RUBATO & TAN TAŞÇI – EZBERLERİ BOZALIM
Çalışma hayatının bana kazandırdığı erken uyanma durumunu tatilde olmama rağmen devam ettiriyordum. Her ne kadar dün anneme uyuyacağımı söylesem de 8 buçukta uyanmıştım kendiliğimden. Yarım saattir yatakta tembellik yapıyordum. Hakan'la mesajlaşmış ve sosyal medya hesaplarıma göz atmıştım yataktan çıkmadan. Üç senedir yaptığım ve beğendiğim resimler harici hiçbir paylaşım yapmasam da orada burada dolaşmaktan neredeyse bir saat çıkamamıştım yataktan. Nihayet telefonumu bırakıp ayaklandım ve balkona yürüdüm hiç düşünmeden. Kapıyı açıp dışarı çıktım. Sıcacık güneş yüzüme vururken balkon demirlerine yaslanıp denize çevirdim bakışlarımı. Gecenin aksine güneşin altında parıl parıldı. Gülümsedim. Kokusunu çekebildiğim kadar çektim içime.
'' Kız Bahar! '' diye seslenen kişiyle aşağıya baktım.
'' Ne zaman geldin kız sen? '' diyen Melahat teyzeyle kollarımı tamamen demirlere yaslayıp aşağıya eğildim. Elinde ekmek poşeti vardı fırından geliyordu anlaşılan.
Gülümseyip imalı bir sesle '' Günaydın Melahat teyze. '' dememle oda hal hatır sormadan direkt sorguya başladığını fark etmiş olacak ki '' Günaydın, günaydın kusura bakma şaşırdım bir anda seni görünce. '' dedi durumu toparlamak için. İç çektim.
Bu mahallenin meraklı halleri hiç yok olmayacaktı anlaşılan. Çok eski zamanlardan beri herkes bu mahalledeydi ve birbirini tanıyordu. Fazlasıyla iç içe olduğumuzdan sebep her türlü soru sorma hakkını buluyorlardı kendilerinde. Ben gitmeden öncede böyleydi bu durum şimdi de değişen hiçbir şey yoktu.
'' Dün gece geldim. '' dedim sadece. Bakışlarım karşımdaki bahçeye düştüğünde karşılaştığım bir çift mavi gözle anlık duraksasam da yeni soruyla neyse ki çabuk kurtulmuştum tutukluktan.
'' Temelli mi döndün? '' demesiyle derin bir nefes aldım.
'' Hayır, döneceğim geri. '' yerimden doğruldum. İçeri geçmezsem bu sorgu, sual asla bitmezdi.
'' Sonra görüşürüz yine Melahat teyze kahvaltı yapacağım. '' dememle mecbur kaldığından daha fazla uzatamamıştı mevzuyu.
'' İyi madem gelirim ben sonra size sohbet ederiz. '' demiş ve evine yürümeye başlamıştı.
Son bir kez karşı bahçeye göz attım. Hala oradaydı ve çay içerken bana bakıyordu çatık kaşlarıyla. Başımı çevirip odama girdim. Kapıyı açık bıraktım havalanması için ve banyoya girip işlerimi hallettim. Londra'ya göre buranın havası baya sıcaktı. Şort ve askılı pijamama rağmen bunaltıyordu beni.
İşlerimi halledip çıktım odadan. Merdivenleri hoplaya zıplaya indim. Babam televizyon izlerken annem mutfakta kahvaltı hazırlamakla uğraşıyordu. Öncelikle oturma odasına girdim ve babama günaydın deyip öptükten sonra annemin yanına mutfağa geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ (Tamamlandı)
Teen Fiction'' Sana söz, soyadım soyadın olana kadar bitmeyecek bu mevzu. '' bir yemini daha dillendirdi son kez. '' Kendine dikkat et. Seni seviyorum. '' diyerek çekti ellerini üzerimden. Sarılmamıştı hâlbuki sadece ufak bir temasla bile sıcacık olan bedenim ç...