'' Sana söz, soyadım soyadın olana kadar bitmeyecek bu mevzu. '' bir yemini daha dillendirdi son kez. '' Kendine dikkat et. Seni seviyorum. '' diyerek çekti ellerini üzerimden.
Sarılmamıştı hâlbuki sadece ufak bir temasla bile sıcacık olan bedenim ç...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
IRMAK ARICI - SONUM OLUR
Bahçede gölge olduğunu düşündüğümüz bir köşede arkadaş grubumuzla otururken diğer dersin başlamasını bekliyorduk. Masa oldukça kalabalıktı ve kızlı erkekli karışıktı. Herkes birbiriyle sohbet muhabbet halindeyken ben telefonumla ilgilenmekle meşguldüm. Okuldan ve derslerden oldukça sıkılmıştım artık bir an önce bitmesi için dualar ediyordum. Havada sıcaktı ve hiç çekilmiyordu. Güneş gözlüğümü takıp etrafa bakındım kısa bir an. Denizden geçen tur tekneleri oldukça kalabalıktı. İnsanlar bu havanın tadını çıkarıp gezip tozuyordu bizse okul bitirmeye çalışıyorduk. Gözlerimi devirip sıkıntıyla ofladım. Salık olduğundan ensemi terleten saçlarımı ellerimle toplayıp kaldırdım biraz da olsa ferahlamak için.
'' Hayırdır sıkıldın mı? '' yanımda oturan Hakan'la ona döndüm. Başımı salladım sadece.
'' Ne kadar hoş sohbetsin Bahar. '' dalga geçmesiyle tebessüm ettim ufak da olsa.
'' Hava sıcak kusura bakma bunaldım iyice ondan tersim biraz. '' başını salladı anlıyorum dercesine ve oda yeniden telefonuna geri döndü. Grupla oda pek ilgilenmiyordu bugün benim gibi.
Hakan bizim bölümün başkanı olan Ender hocanın yeğeni aynı zamanda asistanlığını yapıyordu. Onun yerine bazen derslere girdiği bile olurdu ve yaşça bizden büyük olsa da ara ara takılırdı öğrencilerle. Oda resim mezunuydu, yüksek lisansını vermiş doktora tezini hazırlıyordu ama hala asistanlığa devam etmeyi kendi tercih etmişti. Tabi ki tek işi bu değildi ve turizm bakanlığının sanat danışmanlığını yapan ekipte yardımcı olarak görev alıyordu. Daha önce sohbet etme imkânımız olmuştu acele etmeden yükselmek istediğini ve sadece tadını çıkardığını söylemişti bazı şeylerin. Bunların harici sık sık yurt dışına gidip geliyordu eğitimler, seminerler için söylediği kadarıyla ufak apart tarzı bir evi de vardı İngiltere'de.
Kucağımdaki titreyen telefona düştü bakışlarım. Demir'in ismiyle açtım mesajı beklemeden.
Gönderen: Ortak
Mesaj: Ne yapıyorsun?
Anında mesaj yazmaya başladım oda çevrim içiydi zaten.
Gönderen: Minik
Mesaj: Bahçede oturuyoruz diğer derse gireceğiz birazdan. Sen ne yapıyorsun?
Anında görülmüştü ve yazmaya başlamıştı.
Gönderen: Ortak
Mesaj: Oturuyorsunuz?
Takıldığı kelimeyle masadakilere göz attım kısa bir an. Kızlı erkekli karışık bir gruptuk ve erkeklerle ilişkimi kesmemi istemişti daha ilk gün benden. Ben çağırmamıştım, kızlar davet etmişti hepsini masaya ve bende ses çıkaramamıştım. Çünkü bu zamana kadar hep beraber oturduğumuz çok zaman olmuştu. Sıkıntıyla nefeslenip dudaklarımı kemirdim. Yalan söylemek istemiyordum ama doğruyu da söylesem kavga edecektik.
