Uzun zaman sonra yazabildiğim en uzun bölüm oldu. Görüşlerinizi merak ediyorum. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
~~~~
Çalan telefonun sesiyle zorlukla açmaya çalıştım gözlerimi. En sonunda başarabildiğimde arama sonlanmıştı bile. Fazla umursamadan tekrar uyuyacaktım ki göğsümdeki ağırlığı farkettim.
Ozan başını göğsüme yerleştirmiş, kolunu belime sararak uyuyordu. Saçları dağılmış, büzülü dudaklarıyla öyle güzeldi ki.
Uyanmamasına dikkat ederek dudaklarımı bastırdım saçlarına. Mis gibi kokuyordu. Günler sonra ilk defa bu kadar derin bir uykudaydı ve hiç ağlayarak uyanmamıştı.
O günkü konuşmamızda birbirimizi ne kadar çok yanlış anladığımızı farketmiştik. Ben o rahatsız olmasın diye kendimi çekerken o, ondan rahatsız olduğumu düşünmüştü.
O hâlinde bile hâlâ beni düşünebiliyordu.
Sonunda çoğu sorunumuzu hallettiğimizde iyiydik biraz da olsa. Ozan'ım iyiydi. Keyfi biraz daha yerine gelmiş, gülüyordu en azından.
Olayın üzerinden geçen bir haftada gerçekten bir şeyleri aşmaya başladığımızı hissediyorum. Yanımdan asla ayrılmıyordu. Yemek yaparken yanımda duruyordu. Bazen bana yardım ediyordu. Boş anlarımızda ise kucağımdan asla inmiyordu. Koltuktan daha rahatmışım öyle söylüyordu.
Benim de canıma minnetti.
Başımı yastığa koyup, gözlerimi kapattığımda yeniden çalan telefona kaydı bakışlarım. Bebeğimi uyandırmamayak için hemen cevapladım.
Arayan Azra'ydı.
"Yasin, neden açmıyorsun?"
"Uyuyordum Azra. Hani bu saatte insanlar uyur ya, en azından normal olanlar."
"Off tamam neyse. Bugün projenin son günü ve bil bakalım kim getirmemiş projesini?"
"Hassiktiir. Bittim ben."
"Küfür etme. Bitmedin henüz. Profesörle konuştum, '1 saat içinde getirirse kabul ederim, yoksa almam.' dedi. Çabuk ol da getir."
"Bir tanesin sen. Hemen getiriyorum. Çok teşekkür ederim."
"Şey önemli değil. Dersten kalma yeter."
Ona tekrar teşekkür ettikten sonra kapattım telefonu. Projeyi yapmıştım fakat teslim etmeyi unutmuştum. Son olaylar yüzünden tüm ilgim, alakam sevgilimdeydi sadece. Okulum bile aklımdan çıkmıştı.
Ozan'ı uyandırmamaya dikkat ederek göğsümden kaldırıp, yastığa yatırdım. Başta mızmızlandı fakat ardından uykusuna devam etti.
Onu yalnız bırakıp gidemezdim ve habersiz de gidemezdim. En iyisi Serkan'ı veya Ege'yi çağırıp, yanında durmasını istemekti. Bana kızacaktı ama yapacağım bir şey yoktu şu an için.
Banyoda işlerimi halledip odaya döndüğümde dolabıma ilerledim hemen. Tişörtümü çıkardıktan sonra gömleğimi giyeceğim sırada aynadan Ozan'ın açık gözlerini gördüm. Sırtıma bakıyordu.
"Bebeğim" Dedi uykulu sesiyle. Üzerime hemen gömleğimi geçirip ona döndüm. Gözleri dolmuştu bile. İzleri görmüştü büyük ihtimalle. Yanına ilerleyip yanaklarından öptüm hemen.
"Nereye gidiyorsun bu saatte? Beni bırakıp gidecek miydin?"
"Benim güzel sevgilim." Dedim saçlarını okşarken. Yanına oturduğumda o da oturur hâle gelmişti. "Bugün projemin son günüymüş aşkım. Onu teslim etmem gerek. Serkan'ı çağıracaktım yanına. Yalnız kalmanı istemedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YUÁNFÈN|BXB
Short Story-TAMAMLANDI- Yasin geçmişin ve karşılıksız aşkının acısını yaşayan bir genç, Ozan geçmişin ve şimdiki zamanın acısını hâlâ derinlerde yaşayan bir çocuk. Aynı kader, aynı keder. Kalbim Ege'de Kaldı Yasin-Ozan çiftinin kitabıdır. Diğer kitabı okumanı...