..........
•Minho'dan•
Jisung uyanmıştı. Biz ise ilk mola yerimizden yeni ayrılıyorduk.. Yol uzun olacaktı baya.
"Ben çok açım hyung." dedi Jisung tatlı sesi ile.
Ben ise onun bu haline gülümseyip arkama döndüm. Arkamızda Changbin ile Seungmin vardı. Atıştırmalıkların hepsi onlardaydı ama Changbin'in hepsini yediğinden şüpheliyim...
"Atıştırmalık birşeyler verir misiniz?" diye sordum onlara.
"Şansına küs, Changbin hyung sayeside hepsi bitti."Seungmin'in sözleri ile kaşlarımı çatarak gözlerimi Changbin'e çevirdim.
"Biz burda insan değiliz değil mi? İkinci mola yerine kim bilir ne zaman varıcaz? Ve sabahtan beri birşey yemedik..."
O bize bu lafıma göz devirip aşağı doğru eğilmişti. Ve birden bana iki tane sandviç uzatmıştı. Bu neydi şimdi?
"Al şunları da çok konuşma. Ben o kadar gerizekalı mıyım sence?" demişti kendini beğenmiş bir ses ile.
"Gerizekalı diyen olmadı diye düşünüyorum." deyip elindeki sandviçlerk kapmıştım. Ardından teşekkür edip önüme dönmüştüm.
Sandviçin birini Jisung'a uzatmıştım.
Sandviçini açmaya çalışmış ama açamamıştı. Dudaklarını büzüp, açmam için geri uzatmıştı. Onun bu haline kıkırdayıp sandviçin paketini tek el haraketiyle açıp ona geri uzatmıştım.
"Teşekkürlerrr. Senin gibi güçlü hyung herkese lazım." demişti sanki inanılmaz birşey yapmışım gibi. Ama yinede hoşuma gitmedi diyemem...
..........................
Bitmek bilmeyen bir yolculuk...
Gerçi yarın sabah ancak orda olacaktık ve saat daha yeni 3 olmuştu. Şaka gibi....
Normalde acayip enerjik olan Jisung bile öyle bir durumdaydıki anlatamam... Kulaklığını takmış camdan düşünceli bir şekilde dışarıyı seyrediyordu.
"Hyunjin konuşsana ya!" dedim bezmiş bir ses ile yan koltuğumdaki Hyunjin' e dönerek. Normalde sus desemde şu anda konuşmasına ihtiyacım vardı. Yoksa sıkıntıdan patlayacaktım. Bu ilk uzun yolculuğumdu zaten...
"Ben mi?" dedi Hyunjin şaşkın bir ses ile kendini göstererek.
Olumlu anlamda başımı salladım. O ise ikiletmeden -hazır fırsatı bulmuşken- konuşmaya başladı. Tabi sonradan yanındaki Felix'de dahil olmuştu.
"Ahh bir an önce mola verelim lütfennnn. Dayanamıyorum ben. Üstüne lavaboya ihtiyacım var ." diye yakındı Hyunjin.
"Aman altına yapıp millete rezil etme bizi." dedim gülerek.
"Çok komiksin hyung. Tch!" dedi sitem edercesine.
"Hairband. " diyerek Hyunjin'in lafını tamamlamıştı Felix.
Tabi Hyunjin sinirlenmez mi? Tabi sinirlenir.
"Hem konuş diyorsunuz hemde yaptığınız şeylere bakın. Siz gibi arkadaş olmaz olsun!"
"Bende seni seviyorum Hyunjin." dedim sırıtarak. Amacım onu sinir etmekti tabiki.
"Seninkinden daha çok seviyor olamazsın bence." dedi Hyunjin buna karşılık olarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•You Never Know • (MinSung) ¹
Fanfiction~Beni yargılamak bana inanmaktan daha kolay. Çünkü herkes görmek istediğini görür~ Duygusuz ve ezik olarak bilinen Minho.... Kimse içinde nasıl fırtınalar koptuğunu bilmezdi. Kimse içinin kan ağladığını görmedi. Onun yerine ona "duygusuz ve ezik" d...
