•Seungmin'den•
Jisung, Minho hyungu getirmiş ve hep beraber masaya oturmuştuk.
"Hyung oda arkadaşın benim bu arada." dedi Jeongin, Minho hyunga. Minho hyungun umrunda mıydı? Tabiki hayır. Jisung olmadığı sürece umrunda olmuyordu böyle şeyler.
"Diyorum ki yarın biraz etrafı mı gezsek?" diye öneride bulundu Changbin.
"Bence olabilir. Ama bugün dinlenelim."
"Sonunda bizim orası dışı bir yeri görebilicemmm." diyerek heyecanını belirtmişti Jisung.
"Ben Kore'de yaşamama rağmen ilk kez şehir dışına çıkıyorum. " dedi Minho hyung gülerek. Hiç içten bir gülme değildi bu...
"Tek başıma bende ilk kez bir yere geliyorum." dedi Jeongin.
"Ben normalde de ilk kez geliyorum..." Bunu söylediğinde ortama bir sessizlik çökmüştü.
"Nasıl yani önceden şehir dışına çıkmadın mı hiç?" diye sordu Chan hyung.
"Hayır." deyip yemeğini yemeye devam etti.
Memleketine de mi hiç gitmemişti gerçekten? Onun Gimpo'lu olduğunu biliyordum. Ama şehir dışına çıkmadığını düşünürsek oraya da gitmemeşti. Tuhaf ailesinin götürmesi gerekmez miydi?
___________________
Ertesi gün kahvaltımızı yapıp hemen dışarı çıkmıştık. Sağolsun Felix başımızın etini yemişti dışarı çıkalım diye. Yani bir 10 dakika daha bekletsek bizi kendi elleriyle boğardı muhtemelen.
Dışarı çıktığında ise ;
"Ohh bee özlemişim burayı. Uzun zamandır gelmiyorum." demişti. Geldiğimiz ev Felix'in amcasının villasıydı zaten. Buraya geldiği için en mutlu olan oydu. Birde Jisung tabi...
"Burda bildiğim güzel bir dondurmacı var. Size dondurma ısmarlıycamm."
"Nerde beleş oraya yerleş. Ben varım!" dedi Changbin.
Ben ise ona göz devirmiştim.
"Ne ya? Sende ne yapsam göz deviriyorsun aaaa..."
"Çünkü boş yapıyorsun."
"Öyle olsun..."
Ona tekrar göz devirip yürümeye devam etmiş ve Felix'in omzuna kolumu atmıştım.
"Buraya kaç kere geldin Lixie?" diye sordum. Çünkü merak ediyordum.
"İnanki bilmiyorum. Ama her yaz buraya geliriz onu biliyorum. Bazen amcamlarla gelirdik. " Şu an fazlasıyla mutluydu. O yüzden bunları sırıtarak söylüyordu.
"Anladımmm. "
____________________
•Minho'dan•
Buraya geleli tam bir hafta olmuştu. Ve bu bir hafta içinde ciddi anlamda fazlasıyla eğlenmiştim.
Aynı zamanda bu süreçte birşeyi çok iyi anlamıştım. Ben bizimkilerle çok mutluydum. "Bunu yeni mi farkettin?" diye soracaksınız muhtemelen. Aslında tam olarak yeni değil ama şimdi dahada iyi anladım diyelim.
Bu senenin diğer seneler gibi aynı olacağını düşünmüştüm. Ama öyle olmadı. Tam tersi hayatım boyunca yaşadığım en güzel sene olmuştu. Bunu bizimkilere ve özellikle de Jisung'a borçluydum. Jisung hayatımın dönüm noktası olmuştu . Acaba o olmasaydı bana iyi davranırlar mıydı? Şimdiki gibi bir hayatım olur muydu? Pek sanmıyorum. Çünkü Jisung gelmeden önce beni umursayan tek kişi Seungmin'di. Bir çok kez zorbalığa uğramamı engelleyen kişi o olmuştu. Ona çok şey borçluydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•You Never Know • (MinSung) ¹
Fanfiction~Beni yargılamak bana inanmaktan daha kolay. Çünkü herkes görmek istediğini görür~ Duygusuz ve ezik olarak bilinen Minho.... Kimse içinde nasıl fırtınalar koptuğunu bilmezdi. Kimse içinin kan ağladığını görmedi. Onun yerine ona "duygusuz ve ezik" d...