Yazdığım en uzun bölüm oldu. Onları fazla yazamadığım için uzun bir bölüm olsun dedim.
Yorum ve oylarınızı bekliyorum♡
~~~~
Gökhan'dan
"Yavrum işten çıktım şimdi, eve gidiyorum."
"Gökhan çok özledim seni, buluşalım. Doğru düzgün yüzünü göremez oldum artık."
İşten çıkar çıkmaz aradığım sevgilimle biraz da olsa yorgunluğum dinmişti. Bir sesiyle beni rahatlatabiliyordu. Ama bedenim fazlasıyla yorgundu.
"Ben de aşırı özledim ama çok yorgunum yemin ederim. İşler çok ağır bu aralar."
Kendime ait bir işim olmadığı için hâlâ fabrikalarda sürünüyordum. Üniversitemi dışarıdan bitirmeye çalışırken bir yandan da eve katkı sağlıyordum.
Gece vardiyasından çıkıp Kerem'i arıyordum hep. Benim işten çıkmama yakın uyanırdı.
"Yarım saat bile yeter. Bir kere öpeyim git lan."
"Kurban olurum sana. Ama bu hâlde yanına gelmek istemiyorum. Duş alayım akşam buluşalım ben işe gitmeden."
"Gökhan çok yoruluyorsun bırak şu işi." Dedi sesinden uyku akan tonda. Şu an yanına sokulup uyumak için nelerimi vermezdim ki.
"Düşünme bunları canımın içi. Biliyorsun mecburum." Bilmediği şeyler de vardı. O yüzden çalışmam gerekiyordu. Her şey onun mutluluğu içindi.Birkaç hışırtı sonunda nefes alışveriş sesleri gelmeye başladı. Uyku pozisyonunu değiştirmiş olmalıydı. Asla tek bir pozisyonda uyuyamaz döner dururdu. Seviştiğimiz gecelerin sabahı kendimi yerde bulurdum hep.
"Ben de kalkarım şimdi annemler memlekete gidiyor bugün. Onlarla uğraşmam gerek. Sen de eve git güzelce uyu."
"Tamam aşkım. Az kaldı zaten eve varınca uyurum hemen."
"Seni seviyorum Gökhan."
"Ben de Kerem'im, ben de."
Her telefonu kapattığımızda ya da yanından ayrıldığımda seni seviyorum derdi. Demeyi unutsa bile aklına geldiği ilk an mesaj atardı.
Kerem bu dünyadaki hem en odun, hem en romantik adamdı.
Telefonun ekranındaki fotoğrafımıza bakıp gülümsedim. Herhangi biri görse aşırı yakın arkadaşlar derdi bize. Arkadaşlığımızı, dostluğumuzu kaybetmeden sevgili olabilmiştik.
Telefonu cebime atmış, ıslık çala çala evime doğru yürüyordum. Henüz mahalleye yeni girebilmiştim. Yolda gördüğüm herkese selam veriyordum. Burayı seviyordum. Herkes kardeşi, abisi gibi görürdü bizi.
Kahvehanenin köşesini döndüğümde karşıma çıkan bedenle kısık sesli bir küfür saldım. Korkmuştum ulan.
"Özür dilerim, korkuttum mu?" Dedi Özge.
Yok canım. Sadece ödümü sokağa bırakıyordum.
"Hayır." Diyip yoluma devam edeceğim sırada kolumu tutup yürümemi engellemişti. Onunla aynı ortamda olmak istemiyordum. Beni rahatsız ediyordu.
"Konuşalım mı biraz?"
"Hayır. Sana verecek tek cevabım hayır. İstersen ingilizce de söyleyeyim. No, never."
Elimi elinin üstüne atıp kolumdan çektim sertçe. Asla anlamıyordu beni. Günler önce mahalleye geri dönmüştü. Şimdi ise bana geri dönmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YUÁNFÈN|BXB
Cerita Pendek-TAMAMLANDI- Yasin geçmişin ve karşılıksız aşkının acısını yaşayan bir genç, Ozan geçmişin ve şimdiki zamanın acısını hâlâ derinlerde yaşayan bir çocuk. Aynı kader, aynı keder. Kalbim Ege'de Kaldı Yasin-Ozan çiftinin kitabıdır. Diğer kitabı okumanı...