İkizler burcu değilim ama çok dengesizim o yüzden, Ozan'ın eski modeline geri dönüyorum.
~~~~
"Yasin uyan. Eve gidiyorum bak ben."
"Hıı tamam."
Ozan kolumu dürterek beni uyandırmaya çalışıyordu ama hiç kalkmak istemiyordum. Kollarımı daha sıkı sardım ona. Mızmızlanması arttı.
"Sevgilim gitmem gerek. Tamam uyanma ama beni sal bari."
"Uyuyalım işte. Niye gidiyorsun ki?"
"Mezuniyet için takım bakacağız bizim çocuklarla. Hazırlanmam gerek."
Gözlerimi zorlukla aralağımda kollarımdan sıyrılmaya çalışan yüzüyle karşılaştım. Yüzünü buruşturup beni itmeye çalışıyordu fakat başarısızdı. Kollarımı daha sıkı sarıp, kendime döndürdüm vücudunu.
"Niye bırakmıyorsun beni?"
"Seni asla bırakmam demiştim."
"Şapsal. Onu mu diyorum, gitmem lazım ama sıkıca tutuyorsun resmen."
Oflayarak konuştuğunda saçına öpücük kondurdum. Bu sabah huysuzluğu tutmuştu nedense. Yüzünü kaldırıp bana baktı. Sinirli ifadesi anında yumuşadı.
"Gitme." Yanımdan ayrılmasın istiyordum. İçimde garip bir his vardı. Mutluydum ama bir şey rahatsız ediyordu beni.
"Ama mezuniyet." Haklıydı gitme demem saçmalıktı. Gözlerim dolarken kendimi tutmaya çalıştım. Gülimsediğimde elini yanağıma koyup küçük bir öpücük verdi bana.
"Aşkım iyi misin?"
İyi miydim bilmiyordum. Beni rahatsız eden bazı şeyler vardı. Yanımda kalması en doğrusu gibi geliyordu. Ama bunu ona söyleyemezdim. Mezuniyetine hazırlanması gerekti.
"İyiyim güzelim. Aşkım taştı sabah sabah. O yüzden bırakmak istemedim seni. Hadi kalk hazırlan hemen."
Dudaklarını dudaklarıma sıkıca bastırıp ayaklandı hemen. Banyoya doğru koştu. Sırt üstü uzanır hâle geldiğimde tavana diktim gözlerimi.
Yaklaşık 10 dakika sonra işlerini bitiren Ozan banyodan çıktı. Yatakta yan dönüp ona baktım. Kollarımı açıp yanıma gelmesini bekledim ama gelmedi. "Sarılacağım gelsene."
"Aşkım salmıyorsun ki. Geç kalacağım. Arayıp duruyorlar zaten."
"Tamam bir kere öpeyim, öyle git." Dudağımı büzdüğümde dayanamayıp yanıma geldi. Üzerime uzanıp, bacaklarını iki yana açtı. Bir elini yanağıma sardığında dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Geri çekileceği anda elimi ensesine attım. Öpüşmeyi derinleştirdiğimde elini göğsüme vurmaya başladı.
Art arda öpücükler bırakıp geri çekildim. Sinirle yüzüme bakıyordu. Üzerimden kalkıtığında söylenmeye başladı.
"Dudaklarım şişti ya. Of!"
"Geçen gece beni sik diyen sevgilim nereye gitti ya? Sürekli içirmem mi lazım sana, sevişmek için?"
"Bu kadar açık konuşma. Alkolün etkisiyle oldu o biliyorsun."
Dişlerini sıkarak konuşuyordu ama aynı zamanda başını yere eğmişti. Yanaklarının kızardığını burdan bile görebiliyordum.
"Tamam, tamam. Utanma."
Yataktan kalktığımda yanına ilerledim yine. Asla ayrı kalamıyordum artık ondan. Aşkı içime sığmıyordu artık. Öl dese ölecek kıvamdaydım artık. Bu aşkımın bir sınırı olmayacaktı asla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YUÁNFÈN|BXB
Kurzgeschichten-TAMAMLANDI- Yasin geçmişin ve karşılıksız aşkının acısını yaşayan bir genç, Ozan geçmişin ve şimdiki zamanın acısını hâlâ derinlerde yaşayan bir çocuk. Aynı kader, aynı keder. Kalbim Ege'de Kaldı Yasin-Ozan çiftinin kitabıdır. Diğer kitabı okumanı...