Etkileşimler aşırı düştü. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen 💕🌼
Bu bölümde rahatsız edici birkaç unsur var. Etkilenecek olanlar okumasın lütfen.
~~~~
Ozan'dan
"Neden gitmeme izin vermedi ki?"
Dirseğimi sıraya dayamış, avucumun içine de yüzümü yaslamıştım. Yanımda duran Serkan'a söyleniyordum. Çoktan şikayet etmeye başlamıştı bile.
Bugün Yasin'in babasının cenazesi vardı ve benim yanında olmama izin vermemişti. Aslında çok kişi de katılmamıştı cenazeye. Seveni yoktu hiç. Sadece Yasin için ordaydı hepsi. Gökhan abiler bile Yasin'e destek için ordaydı.
Yasin bile orda olmak istemiyordu.
Ne kadar acı bir şey değil mi? Babanız hayatını kaybediyor ve siz onun ölüsünü bile görmek istemiyorsunuz, mezarına bir kürek toprak atmak istemiyorsunuz. Bir insanı kendinden bu kadar nefret ettirmek çok zor olsa gerek.
Keşke gitmek zorunda olmasaydı oraya.
Keşke yanında olabilseydim.
Keşke demekten nefret etmeye başlamıştım artık.
"Belki de üzüntüsünü göstermek istemiyordur. Ya da çok önemli bir şey gibi görmüyor olabilir. Araları iyi değildi biliyorsun zaten."
Haklıydı fakat onun yanında olduğumu hissettirmek istiyordum işte. Yalnız olduğunu düşünmesini istemiyordum. Yalnız değildi fakat bana belli etmemeye çalışıyordu üzüntüsünü.
Babasının öldüğüne değildi üzüntüsü bunu biliyordum. Bu zamana kadar yaşadığı şeyleri düşünüp üzülüyordu hep. Yaşayamadığı çocukluğuna, babasızlığına üzülüyordu.
"Onun üzüntüsünü yerim ben. Aşkım benim." Dedim ağlamaklı ses tonuyla. Başımı sıraya gömdüm. Yüzü birden belirdi gözlerimin önünde. Hiç kıyamıyordum ki ben koca bebeğime.
"Pis aşıklar." Dedi Serkan kusar gibi ses çıkararak. Ona omuz silktim. "Sen aşık değilsin sanki. Pis aşık sensin." Dedim yüzümü sıradan kaldırıp. Yüzü düşmüştü.
"Serkan öyle demek istemedim. Özür dilerim."
Sürekli beni dinliyordu fakat kendisiyle ilgili çok fazla şey anlatmıyordu bize. Bizden kendini soyutlamasını istemiyordum fakat çocukluğundan beri hep içine kapanıktı. Neler olduğunu sorsam bile anlatmıyordu.
"Hayır dileme. Haklısın ben de aşığım sonuçta." Dedi kısık sesiyle. Gözü tahtaya kaydığında başını yine bana çevirdi. "Ama pis olan sensin."
"Hayır sensin."
"Sensin."
"Susun lan."
Ön sırada oturan Ege arkasına dönüp bağırdığında ikimiz de sus pus olmuştuk. Yüzümüze ciddiyetle bakarken ben Serkan'a baktığımda gülmemek için kendini kastığını gördüm. O da bana baktığında ikimiz de koca bir kahkaha atmıştık. Ama Ege hâlâ ciddiydi.
"Ah kafam."
Kafasına elini atıp öne döndüğünde hocanın bize baktığımı gördük. Sinirliydi. "Hocam kafam yarıldı." Dedi Ege başını okşayarak. Biz konuşurken kabak onun başına patlamıştı.
"Konuşmayın."
"Ben mi konuştum hocam? Hep bu ikisi konuşuyor." Dediğinde, Eser hoca önce Serkan'a sonra bana baktı ardından tekrar Serkan'a baktığında, Serkan başını önüne eğdi hemen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YUÁNFÈN|BXB
Cerita Pendek-TAMAMLANDI- Yasin geçmişin ve karşılıksız aşkının acısını yaşayan bir genç, Ozan geçmişin ve şimdiki zamanın acısını hâlâ derinlerde yaşayan bir çocuk. Aynı kader, aynı keder. Kalbim Ege'de Kaldı Yasin-Ozan çiftinin kitabıdır. Diğer kitabı okumanı...