'' Sana söz, soyadım soyadın olana kadar bitmeyecek bu mevzu. '' bir yemini daha dillendirdi son kez. '' Kendine dikkat et. Seni seviyorum. '' diyerek çekti ellerini üzerimden.
Sarılmamıştı hâlbuki sadece ufak bir temasla bile sıcacık olan bedenim ç...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dolabın önünde durmuş elbiselerine bakan Narin'i bekliyordum oturduğum yatağın üzerinde. On dakikadır giyeceği kıyafete karar verememişti. Üzerinde bornozla bir ayağını yere vurarak bakınıp duruyordu.
'' Anneciğim, artık birine karar versen mi? Daha ben hazırlanacağım. '' dememle çatık kaşlarıyla döndü bana. Ellerini beline koydu.
'' Ya annesi karar veremiyorum çok güzel olmalı Narin. '' diyerek yeniden döndü dolaba. Oflayarak kalktım ayağa. Gözüme çarpan en sevdiği pembe ve kırmızı elbiselerini aldım askıdan.
'' Bunlardan birini seç hadi bebeğim. Bak baban bekliyor, daha benim hazırlanmam lazım. '' elimdeki elbiselere kararsızca bakıp pembe elbiseyi aldı eline ve yatağın üzerine serdi dikkatle. Toka kutusunu alabilmek için sandalyenin üzerine tırmandı zorla. Dizlerinin üzerinde yükselip saçlarını ittirdi elleriyle geriye doğru. Önüne çektiği kutunun içinden kelebek tokalarını çıkarıp dikkatle indi yeniden. Elbisesinin yanına bıraktı. Bornozunu çıkarıp bana döndü. Elimdeki iç çamaşırlarıyla yanına gidip yere çömeldim.
'' Nihayet karar verebildiniz küçük hanım. '' söylediklerime karşılık olarak derin bir nefes aldı.
'' Ne yapabilirim acabası? Narin güzel olmasın mı? Babası beğensin Narin'i. '' demesiyle sırıtıp burnunun ucuna öpücük kondurdum. İç çamaşırlarını giydirmemle yere oturdu külotlu çorabını giydirebilmem için.
'' Baban seni her halinle beğenir kızım merak etme. Bu kadar süslenmene gerek yok. '' söylediklerim hoşuna gittiğinden eliyle ağzını kapatıp utanarak güldü oturduğu yerde. Ayağa kalkmasına yardım edip çorabını çektim ve elbisesini giydirdim ardından.
'' Harika oldu benim güzeller güzeli kızım. '' kollarını boynuma sarıp oda benim burnuma bir öpücük kondurdu. Dizlerimin üzerine basıp yükseldi kucağımda ve daha sıkı sardı boynumu.
'' Hadi saçlarını da kurutup yapalım. '' kucağımda onunla beraber banyoya girip kurutma makinesini çalıştırdım. Kuruduktan sonra saç uçları kıvır kıvır bir şekilde kalmıştı. Çıkardığı kelebek tokalarıyla, iki yandan bağlayıp topuz yaparak tutturduk. Saçlarıyla işimin bitmesinin ardından kucağımdan bir hızla inip aynanın karşısına geçti. İki yana dönüp kendini incelerken haline güldüm. Daha şu yaşında aşırı süslüydü. Kendini beğendirme derdine düşmüştü babasına.
'' Narin güzel oldu demi annesi? '' onaylatmak için bana döndü. Başımı sallayıp iç çektim.
'' Evet bebeğim çok güzel oldun. Baban bayılacak sana. '' aldığı onayla rahatlarken '' Ben babamın yanına gitsem. '' diye sordu.
'' Babanın birazcık işi varmış. Biz hazırlanana kadar onu halledip gelecek bebeğim. Burada değil yani o yüzden beklemen gerekiyor beni. '' dolaptaki kıyafetlerime bakınıyordum onunla konuşurken bir yandan da.
'' Ne işi varmış acabası? '' yatağın üzerine tırmanıp otururken elbisesinin eteklerini elleriyle düzeltti.
'' Bilmiyorum anneciğim söylemedi. Çok az işim var dedi sadece. '' elime aldığım siyah elbiseye baktım dikkatle. Fazla mı abartılı olurdu acaba? Nereye gideceğimizi sormuştum ama istediğin gibi giyin fark etmez demişti.
