MAHMUT ÇINAR - BÜYÜK AŞKLAR
Bakışlarımız buluştuğunda derin bir nefes alıp, iç çekerek '' Sonunda... '' demişti sessizce. Alnıma kondurduğu öpücüğün ardından yan yana yürümeye başlamıştık otelin balo salonuna girmek için. Bizimle beraber gelen herkes önümüze geçip salona girerken biz geride kalmıştık. Salon görevlilerinden iki kişi kapıda karşılayıp akışla ilgili hızlıca bilgi vermeye başlamışlardı.
Önce nikâh kıyılacak ardından ilk dansımızı yapacaktık. Dansı atlattıktan sonrası daha kolaydı. Gecenin sonunda ise otelin barında sadece gençlere özel eğlence yapılacaktı. Kapıya gelmemizle giriş müziği başlamış, görevli duvağımı kapatmak için izin istemişti fakat Demir görevliye bırakmayıp kendisi kapatmıştı duvağımı. Kıkırdamamla gözlerini devirdi. Elimi yeniden tuttuğunda salonun kararan ışıklarıyla, arkadaşlarımızın tam kapı girişinden başlayarak salonun içine kadar köprü yaptıklarını görmüştüm.
'' Şerefsizler. '' diye mırıldanan ve gülen Demir'i anlayamadığımdan ona baktım gülümseyerek. Çalmaya başlayan şarkıyla içim kıpır kıpır olurken görevlinin yönlendirmesiyle nihayet içeri adım atmıştık. Salonu alkış ve ıslık sesleri inletirken, arkadaşlarımızın arasından ilerliyorduk yavaşça. Fakat tam aralarından çıktık sandığımda arkadaşlarının Demir'in sırtına vurmaya başlamasıyla kızlar gülüşerek uzaklaştırmışları beni yanından. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum şaşkınca.
'' Bugün fazlasıyla dayak yiyecek seninki, bu kadar erken şaşırmaya başlama bence. ''
'' Abin hepsiyle anlaşmış, Demir'den acısını çıkarmadan bitirmeye niyeti yok bu geceyi. '' Hilal ve İdil'in söyledikleriyle onlara baktım bir an olsun çekmeden bakışlarımı.
Demir'e vurmaya çalışan arkadaşlarından daha çok Demir onlara vuruyordu görebildiğim kadarıyla. Nihayet aralarından çıktığında üstünü başını düzeltti. Yanıma gelip sırıtarak elimi tuttu yeniden ve bakışlarım altında elimin üstüne öpücük kondurup bir şey yok dercesine gözlerini açıp kapattı. Abimin oturduğu masaya doğru baktığımızda gayet rahat bir şekilde sandalyesine yayılmış, gülerek olayları izliyordu karşımızda.
Hala salonda gülme sesleri hâkimken olaylı başlayan girişimize devam etmiştik yeniden. Nikâh masasında şahitlerimizde bizimle beraber yerini almış, nikâh memuruyla selamlaşmıştık kısaca. Benim şahidim Demet, Demir'in şahidi Musa olmuştu. Sessizleşen ortamla bu kez nikâh memurunun sesi duyuldu salonda.
'' Sevgili misafirler, pehlivan ve akıncı ailelerinin nikâh törenine hepiniz hoş geldiniz... '' diyerek başlatmıştı merasimi. Alkış seslerinin ardından ilk önce beni muhatap almıştı nikâh memuru.
'' Gelin hanım adınız soyadınız? '' demesiyle, '' Bahar Pehlivan '' diyebilmiştim heyecandan dolayı titrememesine özen göstermeye çalıştığım sesimle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ (Tamamlandı)
Teen Fiction'' Sana söz, soyadım soyadın olana kadar bitmeyecek bu mevzu. '' bir yemini daha dillendirdi son kez. '' Kendine dikkat et. Seni seviyorum. '' diyerek çekti ellerini üzerimden. Sarılmamıştı hâlbuki sadece ufak bir temasla bile sıcacık olan bedenim ç...