yaptığını görüyor musun?" demişti.

Minho anlamayarak Min Jun'a dönmüştü. Kolu sarılıydi ama o ne alakaydı?

"Ben birşey yapmadım hocam." demişti.

"Sen yapmadıysan kim yaptı acaba?" Minho'nun kolunu daha fazla sıkmıştı.

Bunu farkeden Jisoo hoca onu yanına almış ve elleri ile onun elini nazikçe tutmuştu.

"Bu halin ne senin? Onlar mı birşey yaptı." demişti sessizce. Minho ise yalnızca kafasını iki yana sallamıştı.

Müdür Yardımcısı ise bağırıyordu. Halbuki Minho mağdurdu.

"Hocam önce bir onuda dinleseniz. Tek tarafa inanamayız ki." Demişti Bayan Jisoo.

"Dinleyelim bakalım." demişti alaylı bir ses ile.

Minho ise hala ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Herkes ona bakıyordu.

"Gerçeği söyleyecek yüzün yok değil mi? Beni iterken hiç öyle değildi ama Lee Minho. Korkaksın sadece."Demişti Min Jun. Onun p*ç gülüşü herşeyi anlatıyordu.

Bu zamana kadar susmuştu her zorbalıkta ama şimdi gerçekleri söyleyecekti.

"Hocam onu ittim ama nedensiz yere değil. Birden bire laf dalaşına girdiler benim ile. Ben susmaları söyleyincede beni dövmeye başladılar. Kendimi nasıl kurtarabilirdim?" Ardından eli ile yüzünü işaret etmişti.

O sırada Jisoo hoca onun yaralarını temizlemek için birşeyler getirmişti. Minho'yu sandalyeye oturtmuş yaralarını temizlemeye başlamıştı.

Min Jun ise ona iftira atmaya devam ediyordu. Fazlasıyla inandırıcı konuştuğu için ve Kangdae gibi bir şahiti olduğu için müdür yardımcısı ona inanıyordu haliyle.

Minho kendini savunmaktan vazgeçmişti. Bu yüzden ceza yemesi daha kolaylaşmıştı.

"Sana yemek yok bugün!" Bunu dedikten sonra arkasına bakmadan gitmişti.

Minho başını eğmişti. Neden haklı olduğu halde hep haksız o oluyordu?

Jisoo hoca pansumanı bitirince malzemeleri götürmesi için Hyunjin'e vermişti. Ardından Minho'nun elini tutmuştu.

•You Never Know • (MinSung) ¹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin