4 " Tuhaflık"

302 45 87
                                    

1,5 ay sonra

• Jisung'dan •

Felix ve Jeongin ile beraber okula doğru yürüyorduk. Evlerimiz birbirine çok yakındı zaten.

"Eeee hyung alıştın mı buralara?" dedi Jeongin gülümseyerek.

"Biraz..."

"Alışmak kolay olmuyor maalesef Jeongin." dedi Felix üzgün bir sesle.

Gözlerimi kısıp Felix'e baktım. Yoksa o da mı burda yeni sayılırdı?

"Bana öyle bakma Jisung! Bende senin gibi buraya başka ülkeden geldim. Avustralya'dan..."

"Ci-cidden mi?"

"Evet. O yüzden seni anlıyorum."

Okulun kapısından içeri girdik. Felix lavaboya gideceğini söyleyip çantasını bana verdi. Bende sınıfa çıktım. Çantasını sırasına koydum ve kendi sırama oturdum. Minho hyung hala gelmemişti. -normalde benden erken gelir-

Seungmin ve Hyunjin'e  "günaydın" dedim.

"Sanada günaydın bücürük" dedi Hyunjin.

"O sonda dediğin şey ne demek?"

" Eee şeyyy... -Seungmin'e dönerek- ingilizce karşılığı ne?"

"İngilizce karşılığı olarak "runt" veya "shorty" diyebiliriz." dedi Felix.

Bu çocuk ne ara sınıfa gelmişti ki? Herneyse.

Kaşlarımı çatarak Hyunjin'e baktım.

"Uzunsun diye kendini birşey sanma! Tch." dedim sinirle.

"Amann sende şakadan anlamıyorsun ki!"

_______________

Dersimiz başlamıştı. Minho hyung ise hala ortalarda yoktu...

Pür dikkat dersi dinliyordum. Ta ki kapı çalıp ders bölünene kadar.

"Gir" dedi Namjoon hoca.

Gelen kişi Minho hyungdu...

"Geç kaldığım için özür dilerim hocam"dedi eğilerek.

Kolumdaki saate baktım. 20 dakika geç kalmıştı.

"Sorun değil. Geç yerine ama bir daha geç kalmak yok!"

Tekrardan eğildi ve yerine oturdu.

Normalde asla geç kalmıyordu. Hatta benden önce geliyordu. Şimdi geç kalması biraz tuhaftı. Yinede üstelememek en iyisi.

......

Zil çaldı. Ve zorba Kangdae, Minho'nun yanına geldi. Bu çocuk neden böyleydi ki? Sanki her gün Minho hyunga bulaşmak zorunda...

"Ah be Minho. Demek geç kaldın. Halbuki gelmesen daha iyiydi." dedi kibirle.

Minho hyung ise aldırmadan kitabını okuyordu. Bu kadar sakin olmasına hayranım. Ben olsam lafımı sokardım mesela. Ama o konuşmuyordu bile. Bu da Kangdae'yi dahada sinir ediyordu.

Sıraya oturdu ve Minho hyungun elindeki kitabı aldı. Ve tekrardan ayağa kalktı. Ardından çöpün yanına gitti. Kitabı çöpün üstüne tutarak konuşmasına devam etti.

•You Never Know • (MinSung) ¹Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin