YİĞİT MAHZUNİ & BİLAL HANCI - DELİ GİBİ YÜREĞİME ZORSUN
Leyla teyzelerin bahçesinde birkaç komşumuzla beraber oturuyorduk. Bir haftanın ardından biraz daha ortalık sakinleşirken nihayet normal günlere geri dönebilmiştik. O gecenin ardından Demir'i çok sık görmesem de ara ara denk geldiğimiz olmuştu ama ikimizde susarak uzaklaşmıştık. İki gün önce Mimar Sinan'a öğretim görevlisi olarak kabul edilmiştim ve Pazartesi günü işe başlayacaktım. Sene sonu geldiği için şimdilik fazla yoğunluğum olmayacaktı ama Hakan'ın işi olduğunda onun derslerine de girecektim. Hafta sonu da Hakan'ın yanına taşınacaktık artık nihayet. İlaçlama ve temizlik tamamen bitmiş her şey hazır hale gelmişti.
Annemlerde kurulan yeni düzenden gayet memnundular. Mezun olduğum üniversitede öğretmen olmam hepsini fazlasıyla memnun etmişti.
'' Hayırlı olsun Bahar pazartesi işe başlıyormuşsun. '' diyen Perihan teyzeye güldüm Narin'e sütünü içirirken bir yandan.
'' Evet, öyle olacak inşallah. '' yerinde duramayan Narin içtiği sütle oyun oynarken bir yandan da oturduğu sandalye de dönüp duruyordu.
'' Düşeceksin Narin. Güzel otur lütfen. '' beni umursamazken masanın üzerinden annemin tabağına uzandı ve tadını fazlasıyla beğendiği kurabiyeden aldı.
'' Narin yesin de büyüsün. '' diyerek geri çekilirken herkes kıkırdamıştı.
'' İzin aldın mı anneannenden? '' dememle bana baktı. Az önce yaptığı şirinlikte izin almadığı için bahanesiydi zaten. Bu şekilde kapatmaya çalıştı ama ben onu o kadar iyi biliyordum ki ne yazık ki yırtamamıştı bu şekilde.
'' Bu şekilde alamayız. Sorman gerekiyor. Geri bırak lütfen. '' önce bana ardından elindeki kurabiyeye baktı. Yüzü düşerken geri adım atmayacağımı bildiği için kurabiyeyi yeniden uzanarak bırakmak zorunda kalmış yerine oturmuştu.
'' Eğer istersen bana söyleyebilirsin yeniden veririm sana ama başkalarının önünden alamayız kızım. O tabak anneannene ait. '' Annem yapma dercesine bakarken yüzüme taviz veremezdim bu konuda.
Anneannesinin yüzüne bakarken alttan bakışlarıyla, başını hafifçe eğdi sağ omzuna doğru. '' Narin çok sevdi alabilir mi acabası? '' demesiyle gülmemek için kendimi zor tutmuştum. Sadece ben değil herkes zor duruyordu gülmemek için.
Annem dudaklarını ısırıp mıncırmamak için zor dururken torununu '' Alsın tabi benim güzel torunum. Yesin de büyüsün. '' demesiyle yeniden gülüşleri yerli yerine yerleşmiş ve bir kez daha uzanmıştı tabağa. Eline aldığı kurabiyeyi ısırıp sütüyle beraber yerken bana baktı tebessümle. Göz kırpmamla kıkırdadı ve önüne dönüp yemeğe devam etti. Herkes aramızdaki iletişimi sessizce izlerken sonucunun tatlıya bağlanmasıyla gülüşmüşlerdi.
'' Üzme çocuğumu Bahar. Nasıl duraksadı az önce yavrum kıyamam. '' Leyla teyze kıyamayarak bakarken Narin'e, Demet desteklemişti benden önce beni. Çayımı yudumladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ (Tamamlandı)
Teen Fiction'' Sana söz, soyadım soyadın olana kadar bitmeyecek bu mevzu. '' bir yemini daha dillendirdi son kez. '' Kendine dikkat et. Seni seviyorum. '' diyerek çekti ellerini üzerimden. Sarılmamıştı hâlbuki sadece ufak bir temasla bile sıcacık olan bedenim ç...